Galatasaray asla pes etmez

Kral Hakan Şükür Galatasaray'ı değerlendirdi.

Galatasaray asla pes etmez

Kadıköy'de Fenerbahçe'nin 4-0 kazandığı 2005-2006 sezonunun son haftasını hatırlayın. Şimdiki takım o dönemin kadrosundan kat kat iyi... Derbi sonrası Galatasaray'ın üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Bu hava nasıl dağılır, Galatasaray nasıl ayağa kalkar? Geçmişte çok yaşandı, Galatasaray böyle durumlardan çıkış noktalarını çok iyi biliyor. Fenerbahçe derbilerinin camia için ne kadar önemli olduğu gerçek. Ancak asıl amaç şampiyonluk ve Kadıköy'de yenilgi alınan sezonların bitiminde ipi çok kez Galatasaray'ın göğüslediği gerçeği de ortada. Bu gerçeği, camianın önüne sunmak yönetimin işi. Şu an gelinen nokta; 5. olarak bitirilen geçen senenin faturası... Çünkü yine çok iyi bir kadro kurulmuş, ama yarış hiç beklenilmeyen bir yerde bitirilmişti. Şifre, geçen sezonun son haftasında gizli. Sivas maçında seyirci takımı tribüne çağırmış, sevgi gösterisinde bulunmuştu. O gün, bugüne ışık tutmalı. En büyük görev taraftarın. İlk lig maçında tribünleri doldurup, tarihteki en büyük zaferlerin kazanıldığı dönemlerde olduğu gibi, takıma büyük katkı yapmalılar. Çünkü ortada kötü bir tablo varsa, tek sorumlusu futbolcular değil. Ben, Başkan'dan, Kadıköy'de yaşananlara müdahale etmesini beklerdim. Çünkü bu, futbolculara büyük güven verebilirdi. Revizyon gerekli mi? Futbolculuk dönemimde de çok duyduğum için, ‘revizyon' bana içi boş bir kelime gibi geliyor. Çünkü bu kadro, gözün kapalı hangi oyuncuyu oynatırsan oynat, eksik diyemeyeceğiniz bir kadro. Fakat idare edilmesi de zor. Birçok yıldızın bir arada oynaması, yoğun lig ve milli maç seyahat trafiği yorgunluk getirebilir. Bir benzetmeyle kapatalım: Mağazanın vitrinini müthiş hazırlayabilirsiniz, ama içerideki kaliteyi de aynı oranda sağlamak zorundasınız. Bu süreçte Rijkaard'a düşen görevler ne? Çok yıldız almak, her ülkenin millilerini alırken onların gidip-döneceği tarihleri hesap edememek, 5.'lik nedeniyle sezonun bir hayli erken açılmasıyla birleşince, hesapların yanlış yapıldığını gösteriyor. Rijkaard'ın sezon başı önemli isimleri dinlendirdiğine şahit olduk. Bu tutumunu ne zaman değiştirdi, kötü sonuçlar da gelmeye başladı. Ankaragücü maçından bu yana yaşananların özeti bu aslında. Bir musibet, bin nasihatten iyidir. Bu kadro, ilk lig maçından itibaren kalitesini gösterecektir. Kim şampiyon olacak? Fenerbahçe'nin 5 puan farkla önde bulunduğu doğru. Ancak 2. yarıların çok daha zor geçtiği de. Çünkü Avrupa maçlarıyla lig maçları arasındaki periyoda kupa sıkışacak. Bu süreçte şunu göreceğiz; Sezon başı kim iyi çalışmış, devre arasını kim iyi değerlendirmiş. Baros'un sakatlığı, Keita'nın cezası nedeniyle yaşanacak sıkıntıların aşılmasında, taraftarın takımına vereceği destek çok önemli. Şu an için telafi edilemeyecek bir durum söz konusu değil. Kadıköy'de Fenerbahçe'nin 4-0 kazandığı sezonun son haftası da hâlâ akıllarda. Bu takım, o takımdan kat kat iyi. Bu gerçekleri üst üste koyarsanız, Galatasaray'ın şampiyonluğun en önemli favorisi olduğunu göreceksiniz. Ancak yapılan doğruların, hatalardan çok olması şartıyla. Fanatik
<< Önceki Haber Galatasaray asla pes etmez Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER