GS'DE FB'DE UEFA'YI ALAMAZ

Galatasaray'a ve Türk futboluna uzun yıllar yönetici olarak hizmet etmiş olan Ergun Gürsoy, Hürriyet Gazetesine verdiği röportajında oldukça çarpıcı açıklamalarda bulundu.

GS'DE FB'DE UEFA'YI ALAMAZ

Bir dönem Galatasaray'da yöneticilik yapmış olan ve Türk futbolunun önemli isimlerinden olan Ergun Gürsoy, Hürriyet gazetesine vermiş olduğu demeçte yeni başlayan sezon, Galatasaray'ın genel durumu, Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki rakabet ve kendi yöneticilik dönemi hakkında oldukça önemli açıklamalarda bulundu. - Asbaşkanlık yaptığınız dönemde keşke dediğiniz şeyler oldu mu? Alınan yanlış kararlar? Hatır için bazı şeyleri pas geçtim. Bazı yapılan yanlışlara saygıdan dolayı itirazda bulunmadım. Ben de Adnan Polat gibi istifa ediyorum deseydim belki Galatasaray'ın hayrına olacaktı. "Keşke restimi çekseydim” dediğim çok oldu. Eksik yaptığım şeyler var… Düşündüğüm zaman "neden?” dediğim çok oluyor. O günlerde başkanı üzmemek için es geçtiğim şeyler... Eski günlere dönebilseydim rest çekmeyi tercih ederdim. İnsan, doğru gördüğü şeyleri yapmalı. O dönemde hatırlarsanız "şu anda mutlu değilim” dediğim anlar olmuştu. "Önümüzdeki sezon olmayacağım… Yaptığım işten mutlu değilim…” gibi açıklamalarım aslında bu sıkıntıların ifadesiydi. - "Galatasaray'da 2000'lerin ruhu canlanıyor" diye bir görüş ortaya çıktı. Siz o dönemi yaşamış bir yönetici olarak bu görüşe katılıyor musunuz? Hiçbir takım sezona girerken "başarılı olamayacağız” diye bir ifade kullanmaz… Hedef Avrupa olmalı; UEFA olmalı… Galatasaray bu şansı bir defa kullandı. Her zaman şans yardım etmez. Ezici güçle kazanılmış bir kupa değildi. İyi bir kadro vardı, başarılı oldu ama aynı kadro ile bir sonraki sene başarılı olamadı… Demek ki her zaman aynı şans elde edilemiyor. Zaten Türk futbolunun da istikrarlı olduğu söylenemez… - Şu anki kadroyu nasıl buluyorsunuz? İyi buluyorum… Aslında oyuncular transfer olduğunda kaygılıydım ama genel olarak şu an iyi... Kewell iyi bir kazanç mesela. Yaşlı oyuncular hariç… Mesela Lincoln hariç… Lincoln istikrarlı değil ve böyle devam edeceğini düşünüyorum. Kadro genelde iyi… Mesela Fenerbahçe bu kadar geniş bütçesine rağmen aldığı transferler konusunda çok başarılı değil… Ayrıca hızı kesildi; Fenerbahçe'nin yükselişi bence durdu. Mesela geçen sene şampiyonluğu kaybetmesi çok büyük hayal kırıklığına sebep oldu. Yaptığı transferlere rağmen kadroya yeni bir şey katılmadı. Takımın başarılı olması için iyi futbolcu lazım. İyi antrenörler ve yöneticilerle iyi takım olunmaz. Oysa Galatasaray örneğine bir bakalım… Başkan hasta oldu, kulübe uğramadı bile… Teknik Direktör altı maç kala istifa etti. Yerine bir kondisyoner teknik direktör oldu. Futbolcuların inancı ile şampiyon oldu Galatasaray… Demek ki iyi futbolcularla başarı kazanılır. İyi başkan, iyi teknik direktör ikinci sıradadır. - Galatasaray'ın bu sezon genel durumunu nasıl buluyorsunuz? Kadro olarak doğru seçimler yaptı. Başarılı transferler yaptığı gibi gelir getirici ve