Sarı-Lacivertli
futbolcunun uzun süren
sakatlığı, futbolseverlere maziyi hatırlattı.
Fenerbahçe, geçmişte
Rıdvan Dilmen, Pingel, Uche, Luciano ve son olarak Appiah'la da aynı sıkıntıyı yaşamıştı.
Fenerbahçe için yeni
sezon hazırlıkları pek de iyi başlamadı. İlk sezonunda hayal kırıklığı oluşturup, çokça tartışılan ancak geçen sezon özellikle
Şampiyonlar Ligi per
formansı üst düzey olan Brezilyalı
oyuncu Deivid,
Avusturya kampındaki idmanda ciddi bir
sakatlık yaşadı. Sol ayak fibula kemiği kırılan oyuncunun yaklaşık 6 ay kadar futbol oynayamayacağı konuşuluyor. Bu durumda Fenerbahçe'nin Deivid'in mukavelesini geçici olarak feshedebileceği de konuşulanlar arasında. Biz de Deivid'in sakatlığından yola çıkarak F.Bahçe'nin son 15 yılına damgasını vuran
sakatlıkları bir toparlayalım istedik. Çünkü böylesi bir durum Sarı-Lacivertlilerin başına ilk defa gelmiyor.
Rıdvan Dilmen, Türk futbolunun görüp görebileceği en özgün futbolculardan birisiydi. Ne o futbola ne de futbolseverler ona doyabildiler. Çünkü kariyerinin bilhassa son dönemi hep sakatlıklarla geçti. İyileşip oynadığı nadir maçlarda ise yine muhteşem oynadı ama bunların sayısı oldukça mahdut.
1992/93 sezonunda Fenerbahçe, çok şey beklediği Bulgar oyuncusu Stoilov'dan bir türlü istediği verimi elde edemedi. Çünkü Stoilov sezon boyunca sadece 8 lig maçında forma giyebilmişti. Aykut ise mart ayındaki
Beşiktaş maçında sakatlanacak ve sonraki sezonda, kasım ayına kadar oynayamayacaktı. Yani 1993/94 sezonunda Rıdvan istisna tutulursa büyük golcü Aykut
Kocaman ilk yarının son dört maçına kadar sakatlık nedeniyle forma giyemedi. Ligin ikinci devresinde ise oynadığı 15 maçta 14 gol atmayı başardı. O sezon Osieck'in çalıştırdığı Fenerbahçe, belki de Aykut'un sakatlık devresi olmasa
şampiyon olacaktı.
Ertesi sezona ise
TSYD Kupası'ndaki büyük şokla başladı Kanaryalar. Kupayı kazanmışlardı ama Galatasaray'ı 4-3 yendikleri maçta Bursaspor'dan
transfer ettikleri Sarı Boğa lakaplı golcü Frank Pingel, ayağını çime takıp sakatlanmıştı. İlk devreyi kapatan Pingel, ikinci devrenin ortalarında forma giyebilmiş, ancak sezonu sadece
Petrol Ofisi'ne attığı 1 golle kapatmıştı.
1995/96 sezonunda ise
takım şampiyon olmuştu ama saman alevi gibi parlayıp, dev maçları koparan lakin ligin ikinci yarısının önemli bir kısmını sakat geçiren bir isim vardı; Atkinson...
Birkaç sezonu uzun sakatlıklar olmadan geçiren Fenerbahçe'yi 1999 yılında sıkıntılar bekliyordu. 1998/99 sezonunun 11. haftasından itibaren aralıksız 9 hafta boyunca kazanan Sarı-Lacivertliler,
Samsun deplasmanında hem iki puan kaybettiler hem de orta sahada iyi bir form tutan Metin Diyadin'i. Bir pozisyonda bacağı kırılan Metin, aylarca sahalardan uzak kalırken bu kırılış, Fener'in iyi giden temposunu da kırmıştı. Aynı sezon Beşiktaş maçında da Uche'nin ayağı kırılacaktı.
Televizyon ekranlarına yansıyan ise kırılan bacağına bakıp, bir yandan da
sakız çiğneyen Uche görüntüsü idi.
1999/2000 sezonunda ise tam bir Oulare fiyaskosu yaşadı Fenerbahçe.
Eylül ayında forma giydiği üç maçın ardından uzun bir sakatlık dönemine giren Gineli Oulare, mart ayında sahalara dönerken sezonu 11 maçta 5 golle tamamladı.
Şampiyonlukla tamamlanan 2000/01 sezonu da Fener'in uzun süreli sakatlıklardan yakasını kurtaramadığı dönemlerden oldu. Buna göre sezon başlamadan bir idmanda sakatlanan Celil Sağır'ın iyileşmesi için şubat ayı beklenirken, ilk devrenin yıldızı olan İsveçli
kule santrfor Kenneth Andersson, 4 ay kadar sahalardan uzak kalmıştı. Yine
kaptan Ogün de son bir ay sakatlık nedeniyle forma giyememişti.
2001/2002'de Revivo ve Rapaiç'in kasım-
ocak arasına denk gelen sakatlıkları takımı olumsuz etkilerken, ertesi sezon Gençlerbirliği'nden alınan İsmail Güldüren, hemen hiçbir maçta forma giyemedi. Brezilyalı
Washington ise kasım ayının sonunda kalbindeki rahatsızlık öne sürülerek kadrodan çıkarıldı.
Daum'un Fenerbahçe'sinde üç sezon boyunca uzun süreli sakatlıklara rastlanmazken, onun bırakmasıyla birlikte Luciano'nun sakatlığı ve mukavelesinin feshedilmesi hadisesi yaşandı. 2007/08 sezonunda çok ciddi sakatlıklarla sarsıldı Fenerbahçe. Önce o sıralar oldukça formda olan ön libero
Deniz Barış sakatlandı ve kasım ayından sonra bir daha oynayamadı. Sonra ise Appiah'ın çetrefilli sakatlığı girdi devreye ve Fenerbahçe yönetimi mukavelesini askıya aldı Ganalının.
Şubat ayındaki Sevilla maçında R.
Carlos sakatlandı. Nisanda bir
Kayseri maçı oynadı ama oynamasa daha iyiydi; nitekim sezonu da erkenden kapatmış oldu. Geçen sezon
kaleci Serdar da 6 ay boyunca uzak kaldı sahalardan.
Kezman da iki ay boyunca sakatlığı nedeniyle oynayamadı. Gökhan
Gönül ise sezon sonunda sakatlanıp,
Avrupa Şampiyonası şansını kaçırdı...
Velhasıl, Deivid'in sakatlığı F.Bahçe'nin başına ilk kez gelen bir şey değil. Geçmişteki sakatlıkların F.Bahçe'ye çok pahalıya mal olduğunu görmüştük; bakalım Deivid hadisesi nasıl sonuçlanacak?..
MEHMET YILMAZ