Son 4 yılda 3 kez
şampiyonluk sevinci yaşayan F.
Bahçe, ligdeki başarısının yanı sıra
Avrupa kupalarında da elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordu. Özellikle geçtiğimiz
sezonun başında göreve getirilen Brezilyalı Teknik Direktör Arthur Zico yönetiminde Avrupa'da tecrübe kazanan Sarı-Kanaryalar, bu yıl ilk kez taraftarlarını mutlu edecek sonuçlara
imza attı. Önce Şampiyonlar Ligi'nde
Belçika şampiyonu
Anderlecht saf dışı bırakılıp gruplara kalındı. Ardından Kadıköy'deki
İnter galibiyetiyle bu lige büyük bir moralle adım atıldı. Gruplarda en çok puan toplayan Türk takımı unvanıyla üst tura çıktığında şüphesiz ki
hedefler de büyüdü. Son iki yılın
UEFA Kupası şampiyonu Sevilla ile 2. turda eşleşti ve güçlü rakibini penaltılarla da olsa eleyerek en azından bu sezon için kendinden beklentileri fazlasıyla karşıladı.
Çeyrek finalde Chelsea'nin çıkması ise yolun sonu gibi gözüküyordu. Ancak eski gücünden çok şey kaybeden Maviler yine de kötü bir
kura sayılmazdı.
Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanan ilk maç 2-1 kazanılınca rüyalar gerçekleşeceğe benziyordu. Fakat Stamford Bridge'te Ballack'ın 4. dakikada fileleri havalandırması dengeleri bozdu. Son düdüğe kadar bir gol atma peşinde koşuldu ama sonuç alınamadı. Yarı final bu denli yakın dururken Şampiyonlar Ligi'ne
veda edilmesi haliyle üzüntünün dozajını artırıyordu. Fakat Başkan Aziz Yıldırım'ın Sevilla karşılaşmalarının ardından dediği üzere bu sezonki hedefler tutturulmuş, önümüzdeki sene daha ileriye gitmenin planları yapılmaya başlanmıştı.
Fenerbahçe,
yol haritasını da çoktan oluşturdu. Takımda kalacağının sinyallerini veren Arthur Zico'nun direktifleri doğrultusunda transferler yapılacak. Brezilyalı çalıştırıcı defans hattından çok memnun olduğunu zaten sıklıkla dile getiriyor. Yani orta saha ve forvete mutlaka takviye yapılacak.
Aslında Şampiyonlar Ligi'nde son 8'e kalan takımlara bakıldığında
F.Bahçe'nin ileri uçtaki kadro eksikliği de ortaya çıkıyor. Sadece son
rakip Chelsea'nin forvet profili baz alındığı takdirde bile takımların kalite farkı görülebiliyor. Zira Maviler'de
Drogba yoksa
Kalou, Anelka, Schevchenko gibi üst düzey isimler sahaya çıkıyor. Oysa F.Bahçe'de çoğu maçta sahada gezinip duran ve PSV'deki performansını hiçbir takımda yakalayamayan Mateja
Kezman ile Semih'in yeterliliği uzun süredir tartışılıyor. Sarı-Lacivertlilerin orta sahada
Appiah gibi çok yönlü oyuncuyu aradığı da aşikar. Kısacası
yeni sezon için ilk hedef gelecek yıllarda başarı çıtasını yükseğe taşıyabilecek seviyede futbolcularla
anlaşma sağlayabilmek. Buna ilaveten takımın iskeletini muhafaza etmek. Aslında bu da pek kolay bir durum değil. Sevilla maçından sonra başta
Aurelio olmak üzere
kaleci Volkan Demirel ve Lugano'nun teklifler aldığı biliniyor.
Erhan
Güven