Kanaltürk'te yayınlanan "Son
Nokta" programına
canlı yayın konuğu olan
Polat,
Galatasaray Kulübü'nün son yapılan
başkanlık seçiminde
aday olmamasıyla ilgili olarak şunları söyledi: "Benimle beraber hareket eden arkadaşlarım, seçimlere katılmamı istedi. Girseydim, seçimleri kazanacağımı ifade ettiler. Ben seçimlere girseydim,
Ünal Bey girmeyecekti. Bana göre seçimlere girseydim kazanırdım." Futbol
Federasyonu başkanlığına aday olmayacağını da belirten Polat, "Birden fazla kulüp başkanının böyle bir talebi oldu. Futbolun içinde olmak istemediğimi, bir müddet bunun dışında kalmak istediğimi söyledim. Bundan sonra kendi işime dönmek istiyorum. Ben biraz
futbolun dışında kalmak istiyorum. Zaten ailem ve çalışma arkadaşlarım da böyle olmasını istiyor. Biraz kendi hayatıma geri dönmem lazım" dedi.
Futbol Federasyonu başkanlığı için Mehmet Ali Aydınlar'ın doğru isimlerden biri olduğunu da vurgulayan
Adnan Polat, "Kendisi, uzun senedir bu camianın içinde olan biri. Federasyon başkan adaylığına da yakışır. Şahsen beğendiğim bir isim. Ancak futbolu bir bütün olarak görüyorsak, bir
yarışma olmalı, tek aday olmamalı. Sayın
Atalay da girmek istiyorsa girmeli" diye konuştu.
Polat, Futbol Federasyonu Başkanı
Mahmut Özgener ile kişisel bir meseleleri olmadığını da belirterek, şunları ifade etti: "Federasyon başkanlığı kolay bir iş değil. Mahmut Özgener ile kişisel bir meselemiz olmadı. Ancak bizim tavsiyelerimizi çok fazla dikkate almıyordu. Hakem hatalarıyla ilgili de verdiğimiz tedbirleri çok fazla dikkate almadı. Mahmut Özgener rahat bir dönem geçirdi.
Hükümet tarafından da kendisine
destek verildi. Döneminde birçok iyi şeylere de
imza atıldı. Uluslararası organizasyonlarda ciddi girişimler yapıldı. Görevini bence iyi yapmaya çalıştı." Adnan Polat,
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz
Yıldırım'ın Futbol Federasyonu'nun karalarında etkili olduğu yönündeki iddialarla ilgili olarak, "Bu iddialar büyük ölçüde yanlış. Bazı konularda
Aziz Yıldırım'ın girişmleri, etkileri olmuştur. Ama biraz da abartıldığını düşünüyorum. Fenerbahçe ile Trabzon
spor arasındaki yarış iyi bir yarıştı. İki takımı da kutlamak lazım. Ancak baktığınızda Mahmut Özgener dönemindeki 4 senede Fenerbahçe bir kez
şampiyon olabildi. O yüzden bu neticeler, bu söylenenleri doğrulamıyor. Aziz Bey bu kadar etkili olsaydı, bu
şampiyonluklar kaybedilmezdi. Aziz Bey kendi kulübünün menfaatlerini korumak için mücadele ediyor. Ancak etik dışı bir şey yaptığına inanmıyorum" diye konuştu.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile arasındaki yakınlığı nedeniyle
eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine Polat, "17 kulüp başkanı ile beni aramda hiçbir şey yok. Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki
rekabet, benim Fenerbahçe başkanı ile dost olmama ya da düşman olma gibi bir gereksinim ortaya koymaz. Biz iki
rakip kulübün başkanı olarak dost olabildiğimizi gösterdik. aziz Bey ile birlikte birçok girişimi de ortak yaptık. Bundan da Türk futbolu ve kulüplerimiz
kazanç gördü. Niye dost olmayalım, niye
kavga edelim ben bunu anlamıyorum" dedi.
Fenerbahçe'nin amatör sporlarda Galatasaray'ı geçtiğini de belirten Galatasaray'ın eski başkanı Adnan Polat, şu ifadeleri kullandı: Fenerbahçe'de Aziz Yıldırım'ın 14. senesi, Nihat Özdemir'in de 17 ya da 18. senesi. İlk 8 senelik süreçte Fenerbahçe kendi
ekonomik durumunu güçlendirmeye çalıştı, kendi stadını yeniledi ve kaynaklarını güçlendirmeye çalıştı. Bu 8 seneden sonra spora ve sporcuya yatırım yapmaya başladı. O yüzden de amatör sporlarda Galatasaray'ın önüne geçti. Biz hem ulusal, hem uluslararası alanlarda rekabet yapabileceksek, başarıyı sürekli yakalayabileceksek, bizim de ekonomik olarak sağlıklı bir hale gelmemiz lazım ve en başta stadımız olmak üzere tüm tesislerimizi yapmamız gerektiğini düşündük. 3 senelik süreç içinde
stat bitti ve ekonomik olarak boyut değiştirdik. Gelirleri 5 sene evvel 60-70 milyon civarında iken, şimdi 200 milyon
Dolarları konuşuyoruz. Bunları oluşturamazsanız, sporda başarıyı sürekli yakalayamazsınız. Galatasaray tesis yapılanmasını sürdürdüğü takdirde önümüzdeki senelerde amatör sporlarda Fenerbahçe'yi geçebilir." Ali
Sami Yen Spor Kompleksi Türk
Telekom Arena'nın açılışında
taraftarların
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı
protesto etmesinin ardından yaşanan olayları ise şöyle anlattı: "Biz stat için çok büyük
emek verdik. Stat açılışını bizim için önemli bir başlangıç olarak görüyorduk. Sayın başbakanı davet ettik. Kendisi stadın yapımında çok büyük katkıları olan kişiydi. Orada olan olaylar, yapılan protestolar beni çok üzdü. 5 senedir emek veriyordum ben bu stada. Maçı izleyemeyeceğimi anlayıp Başbakınımızın ardından ben de stadı terkettim. Daha sonra Başbakanımızdan şahsım ve kulübüm adına özür diledim. Daha sonra yaptığım açıklamada
provokatör yerine yanlışlıkla protestocu kelimesi ağzımdan çıkmış. Ardından
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Süheyl Batum ve birkaç CHP'li tepki gösterdi. Kendi camiamdan, taraftardan ve medyadan da tepki aldım. Geriye dönme şansım olsa, böyle bir açılış yapmazdım."
Faruk Süren ile aralarında herhangi bir problem olup olmamasıyla ilgili sorulan soruya Polat, "Faruk Süren'in benimle alıp veremediği nedir bilemiyorum. Özellikle rahmetli
Özhan Bey'in başkanlığındaki dönemde medya üzerinden ciddi eleştiriler yaptı. Benim başkanlık dönemimde de çeşitli saldırılar, eleştiriler yaptı. Ben kendisinin başkanlık döneminde çıkıp da kendisi ya da yönetimiyle ilgili hiç konuşmadım. Bizim hayatta olan 6 başkanımız var. Sayın Süren'den başka çıkıp da devamlı eleştiri yapan başka başkanımız olmadı. Bugünden sonra şahsıma bir saldırı olmadıktan sonra, futbolla ve Galatasaray kulübüyle ilgili çıkıp medya önünde konuşmak istemiyorum" yanıtını verdi.
Polat, görevden ayrılmasıyla ilgili olarak da şunları söyledi: Görevden ayrılmamızın, Sayın İnan
Kıraç ve onunla beraber hareket edenlerin, Sayın Faruk Süren'in, isimlerini burada sayamayacağım 30-40 kişinin bir ürünü olduğunu düşünüyorum. Bana göre yanlış yaptılar. İmza kampanyaları yapıldı ve bir çok grup, 'Gitmezsen, biz seni ibra etmeyeceğiz' şeklinde ön yargıyla yaklaştılar. Bunlar tamamen kulüp içi siyasetten kaynaklanıyor. Bu şekilde tehditlerle, şantajlarla seçime gitmeyi kabul etmediğimi söyledim. 'Bu şekilde bizi ibra etmeyeceklerse, ibra edilmemeyi göze alıyorum' dedim. Galatasaray'ı o şekilde seçime götüremezdim. Alınan karara saygılıyım, ama kararın alınış şeklini kabullenemiyorum." Adnan Polat, "Ünal Aysal 3-5 ay sonra kaçar" şeklindeki ifadesine ise şöyle açıklık getirdi: "Sayın başkanın bu görevi baskıya dayanamadığı için kabul ettiğini biliyorum. Yönetimin içinde de herkesin söylediği konuştuğu, duyduğu bir şey var. Yönetimin içinde grupların olduğu söyleniyor. Böyle gruplar varsa sayın başkanın işi gerçekten çok zor. Eğer burada birlik beraberlik olmazsa, Ünal Bey bir noktaya kadar buna tahammül eder. Bu nedenle 3-5 ay sonra bırakabilir diye düşünüyorum." Fatih
Terim'in
teknik direktörlüğe getirilmesiyle ilgili olarak Polat, "Ben
teklif götürdüğümde
Fatih Terim, ailece verdiği karar nedeniyle Türkiye'de çalışmak istemediğini söylemişti. Türkiye'de çalıştığı sürelerde çok acı çektiğini, bu nedenle
yurt dışında çalışmak istediğini söyledi. Bu nedenle Galatasaray'ın teklifini kabul etmeyeceğini söyledi. Şimdi böyle bir teklifi kabul etmesi beni yaralamadı. Demek ki benimle çalışmak istemiyordu" dedi.
