Fikret
Orman, Radyospor'a yaptığı değerlendirmede, başkan
adaylığıyla ilgili, ''Şu anda bir kararım yok. Seçime daha çok var, konuşmak için çok
erken. Son 1,5 ay içinde tam olarak kararım netleşir. Daha
adaylık arayışında ve sürecinde değilim. Süreci inceliyorum.
Beşiktaş'a ne faydalı olursa, o yönde karar vereceğim'' dedi.
Başkan adayı olması yönünde kendisine yönelik çağrıların gurur verici olduğunu kaydeden
Fikret Orman, ''Bunlardan şahsi olarak gururlanıyorum, ama şu anda bu
kaoslardan kurtulmak için çözüm yolları bulunmalı. Beşiktaş'ın şu anda çok ağır mali yük problemi var. Taraftarla yaşamış olduğu bir problemler zinciri var. Şimdi
başkanlık konusunda değil, bu ağır sorunların nasıl çözüleceği konularında kafa yorulmalı. Seçimden sonra, krizden nasıl çıkılacağı sorularına
cevap aranabilir'' diye konuştu.
Orman, Beşiktaş Kulübü
Onursal Başkanı
Süleyman Seba ile görüştüğü şeklindeki haberlerin doğru olmadığını vurgularken, ''Süleyman ağabeyi 10 yaşımdan beri tanırım. Son zamanlarda konuşmadım, çünkü ya sağlık sebepleri nedeniyle Ankara'da oluyor veya benim işlerim oluyor. Onunla bir görüşme yapmadım. Adaylık için henüz karar vermedim, ancak bu belirsizlik değişebilir. Önümüzde önemli bir süreç var. Ona göre karar vermek lazım. İnsanları bir beklentiye düşürmemeli. Şu anda Beşiktaş bir kaos durumundan geçiyor. Bu süreci izledikten sonra kararımı veririm'' ifadelerini kullandı.
-KÜFRE TEPKİ-
Fikret Orman, Şampiyonlar Ligi'ndeki
Wolfsburg maçında başkan
Yıldırım Demirören ve
yönetime yönelik küfürlere değinerek, ''Bu olaylar yaklaşık 10 senedir devam ediyor. Artık bunlar
kural haline gelmeye başladı ve her geçen gün daha da artıyor. Wolfsburg maçında yapılan galiz küfürleri hayatımda görmedim, duymadım. Nefretle kınıyorum. Demokratik tepkileri göstermek lazım, ancak böyle tepki olmaz'' diye konuştu.
Yıldırım Demirören'e yönelik tepkilere değil, edilen küfürlere kızdığını aktaran Orman, şunları söyledi:
''Edilen bu küfürlerin tartışılacak, konuşulacak tarafı yok. Bundan önce
Denizlispor maçında da benzer görüntüler oldu. Tüm bunlara 'Dur' demek lazım, ancak bu tepkiyi söylemsel değil, sonuç verecek şekilde göstermek ve üzerine gitmek gerek. Bugüne kadar olan küfürler sadece Demirören'e değil,
efsane başkan Süleyman Seba'ya,
Serdar Bilgili'ye de geldi. Sebep ve sonuç ilişkisini birbirine bağlamak lazım. Taraftar
taraftarlığını,
yönetici yöneticiliğini,
genel kurul üyesinin de genel kurul üyeliğini bilmesi gerekir. Bunlar çok birbirine girdi. Taraftar artık genel kurul üyeliği, yönetici taraftarlık yapıyor. Bütün bu süreç ve olayları değerlendirmek lazım. Bizim çocukluğumuzda kimse yönetici ve başkanı tanımazdı. Taraftar, taraftar olarak stada gider, tepkisi varsa da sırtını dönerek gayet medenice gösterirdi. Çeşitli yöntemlerle tepkisini koyardı, ama yönetim üyelerine galiz küfürler edilmezdi.''