Fenerbahçe için kim ne dedi?

Twente karşısında üstelik kendi evinde mağlup olan Fenerbahçe'de eleştiri okları tecrübeli hoca Daum'a çevrildi. Spor yazarlarının hemen hepsi eleştirilerini Daum'un üzerinden yaptı.

Fenerbahçe için kim ne dedi?

İşte spor yazarlarının yorumları: Rıdvan Dilmen (Milliyet): Mücadele de Gitmiş Son iki lig maçında Manisa ve Bursa'ya karşı Fenerbahçe takımı iyi oynamadı. Hatta kötü oynadı diyelim. Sadece bir şeyi iyi yaptılar, çok mücadele ettiler. Bir tanesinde öne geçmek için büyük savaş verdiler, 1-1'e yakalanmalarına rağmen yine maçı çevirdiler. İkincisinde Bursa'da öne geçtikleri maçta skoru korumak için boğuştular. Oyuna "hayır", mücadeleye "evet" demiştik. Ama dün gece kötü oyuna, mücadele eksikliği de eklenince mağlubiyet geldi. O iki maçta müthiş mücadele, takımı sıfıra gelecek kadar yormuş. Bütün oyuncular yorgundu. Vasat oynayan isim arıyorum, bulamıyorum. Oyunun bazı bölümlerinde Emre. O da biraz tempo yapınca yoruluyordu. Cristian orta yuvarlağa girdi, sanki sakın çıkma demişler. Bütün maçı orada geçirdi. Twente düz bir takım. Bireysel yetenekli tek oyuncu sol açıkları Stoch. Çabuk bir oyuncu. Diğerleri düz ama pozisyon almasını biliyorlar. Ayrıca sakindiler. Ama Fenerbahçe fazla sakindi. O kadar sakindi ki, rakip pas yapıyor, imkan veriyorlar, arkaya atılan uzun toplara koşamıyorlar. Sadece duran top beklentisi vardı. Nitekim Mehmet Topuz'un müthiş, kendine has vuruş stili ile golü buldular. Ancak kendi sahanızda oynuyorsunuz ve seyirciyi heyecanlandıracak tek pozisyon bulamıyorsunuz. Bence gelecek adına en düşündürücü olay, fiziksel anlamda müthiş düşüş. Bükreş'ten gelen haber teselli oldu. Ama bu oyun ve fizik güç telafi edilmesi gereken ciddi bir durum. Gürcan Bilgiç (Sabah): Tek atımlık Hoca Değişime direnen ve sorunların çözümünü kendinde değil, oyuncuların yeteneklerinde arayan bir teknik adam olarak Daum; dün mükemmeldi (!) Bugüne kadar oynadığı maçlar, yaşadığı sorunları, oyuncularının performans değerleri hiçbir şey ifade etmemiş olacak ki, Twente maçında da sonuca müdahale etmek, takımını daha farklı kılmak adına kılını kıpırdatmadı. Başkan ile birlikte "ilk hedef" olarak çizdikleri Süper Lig'de, 100 milyon Euro'luk takım yaratarak rahat kazanabileceklerinin farkındalar ve herkesi de buna şartlandırdılar. Avrupa Ligi, daha üst kulvardı ve herkesin "daha iyi" olması gereken maçlar oynayacaklardı. Maç öncesindeki analizleriyle yetinerek, maçı sırasındaki sıkıntıları gidermek için hamle yapmaya sıra geldiğinde, karşımıza atımlık" Daum çıkıyordu. Daum, iyiyi değil, ünlüyü tercih eden, risk alacak cesareti yüreğinde taşımaktan ziyade, futbolcusuna bu sorumluluğu vererek, "kapasitemiz bu" açıklamasını yapmayı tercih eden bir teknik adamdı. Hala da öyle. F.Bahçe'nin hem Türkiye'de, hem de Avrupa Ligi'nde kalan maçlarında, aynı sıkıntıları yaşamaması sahada mücadele edecek, hava değil, ter atacak oyuncularıyla devam etmesi şart. Bunların kim olduğunu maçları saniye saniye analiz eden bilgisayar programları zaten söylüyor. Selçuk Yula (Takvim): Hakeden Kazandı Fenerbahçe maça çok sıkıntılı başladı. Oyunu açacak gole gidecek hamleleri yapmaktan çok uzaktı. Twente'nin hocası Steve McClaren mutlaka F.Bahçe'yi iyi izlemiş iyi etüt etmiş. Sahada uyguladığı taktik de ilginçti. Alan markajı yapmadı. Orta sahadaki Alex, Emre ve Santos'a yüzde yüz markaj vererek adam adama oynattı. Şu da belli ki futbolcularına, tuttukları adamlar kendilerine üstünlük sağladıkları anlarda faul yapmalarını emretmiş. En fazla etkilenen de Emre Belözoğlu oldu. Mükemmel savunma yapan rakibimiz karşısında mucize bir gole ihtiyacımız vardı. Bunu da Mehmet Topuz'un muhteşem frikiğiyle bulduk. Üstünlüğümüz fazla muhafaza edemedik. Gönül'ün sakatlanıp sahada 10 kişi kaldığı anda o bölgeden gelen atak skoru 1-1'e getirdi. Gökhan dışarda 1-0 galipken o bölgeyi kapatmak kimsenin aklına gelmiyor. Olacak iş değil. 2 golde de bu sefer savunmanın hatasıyla skoru 2-1'e geldi. Çok kötü oynadık. Daum sahada dökülenleri sadece seyretti. Güiza yokları oynarken Semih'in kulübede oturması gerçekten artık ayıp oluyor. Dünkü maç için söylenecek birşey yok. Rakip çok daha istekli ve akıllı oynadı. Hakettiğini de aldı. Ziya Şengül (Star): Ne Umduk, Ne Bulduk Takım oyunundan uzak bir Fenerbahçe... Orta saha kurgusu kayıp ilanı veren bir Fenerbahçe... Gol pozisyonu üretmekte kör-topal, kısırdöngüleri gözümüze sıkıntılar ile sunan bir Fenerbahçe... Hangi futbolcumuzu cımbızla çekip, size ikram edip, "İşte bu Fenerli futbolcu" diyebiliriz ki! Gözlerim şaşı olmuşcasına, şaşkınlık içinde izleme şanssızlığı yaşamış birisi olarak, "Bu mu beklediğimiz Fenerbahçe?" diyesim geliyor. İkinci yarı umutları tazeleme açsında iyi niyetli beklentiler içerisindeydik. Alex'in kafa ile kaçırdığı net bir gol pozisyonu var. Ardından duran bir topta oyuna yeni giren Mehmet Topuz öylesine güze bir gol attı ki, "Ah!" dedik; "Fener şimdi toparlanır." Ama nerede! Gol attık, sevincimiz kursağımızda kaldı, Volkan'ın abuk subuk gol yemesinden sonra. Bununla da yetinmedi Twente. Saracoğlu'nda öyle bir Fener buldu ki, lati lokum. İkinci golü atıp ham yaptı! Ligde 5'te 5 yapabilir. Ama biliyoruz ki Manisa ve Bursa galibiyetleri tesadüf ve şanstan öteye gitmemiştir. İşte Twente karşısında?Fener?gerçek yüzünü göstermiştir. Şimdi Daum üzüntüden saçını-başını yolmuş, bana ne! Saracoğlu'nu dolduranlar tırnaklarını yiye yiye hem elinden, hem dişinden olmuş... Beni düşündüren bu! Kemal Belgin (Türkiye): Bu Yuhlar Daum'a!. F.Bahçe taraftarı dün akşam takımını ıslıklarla ve yuhlarla protesto ederken Semih Şentürk'e de topluca davetiye çıkardı. Bu mesajların tamamı eksiksiz, firesiz Teknik Direktör Daum'adır. Baldırında sakatlığını açıkça belgeleyen maddeler bulunan Roberto Carlos‘u Santos ile birlikte yorumlanması bile mümkün olmayan bir görev içine atan Daum, yerlerde sürünen ayakta durmakta zorlanan Güiza‘yı da oyunda tutarak eskimiş bir hoca olduğunun sanki senedini imzalıyordu. Mehmet Topuz'u sahaya sürüp de Ronaldo patentli müthiş frikik gol olunca, Daum‘un haksız sevinci futboldan anlayan herkesin kanına dokunacak cinstendi. Twente futbolcuları sınırlı teknik kapasiteye sahip ama iyi yardımlaşıp iyi top alışverişi yapan tipik bir takım oyunu topluluğu. İşte şişirile şişirile bir dokunuşla patlayabilecek balon haline gelebilen Daum acaba maç sonrası neler yumurtlayacaktı tabii ben bu yazıyı yazarken, bir bilinmezdi. İster misiniz hakemin kartlarını anlayamadığını, Emre'nin tahrik edildiğini falan söylemiş olmasın! Pardon unuttum, büyük maç kurtarıcısı Alex nerdeydi dün akşam? Selim Soydan (Vatan): Ah Daum Ah! F.Bahçe bundan önce oynadığı 2 eleme maçında karşılaştığı zayıf Honved ve Sion'dan sonra dün akşam karşısında çok farklı bir takım buldu. Sahada direnebilen, çok koşan ve F.Bahçe'den daha çok mücadele eden bir Twente vardı. Ve 90 dakika boyunca kazanmak isteyen gerçek taraf da onlardı... Hele bir de maçtan 5 dakika evvel biten, G.Saray'ın Atina'daki 3-1'lik skorundan sonra F.Bahçe sahaya ister istemez baskı altında çıktı. F.Bahçe'nin tek kanadının çalışmaması, sadece G.Gönül'ün oyuna katılması ve bütün hücumların oradan olması, sanki bir an önce F.Bahçe'den gitmek isteyen Carlos'un da dün çok top kaptırması ve oyuna katkı yapamaması Twente'nin hesaplarının tutmasına yardım etti... Nitekim F.Bahçe'nin sol kanadı dün akşam hiç çalışmadı. Bir de Alex ve Emre'yi orta sahada çok iyi kontrol ederek oyuna başladı Twente. Bu yüzden Emre bu markajdan kurtulmak için devamlı kendi sahasında top almak için etkili yerlerden uzaklaşmak zorunda kaldı. Dün de yeni uygulamanın (6 hakem) futbol adına hataları en aza indireceğine inanıyorum. Maalesef F.Bahçe A haberleri'>UEFA Avrupa Ligi'ne çok kötü bir başlangıç yaptı. Son sözüm de Christoph Daum'a; F.Bahçe'nin fizik kondisyonu çok iyi diyordu. Dün Twente'yi seyrettikten sonra acaba yine F.Bahçe'nin kondisyonu iyi deyip demeyeceğini merak ediyorum. Anlaşılan o ki, F.Bahçe özellikle Avrupalı rakipleri karşısında çok yetersiz kalacak...
<< Önceki Haber Fenerbahçe için kim ne dedi? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER