Fenerbahçe Teknik Direktörü
Christoph Daum, sabah gerçekleştirilen
antrenman sırasında basın odasına gelerek gazeteciler ile sohbette, "Her
futbolcu bu formayı giymek ister, ancak Fenerbahçe forması çok ağırdır" dedi. Fenerbahçe Teknik Direktörü
Christoph Daum, sabahki antrenmanda basın mensupları ile sohbet etti.
Basın mensuplarının Fenerbahçe eski
teknik direktörü Luis Arogenes ile ilgili sorusuna karşı Daum, Luis Arogenes'in büyüklüğünün tartışılamayacağını vurgulayarak, "İnsanların kişilikleri ve çalışma şekilleri farklıdır. Aragones,
İspanya ile
şampiyonluk kazanmış bir teknik adamdır. Ben sadece kafaları değiştirdim" dedi.
Kazım'ın değişmesinin zaman alacağını belirten Daum, "Kazım ben ilk geldiğimde odasında tek başına oturuyor, "Benim
arkadaşım yok" diyordu. Kazım ile yaşadığı sorunlardan sonra sık sık sohbet ettik ve ona "Arkadaş edinmek istiyorsan ilk önce sen arkadaş olmalısın" şeklinde nasihatte bulundu. Ama insanların değişmesi zaman alıyor. Değişimin ilk olarak Kazım'da başlaması gerekiyor, bu da biraz zaman alacak. Ben oyuncularıma insanları olduğu gibi, kusurlarıyla kabul etmelerini, sevmelerini öğrettim" dedi.
Semih çok önemli bir
futbolcu olduğunu vurgulayan Daum, "Benim Semih ile
kavga ettiğim haberleri yer alıyor. Böyle bir şey söz konusu değil. Semih gerçekten çok iyi bir profesyonel futbolcu, yedek kalmayı hiç bir zaman sorun etmedi. Her zaman çok iyi çalıştı ve takımın önemli bir parçası haline geldi. Semih burada doğdu burada büyüdü ve futbolu Fenerbahçeli Semih olarak bırakacak. Semih, bu kulübün bir parçası. Ondan ve performansından çok memnunum. Onun gibi bir futbolcum olduğu için de kendimi şanslı hissediyorum. Her takımın Semih gibi bir futbolcusu olmalı" dedi.
Basın mensuplarının
Galatasaray maçında yaşanan olaylar ile ilgili soruya ise Teknik direktör Daum, "Ülkenin her yerinde böyle olaylar yaşanıyor ve buna çok üzülüyorum. Avrupa'da insanlar maçlara bir eğlence gözüyle bakıyor. Eşleriyle ve çocuklarıyla maça gidiyorlar. Bu Türkiye'de de böyle olmalı, futbol bir bayram olmalıdır, savaş değil. Olay yaşandıktan sonra ceza her şeyi halletmez. Sorunun köküne inip oradan çözmemiz gerekir. Verilecek cezalar sadece günü kurtarır. Böyle olaylar yaşanmaması için hep birlikte hareket etmeliyiz.
Federasyon, kulüp yöneticileri,
taraftar liderleri bir araya gelerek bu olayların son bulması için neler yapılması gerektiğini konuşmalıyız" Türkiye'de diğer statlarda da bu tip olaylar yaşanıyor. Kurallar herkese eşit olarak uygulanmalı" dedi.
Basın mensuplarının
Güiza ile ilgili sorusuna ise
Alman teknik adam, "Güiza'ya maç öncesi toplantıda bu maçta oynamak isteyip istemediğini sordum. O da oynamak istediğini söyledi. Güiza'ya yaşadığı
sakatlık sonrası doktorların hafta içinde oynayabilir raporu doğrultusunda hazır ol talimatı verdim. O buna çok şaşırdı, O'na "Hazır ol maçın gidişatı içinde sana ihtiyacım olacak. Önümüzdeki üç gün içinde kendini iyi hazırla ve takımına katkıda bulun dedim. O da gerçekten çok iyi çalışıp beni mahcup etmedi önemli bir katkıda bulundu takımına" dedi.
Derbide yüzde 50 yüzde 50 kazanma ihtimali olduğunu belirten Daum, "Ama biz bu ihtimali yüzde 80'lere çıkarmak için çalıştık. Maçta kontrollü oynadık. Orta sahada pres yaptık. Rakibi durdurduktan sonra hücuma kalktık. Maçın son bölümlerinde Galatasaray bir gol bulup karşılaşma berabere de bitebilirdi. 'O zaman bana 'Taktik Uzmanı Daum', 'Dahi Daum' diyenler bugün beni eleştiriyor olacaktı' Türkiye'de her şeyin günlük yaşanıyor. Bugün sevinenler yarın sizi eleştirebiliyor, bugün üzülenler yarın sizi baş tacı yapabiliyor" diye konuştu.
'Gelecekte Galatasaray'da görev alır mısınız?' şeklinde bir basın mensubunun sorusuna ise Daum, "Bu hemen hemen imkansız bir olay. Çünkü ben artık Fenerbahçe camiasının içinde hissediyorum kendimi. Galatasaray'da büyük kulüp ama sanırım bu asla olmayacak. Galatasaray'a sonsuz bir saygım var. Galatasaray camiası içinde başta
Haldun Üstünel ve
Adnan Sezgin olmak üzere çok önemli dostlarım var" dedi.
Almanya'nın Türkler'e bakış açısını da eleştiren Daum, "Bir Alman olmama rağmen Alman insanı her zaman başka milliyetlerden olan insanları küçümsüyor. Almanlar, hala Türkler'e Arap veya
Osmanlı gözüyle bakıyor ve bunun değişmesi gerekiyor" dedi.