Mondragon'dan sonra artık
Galatasaray'ın
kalesinin
gençlere emanet edildiğine ilişkin bir soruya Aykut şu cevabı verdi: "Genç miyiz? Ben 25 yaşındayım. Çok genç yaşta değiliz. Tam doğru bir zamandayız. Mondragon gibi iyi bir
kaleci gitti ve yeni bir kalecinin çıkması için zaman geldi."
Orkun ise Galatasaray kalesindeki
rekabetten çok artık büyük
takımlarının kalesini Türk oyuncularının korumasının daha önemli olduğunu ifade ederek, "Büyük
takımlar artık geriye döndü ve kalelerini Türk kaleciye emanet etti. Şu anda Galatasaray'da kalede kimin oynayacağından bu daha önemli bu konu. Sonuçta kaleyi bir Türk kaleci koruyacak. Bu yüzden bakıldığında önemli bir misyonumuz var. Türk kaleciliğine önemli şeyler kazandırmak için elimizden geleni yapmak istiyoruz." açıklamasını yapt.
Mondragon'un oynadığı dönemlerde çok az
forma giymesinin tecrübe açısından bir eksiklik olmayacağını dile getiren Aykut, "Ben yedek beklerden gerek
sezon sonlarında gerekse devre arasında çok
transfer teklifi aldım. Ama hiçbir yere gitmedim. Sadece Galatasaray'da oynamak istedim. Bu benim için çok büyük bir artı. Mondargon'un bir yıl daha sözleşmesi olmasına rağmen gitti. Yöneticilerimiz isteseydi onu göndermezlerdi. Demek ki bize güveniyorlar." şeklinde konuştu.
Bu sezon kale için rekabet edecek olan Aykut ve Orkun aralarının kesinlikle açık olmadığını belirttiler. Aykut, bu tür haberlerin nasıl yapıldığına bir anlam veremediğini söyleyerek, "Biz antrenmanlara sohbete gitmiyoruz. Antrenmana çalışmaya gidiyoruz. Orkun benim oda arkadaşım. Akşama kadar konuşuyoruz." derken Orkun Usak ise şunları söyledi: "Ben sadece bu tür haberlere gülüyorum. Biz birbirimizi yeni tanıyan insanız. Ona rağmen bu kadar süre içinde kaynaşmamız bile çok olumlu bir gelişme."
Orkun, K.Eryicesspor'un küme düşmesine rağmen başarılı bir performans sergilediğini dile getirerek, "Aslında küme düşen bir takımın kalecisi her zaman idealleri olan bir takıma gelmesi mantıksız gibi geliyor. Ama önemli olan sahada yaptıklarınız. Kalecilik hayatımda zaman bazı aksaklıklar yaşadım ancak son dönemde oynadığım futbolu çok beğendim. Karşılığında da Galatasaray'a transfer oldum.
Başarımdaki en büyük faktör Bülent Korkmaz'dır. Bana o kadar çok güven duyduk ki bunlara karşı tepkisiz kalamazdım. Onun bana güvenini boşa çıkarmamak için elimden gelenin fazlasını yapmaya çalıştım." Ifadesini kulland.
Genç kaleci
Fırat, forma rekabetinde kendisinin de olduğunu belirterek, "Aramızda rekabet olacak. Bundan da Galatasaray yarar sağlayacak. Herkesin bize güvenmesini istiyorum. Geçen sezon Runje kötü başladı sezona. Ancak daha sonra iyi oynamaya başladı. Eğer Türk kalecilere de böyle davranılsa o zaman onlar da başarılı olur. Bu yüzden
yerli kalecilere de zaman vermek gerekli" diye konuştu.
Büyük takımlarda oynayan oyuncuların hata yapma lüksü olmadığını anlatan Aykut sözlerini şöyle sürdürdü: "Fatih
Terim döneminde geldim. Bana
Eser hoca 'büyük takımlarda çok top gelmez bu yüzden hata oranını en düşük tutman gerekir.' demişti. Başka bir kaleci kötü gol yerse ben buna sevinemiyorum. Çünkü hepimiz yapabiliyoruz. Bazen o golü yedikten sonra tek yapmak istediğiniz şey bir
kürek alıp yeri kazıp kendinizi saklamak istersiniz. Ama o anda o hatayı ben yaptım ve hep beraber kazanacağız güveniyle topu filelerden çıkaran kaleci iyi kalecidir.
Bir takım maç kazanırsa forvetler övülüyor. Mağlubiyette ise
fatura bize kesiliyor. Ama takım hep beraber maç kazanıyor ve kaybediyor."
Mondragon'un büyük bir kaleci olduğunu dile getiren Aykut sözlerini şöyle tamamladı: "Feld
kamp hocam anlattı. '
Bayern Münih'te Kahn vardır. Her kaleci geldiğinde yedek olduğunu bilir. Ama o gittikten sonra biri çıkar ve birinci kaleci olur.' Dedi. Büyük takım kalesini korumak her zaman insana
baskı yapar. Mondragon bana göre gelmiş geçmiş dünyanın en büyük kalecilerinden biridir. 6 sezon Galatasaray gibi büyük bir kulüpte devamlı oynuyorsa bu önemlidir."
(DHA)