Fenerbahçe Kulübü Başkan Vekili Abdullah Kiğılı, son dönemde taraftar olayları nedeniyle UEFA'nın verdiği cezalar ve Spor Toto Süper Lig'de de hakem hatalarına adeta isyan ederek, ''Hem dışarıdan hem içeriden yumruk yiyoruz'' dedi.
Avrupa kupaları mücadelesinde yaşadıkları zor durumların ardından Türkiye'de de sıkıntılarla karşı karşıya bırakıldıklarını ifade eden Kiğılı şunları söyledi:
''Dışarıya bakıyorsunuz UEFA ceza veriyor, seyircisiz maç oynuyorsunuz. Dışarıda bir paraşütle işaret fişeği açılıyor. Ondan sonra geliyorsun bir daha ceza. Hem dışarıdan hem içeriden, bu camia bu kadar yumruğu yiyemez. Ortada bir durum var. Hem dışarıdan hem içeriden yumruk yiyorsunuz. Bizim de mesul olduğumuz koca bir Fenerbahçe camiası, taraftarı, kadrosu, binlerce seveni var. Bunlara bir hesap vermek mecburiyetindesiniz. Ortada enteresan bir durum var. İşin içinden nasıl çıkılacağını bilmiyorsunuz. Benim bir polis gücüm yok ki. Dışarıdan atılan işaret fişeğiyle ceza alıyorsak burada yapacağım bir şey yok ki, zaten seyircisiz maç oynuyorsunuz.''
''MHK BAŞKANI ACEMİCE BEYANAT VERDİ"
Merkez Hakem Kurulu Başkanı Zerekiye Alp'in, Beşiktaş derbisi öncesi ''Hakemlerden en çok Beşiktaş'ın canı yandı'' diyerek acemice bir beyanat verdiğini savunan Kiğılı, derbi maçın hakemi Mete Kalkavan ile ilgili olarak da şunları söyledi:
''Kendisinden hiç şüphe etmediğimiz MHK başkanı var. Yıllarca tanıdığımız sportmenliğine güvendiğimiz, son derece ahlaklı bir insan. Yıllarca Türk futboluna hizmet etmiş bir insan Sayın Zekeriya Alp. Hafta başında o kadar acemice bir beyanat veriyor ki, 'Hakemlerden en çok Beşiktaş'ın canı yandı' diyor. MHK Başkanı Beşiktaşlı, yardımcısı Yüksel Okçuoğlu Beşiktaşlı, hadi bunları da nazarı itibarı almıyoruz, ortada 7 FIFA hakemin var, 7 FIFA hakemini derbiye vermiyorsun, 34 yaşındaki gencecik bir Mete Kalkavan'ı derbi maçına tayin ediyorsunuz. 30 bin kişi var, Beşiktaş'ın sahasında oynanıyor, o hakem nasıl bir haleti ruhiye ile çıkıyor, nasıl idare ediyor, gerisini artık takdirlerinize sunuyoruz.''
Zekeriya Alp'in hakem Kalkavan'ın yönetimini beğendiğinin ifade edilmesi üzerine de Kiğılı, Alp'in Kalkavan'ın bir maçta 7.9 puan aldığı için şubat ayında 2 hafta dinlendirildiğini açıkladığını hatırlatarak şöyle devam etti:
''MHK Başkanı zaten memnun olduğunu söyleyecek. Aynı MHK Başkanı diyor ki: 'Şubat ayında Kalkavan 7.9 puan aldığından dolayı 2 hafta dinlendirildi'. Şubat ayında 2 hafta dinlendirilen bir hakem, iki hafta sonra derbiye verilirse bunların hepsi sıkıntı. Geriye dönüp bakıyorsunuz, hiç yoktan yere Caner Erkin, Fırat Aydınus gibi FIFA hakeminden haksız yere ceza alıyor. O gün maç fevkalade bir ortamda oynanıyor. Boşu boşuna 10 kişi kalıyor ve Eskişehir'de puan kaybediyorsunuz. Meireles olayında aynı şekilde orada da puan yitiriyorsunuz. Beşiktaş maçında da aynı durum.''
Bundan sonra nasıl bir yol izleyecekleri sorulan Abdullah Kiğılı, ''Kamuoyuna gereken açıklamayı yapıyoruz, bundan sonraki takdir futbol federasyonunun, kurullarının, MHK'nın. Durumu kendilerine bırakıyoruz. Vicdanen rahatlarsa mesele yok'' diye konuştu.
Beşiktaş karşısında ilk 40 dakika Fenerbahçe'nin hakimiyeti olduğunu ifade eden Kiğılı, derbiyle ilgili olarak da, ''Maalesef bir golümüz haksız yere ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. Böylesine derbi maçlarında bir gol çok önemli. Haklı olarak attığınız gol ofsayt gerekçesiyle sayılmıyorsa zaten birinci derecede ilk yumruğu yemiş oluyorsunuz. Arkadan Beşiktaş'ın attığı gole bakıyorsunuz faulle alakası yok. Tamamen toptan sakınmak üzere yapılmış bir harekette faul veriliyor ve atışında da golü yiyorsunuz'' şeklinde konuştu.
Fenerbahçe'nin geçen hafta maç takvimiyle ilgili, bu hafta da hakemlerle ilgili sıkıntısının olduğu ifade edilerek yöneltilen ''Art niyet mi var '' sorusunu sarı-lacivertli yönetici şöyle yanıtladı:
''Bir şeyler oluyor da, ne olacağını anlamıyoruz. Neden dönüyor dolaşılıyor bu Fenerbahçe ile bu kadar uğraşılıyor Zaten geçen yıl başkan ve yöneticiler içeride kalmışlar. Büyük bir uğraşı içinde mücadele verdik, hem UEFA'ya hem içeriye karşı. Başkan çıktı mücadele tekrar devam ediyor. Ortada bir şey var, kasıt var, bir şeyler dönüyor, ne olduğunu ben de anlayamıyorum. Anlamakta da zorluk çekiyoruz.''