Adnan Sezgin'in kalması konusunda ısrarcı olması nedeniyle hata yapmış olabileceğini de açıklayan Adnan Polat, "Adnan Sezgin ile birebir çalıştığım dönemlerde çok iyi işler yaptık. 6 senelik süreç içerisinde 4 kez şampiyonluk yaşadık. Ben esasında göreve geldiğim
vakit Bülent Tulun'un ayrılmasını da istemedim. O sıralar Futbol AŞ'nin genel müdürü yoktu. Bülent Tulun'a 'Sportif direktör olarak sen kal, Adnan Sezgin de şirketin genel müdürü olsun' dedim. Ancak Bülent Tulun beraber çalışmak istemedi. Haldun'la beraber de iyi bir uyum içinde çalıştıkları söylenemez. O da sıkıntılarını söylemişti bana. Orada belki Adnan Sezgin'le ilgili ısrarımda biraz daha toleranslı davranabilirdim. Adnan Sezgin, 1.5 sene önce bırakmak istediğinde, kalmasında ısrarcı olduğum için hata etmiş olabilirim" şeklinde konuştu.
Galatasaray'ın mali anlamda yarınının kesinlikle karamsar olmadığını vurgulayan Polat, "Galatasaray'ın şu an 20 milyon Dolar nakit paraya ihtiyacı var. 210 milyon Dolar'lık sponsorluk anlaşmalarının 100 milyon Dolarlık kısmı teminat olarak gösterilmiş, diğerleri serbest. Galatasaray, bu borçlanma içinde yeni bir
kredi alabilir" dedi.
Stancu'nun
transferine de değinen Galatasaray Kulübü'nün eski başkanı, "Stancu
Romanya Milli Takımı'nın
genç bir
futbolcusu.
Hagi de kendisini istiyordu. Bize geldiğinde de Romanya'da gol
kralıydı. Bu futbolcunun pazarlığını da ben yapmıştım. 7 milyon
Euro istiyorlardı, 3 senede ödemeli olarak 5 milyon Euro'ya indirdik. 23 yaşında yetenekli bir futbolcu. Rakamlar son zamanlarda çok yukarılarda. Fatih Hoca tutar mı tutmaz mı bilmiyorum ama Galatasaray'a fayda sağlayabilir" şeklinde konuştu.
Elmander ve
Selçuk İnan transferleriyle ilgili de Adnan Polat, "Selçuk ile ilgili olarak menajeriyle şifahi olarak devre arasında anlaştık. Biz Selçuk'u
Manisa'dayken almak istiyorduk, ama Sadri Başkan biraz
erken davrandı bizden. Sezon bittikten sonra menajerleri beni aradı, 'Galatasaray Kulübü'nden bizi arayan yeni yöneticiler var, ne yapacağız" diye sordular. Ben de futbol komitesinin başında Ali Dürüst'ün olduğunu biliyordum. Sayın Ali Dürüst'e konuyla ilgili bilgi verdim. O da uygun gördüğünü belirtti ve Selçuk'un menajerleriyle oturduk, mutabakata vardık. Benim bu transferde katkım olmuş olabilir ama bu transfere imzasını koyan kişi Ali Dürüst'tür. Elmander'in menajerleriyle de görüşmüştüm. Bu konuyla ilgili de Bülent Tulun ile konuştum. Kendisi gitti ve güzel bir pazarlık yaptı. O transferi de Bülent Tulun bitirdi" ifadesini kullandı.
Galatasaray'ın
marka transfer ihtiyacı olduğunu belirten Polat, "Galatasaray'ın, kombinelerini satma ihtiyacından dolayı marka ihtiyacı var. Muhakkak şu anki yönetimin bir planı vardır ve transferleri yapacaklardır. Burada taraftar ve Galatasaray camiasının bekleyip, takımın kurulmasını görüp, 3-5 maç seyrettikten sonra takımla ve yönetimle ilgli değerlendirme yapmaları gerekir. Şu anda yönetime herhangi bir konuda eleştiri getirmek haksızlık, insafsızlık olur" şeklinde konuştu.
Polat,
Hakan Şükür'ün takımdan ayrılmasını da şeyle değerlendirdi: "Şimdi düşündüğüm zaman, keşke Hakan Şükür'ü bir sene daha takımda tutsaydık, takıma ağabeylik yapsaydı diyorum. Bence Hakan'a bir sene erken futbolu bıraktırmakla hata ettim. Hakan hep kral olarak kalsın istiyordum aslında. Düşüşe geçtikten sonra futbolu bıraksın istemedim. Şu an milletvekili oldu, inşallah daha da iyi yerlere gelir." Hagi'nin teknik direktörlüğüyle ilgili ise Adnan Polat, "Kendisinden beklentimiz vardı, beklentimizi karşılamadı. Hagi fevri olduğu için, takımın kimyasını da bozdu. Hikmet
Karaman ya da Abdullah
Avcı da olabilirdi, ama Hagi daha uygundu.
Hikmet Karaman zaten Manisa ile anlaşmak üzereydi. Abdullah Hoca da devre arasında gelmeye yatkın değildi" dedi.
Arda Turan'ın
kaptan yapmasıyla ilgili de konuşan Adnan Polat, şunları söyledi: "Arda Turan'ı kaptan yapmaktan dolayı hiç pişmanlık duymuyorum. Arda'nın bugüne kadar bir yanlışını da görmedim. Sadece kötü bir
sakatlık dönemi geçirdi.
Medya, Arda'nın üstüne çok gitti. İnşallah yeni
sezonda Galatasaray'da kalmasını çok isterim.
Atletico Madrid bana bir teklifte bulunmuştu. O gün rakamı uygun bulsam, Arda'yı satabilirdik. Arda da gitmek istiyordu zaten. Arda'nın minimum 15 milyon Euro olması lazımdı. Kararı yeni yönetime bıraktım. Arda, uygun rakam bulunursa gitmeli. Ben kalsaydım ve istediğim rakamı bulsaydım Arda'yı satardım." Aziz Yıldırım'ın Arda'yı alma konusunda ciddi olduğunu da açıklayan Adnan Polat, "Aziz Yıldırım, Arda için 15 milyon Euro peşin demişti. Ancak biz Galatasaray'ın kaptanını Fenerbahçe'ye para karşılığı satamazdık. Ticaretin dışında bir şey bu" dedi.
Polat, Emre Belözoğlu'nun Fenerbahçe'de
forma giymesiyle ilgili de şu ifadeleri kullandı: "Emre'yi 13 yaşında Galatasaray'a aldığımda 300 bin lira vermiştik sanırım. O dönem Fenerbahçeli olduğunu bilmiyorduk. O dönem çok da alay edilmişti bir çocuk için o kadar para verdiğimiz için. Emre çok da iyi performans sergiledi, yurtdışına da gitti. Türkiye'ye dönmeden önce de menajeri beni aradı. O dönem bizde para sıkıntısı vardı. Emre'nin aldığı rakam çok yukarıdaydı. Bu nedenle almadık. Hakan Şükür Galatasaray'dan başka takımda oynamaz, Arda da öyle." Polat, yönetimde kalması halinde 10 futbolcuyla yollarını ayırmayı düşündüğünü belirterek, "6 futbolcu almayı planlıyordum. Seçimden dolayı alamadığım iki futbolcu var, onlara üzüldüm. Biri İlkay, diğeri de
Mehmet Ekici. Fenerbahçeli
Semih de gelmek istese alabilirdim.
Gökhan Zan'ı tutardım, iki tane daha stoper alırdım. Gökhan Zan standardında futbolcu almaya kalksan, 3-4 milyon Euro
bonservis bedeli ödersin" şeklinde konuştu.