cesur hamleler de yaptı bence. - Ne gibi hamleler? Para getirici hamleler yaptı. Enkaz devraldık edebiyatı yapmadılar. Kendilerine oy vermememe rağmen mevcut yönetimin daha başarılı olacağını zaten yazmıştım. Yazımı doğrulamış oldukları için kendilerini kutluyorum. Bir takım şampiyon olur ya da olmaz, ben başarıyı bununla ölçmüyorum. Toplamda yapılan işlere bakmak lazım. Mesela Fenerbahçe toplamda yaptığı işler açısından daha başarılı… - Sizin "Fenerbahçe bizi her dalda geçti” diye bir sözünüz de vardı… Bu dönem için de bu sözünüzün arkasında mısınız? "Fenerbahçe bizi geçti” dememin sebebi genel olarak yaptığı iyi işlerin fazla olması. Yatırım konusunda hep akıllı adımlar atıldı. Statlarının çağdaş olması, Fenerbahçe'ye sınıf atlattı bence. Güzel statlarda güzel seyirciler olur. Seyircileri kontrol altında tutmak, bu tip donanımlı statlarda daha kolay. Yaptıkları yatırımlar her kulüpten üstün. Stat olsun, televizyon olsun… Avrupa şampiyonu olmuş bir takım şampiyonlar ligine katılamazken bugün Fenerbahçe katılabiliyor. - Fenerbahçe'nin bu başarılarını neye bağlıyorsunuz? Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe'yi iyi bir şirket nasıl yönetilirse o şekilde yönetmesine bağlıyorum. Yeri geldiğinde Aziz Yıldırım birçok kişi ile kötü olabilirken Galatasaray Başkanı herkesle iyi olmaya çalıştı ancak onu bile başaramadı… Tabi bunu kendi dönemim için söylüyorum… Adnan Polat bugün çoğu kişi ile kötü olabiliyor. - Sayın Adnan Polat hakkında başka yorumlarınızı alabilir miyiz? Şimdilik iyi gidiyor... Tabi bu konuda yorum yapmak için henüz erken. - Biraz önce "Fenerbahçe bir duraklama dönemi geçiriyor” dediniz… Sizce bu sezon Galatasaray, Fenerbahçe karşısında nasıl olacak? Evet… Fenerbahçe başarı konusunda duraklama dönemi geçiriyor. Galatasaray'ın Fenerbahçe karşısındaki durumunu zaman gösterecek ama gidişatı fena değil. - Galatasaray 2000 yılında UEFA kupası almış bir takım… Ardından Süper Kupa… Bu başarılara imza atmış bir takım olan Galatasaray'ın neden sekiz yıldır belirgin bir başarısından söz edemiyoruz? Galatasaray hakkı olmayan harcamalar yaptı… Futbolcular transfer etti… Ne o futbolcuları takımda tutabildi ne de uyum içinde olan hocaları takımda tutabildi. Bu durumlar çöküşün doğuşunu hazırladı. - UEFA kupasını bu sene Galatasaray alabilir mi? O da alamaz, Fenerbahçe de alamaz… Alırlarsa çok büyük başarı olur. Bu liglerde savaşan diğer takımlar maalesef Türk takımlarından çok daha üstün. En azından tur atlamalarını da başarı sayıyorum ama keşke daha fazlası olsa… Türkiye'de başarılar konusunda ne yazık ki bir türlü istikrarı yakalayamıyoruz. Bu her dalda böyle; sadece futbol için değil… Mesela Halterde de bir dönem önce elde ettiğimiz başarı kalıcı olamadı. - Hagi'yi teknik direktör olarak getirdiğiniz için hiç pişmanlık yaşadınız mı? Hagi, bize geldiği yaşı da dikkate alırsak dünyanın 5 futbolcusundan biridir. UEFA şampiyonasını da ona borçluyuz… Son saniyelerde attığı goller bizi başarıya götürdü. Ona olan sevgimden hiçbir şey kaybetmeme