Bu kulüplere yaklaşanlar yürüyecekleri yolu kendi paralarıyla yaparlar. Taraftar olmak, üye olmak, hediyelik
eşya almak,
forma almak,
imza törenlerine katılmak, kısaca her adım para harcamaktır.
Dünya
futbolunun bu tür kulüpleri çok ünlü
futbolcularını da satarlar. Kendi ülkelerindeki rakipleri kadar kıtalarında
rekabet ettikleri rakiplerine de futbolcu satarlar. Milan, Manchester
United,
Real Madrid,
Barcelona,
Bayern Münih, şampiyonlar Ligi'nde kıyasıya yarışırlar. Bu pastadan daha fazla pay almak,
taraftar kazanmak, onları mutlu etmek için
yıldız futbolcularının transferlerine açıktırlar. Figo olayı hariç hiçbir transferde taraftar tepkisi göremezsiniz. Kendi Liglerini,
Avrupa Liglerini renklendirir,
marka değerini yükseltirler.
Fenerbahçe Arda' yı,
Galatasaray Gökhan
Gönül' ü,
Beşiktaş Volkan' ı isteyince bizde yer yerinden oynar. Futbolcular da bu havaya uyar ''Asla ayrılmayız, gitmeyiz'' derler. ( Mehmet Topuz'un F.
Bahçe elli milyon
Dolar verse de gitmem açıklamasını yapıp
F.Bahçe'ye imza atması gibi) Çoğu zaman kaderin cilvesi onları farklı yerlere sürükler. Asla
ders almazlar. Kulüpler, formalar, camialar kim ya da kimlerin kutsadığı yerlerdir? Bunları kutsallaştırmak en başta oyuncuya, ailesine, kendisini yetiştiren kulübüne zarar vermektedir. Bunun bile farkında değiller !..
Yirmi milyon
Euro kulübe, yıllık dört milyon Euro futbolcuya verilecek paralar uçup gidiyor. Eminim arkasından da iç geçiriliyordur. Anlamsız bir taraftar baskısında bahsediliyor. Tribünde sayıları yüz, yüz elli kişi Türk futboluna yön veriyor. Futbol kulüpleri seyrediyor.
MEHMET ŞEYHO - SAMANYOLU HABER SPOR MÜDÜRÜ