rağmen antrenörlüğünü tutmuyorum. "Fatih Terim mi, Hagi mi?” derseniz ben Fatih Terim derim… Ben Hagi'nin antrenörlüğünden memnun kalmadım. Aldırmak istediği veya aldırdığı hiçbir oyuncudan memnun kalmadık. On iki oyuncu tavsiye etti, birçoğunu almadık. Önder Turacı'yı da istememize rağmen alamadık; bunda başkanın da kabahati oldu. İbrahim Yavuz, aldırdığı tek oyuncu idi, onun da takıma da faydası olamadı. Üstelik Hagi kendi isteğiyle transferi gerçekleşmeyen hiçbir oyuncuya şans vermedi. Ribery'yi dahi kendi istediği bir oyuncu olmadığı için epey bir süre oynatmadığı gibi; oynattığı maçlarda da ya oyunun sonuna doğru oynattı ya da başlarda çıkardı. Ribery de bu nedenle burada mutlu olamadı… - Geçen sene Schalke 04 takımından Galatasaray'ın yeni 10 numarası ümidiyle transfer ettiği Lincoln, geçtiğimiz sezon beklenileni veremedi. Ancak bu sene ligde çok iyi bir başlangıç yaptı, sizce bunun sebebi nedir? Lincoln istikrar sabıkalısı bir futbolcu… Bu güne kadar oynadığı takımlarda 32 maçlık bir maratonda 10 maç bile oynayamadı ya sakatlandı ya da maçtan çıktı… Attığı gol sayısı 10'u geçmedi. Lincoln, isminin hakkını veremiyor. Yaptığı en güzel iş, şampiyonlar liginde Fenerbahçe'ye attığı iki goldü. Attığı bu iki golle Galatasaray'a transferini gerçekleştirdi ve ne yazık ki maddi manevi bir sürü zarara soktu. - Fenerbahçe'nin yeni transferi Daniel Güiza'yı nasıl buluyorsunuz? İyi bir futbolcu olduğu tartışılmaz. İspanya'daki başarıları ortada… Bence çok iyi transfer… - Galatasaraylı Kewell mı yoksa Fenerli Güiza mı? Kewell tabi ki daha şöhretli bir oyuncu… Üç yıl boyunca oynamadığı için kaygı duymuştuk ama kendini kanıtladı. Çok genç olmamasına rağmen iyi koşuyor, iyi şut atıyor. Bir futbolcudan beklenecek tüm meziyetlere sahip. İkisi de iyi oyuncular bence… - Sizin bir yazınız vardı: "Hakan Şükür, futbol yaşamı boyunca hiçbir Avrupa takımına kendi isteği ile transfer olmadı. Kulübe para lazım olduğunda kurbanlık koyun gibi kapı kapı dolaştırılıp yabancı kulüplere satılmak istendi. Hatta bu iş için kiralanan özel uçağın parasını da ona fatura ettiler. Çocuğunu getirdiği için kadro dışı kaldığında bile gıkını çıkarmadı ve takım içinde hiçbir zaman sorun olmadı.” şeklinde ifadeleriniz vardı yazınızda… Hakan Şükür Galatasaray'a en çok katkıda bulunan oyuncuların başında geliyor kuşkusuz… Sizce bu tavrın sebebi ne? Bence Hakan Şükür bu kadar ısrarcı olmamalıydı… Eğer bir kulüp ona jübile hakkı tanımışsa ya bir takıma transfer olacaktı ya da futbolu bırakacaktı. Galatasaray'a hizmetin alasını verdi; artık Galatasaray için yapabileceği bir şey kalmadı. Futbolcu olarak Hakan Şükür gibi bir oyuncu artık daha fazla ısrar etmemeli. Böyle bir futbolcunun yedek kulübesinde bekleyip son 10- 20 dakika kala oyuna girmesi, bir Hakansever olarak beni çok rencide ediyor… Ben bu kadar rencide olurken 3. şahıslara ve Hakan Şükür'e ne gibi etki bir yapıyor bilemiyorum!... Hürriyet
<< Önceki Haber GS'DE FB'DE UEFA'YI ALAMAZ Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER