Fenerbahçe için kim ne dedi?

Fenerbahçe, dün akşam Bursaspor'u deplasmanda yenerek 5'te 5 yaptı. Fenerbahçe'ye galibiyeti getiren golü 42. dakikada Alex kaydetti. Spor yazarları hakemin vermiş olduğu kararları eleştirdi.

Fenerbahçe için kim ne dedi?

GÜRCAN BİLGİÇ: Sararan değil, savaşan! (SABAH) Fenerbahçe'yi bu sezon zirvede tutacak tek neden, dünkü maçı da kazandırdı. Pes etmeden oynayıp, maçın kaderinin değişeceği anın, Alex'in ayaklarında görünmesini beklemek. Emre'nin yokluğunda hücum presin 'etkisiz eleman' haline gelmesine rağmen, yardımlaşmadan vazgeçmeyip, seyircisinin önünde hırsını bilemeye çalışan Bursalılar'ı tek tek maçtan düşürdüler. Fenerbahçe'nin gördüğü sarı kartlar çok tartışılacaktır. Yarısı hakeme itirazdan, yarısı hamlelerin sertliğinden. Gariptir ama uzun zamandır Fenerbahçe takımında görmediğimiz agresifliğin ve kazanma arzusunun işareti olarak algılanmalı bu kareler. Korkmadan oynayarak, rakibi korku vermek. Yanlışı sindirmeyerek, hakeme meydan okumak. Oyunda gerilim olan her alanda, çoğalmak ve kimsenin, kimseye yem edilmeyeceğini göstermek. AHMET ÇAKAR: Ya Alex olmasa (SABAH) F.Bahçe tat vermedi. Kazandılar ama birçok olay yeniden geçen seneye benzemeye başladı. Eğer Alex bireysel yeteneğinden kaynaklanan golü atmasa F.Bahçe İstanbul'a üç puanla dönemezdi. Hücumda çoğalamıyorlar, kanatlara inemiyorlar. Tıpkı geçen sezonki gibi. Güiza net golleri kaçırıyor, çamur atar gibi pas atıyor. Tıpkı geçen yılki gibi. Kısaca belki de F.Bahçe bu sezonun en kötü maçını oynadı ama Anadolu'nun en zorlu rakiplerinden biri olan Bursa'yı da deplasmanda yendi. Gelelim hakeme... Manasız kartlar verdi. Tuhaf fauller verdi. Açık faulleri es geçti. Kornerleri aut, auttu korner verdi. Ama en kötüsü futbolcuların kendisini itip tutmasına göz yumdu. Ziya Şengül (Star): Fener İyi Değildi Ah Güiza ah!... 1 değil, 2 değil, 3 gol pozisyona girip kaçıracaksın, ikinci yarı başında Dos Santos'un gole giden koşu yolu topuna sapan taşı gibi gol pası atıp, Fener'in gol yollarına taş koyacaksın. Olmadı Güiza olmadı! Senin bu maçtaki hal ve gidiş, adına da sanına da ve golcülüğüne de hiç yakışmadı. Daum seni Deivid ile iyi ki değiştirdi. Eğer değiştirmemiş olsaydı onun da sabrını sorgular olurduk. Alex'in attığı akıl dolu golü bir kenara, Fener hiç de iyi değildi bu maçta. Roberto Carlos son kullanım tarihini noktalamak üzere. Transfer yıldızı Mehmet Topuz, Kayseri'deki Mehmet'in yakınından bile geçemeyecek kadar silik göründü. Deniz Çoban, sarı kartlarını babasından miras kalmışçasına çıkartmasıyla, bu maçın hakemi olmadığını da gösterdi. Bursaspor ise, en büyük gol ümidi olan Sercan ile hedeflediği gol pozisyonlarını bir türlü bulamadı. Zorlu bir Bursa deplasmanı... Sert, agresif bir Bursa bekliyorduk. Ama gördük ki bu kadar şuursuz bir Bursa, hiç de iyi bir performans sergilemeyen Fenerbahçe karşısında umduğu puan ve punları çıkarmakta zorlanıp, kötü oynayan Fener'e mahkum oldu. Oyunun bu kadar elektriklenmesine en büyük neden, Lugano'nun sinir ve stresle trafik polisi gibi hakemin üzerine oynamasıydı. Fener'in neredeyse yarısına sarı kart çıkarken, hakem verdiği hatalı kararlarla dikkat çekti. Bu kadar zor bir deplasmanda Fener iyi oynamasa da Alex'in golüyle, önemli bir galibiyet aldı. DR. GÜRKAN KUBİLAY: En zor deplasman (FOTOMAÇ) Ben ilk toplara bu kadar basarak oynanan bir karşılaşma hatırlamıyorum. Hem oyunu 30 metrede oynayıp, hem de iki takım da önde basınca müthiş bir tempo oldu ilk 15 dakika. Yine hep doğru yerlerde duran Cristian'ın yanında Emre'nin rolüne soyunan ve maçın en çok koşanı Topuz istekli ama doğru zamanda doğru yere pas konusunda sıkıntılı idi. İkinci yarıdaki Carlos-Santos değişikliği doğru idi ama Santos savunma yapmayınca Bursa'nın sağ kanadı kullanması kaçınılmazdı. İlk yarı kaslarda biriken laktik asidi adeta rejenerasyon antrenmanı ile atmaya çalışıyordu iki takım da. Bursa gibi futbol kentine yakışmayan zeminde, son pasları iyi atamadığı için Deivid'in oyuna alınmasına sebep oluyordu Güiza. HAŞİM ŞAHİN: Her yer Kadıköy! (FOTOMAÇ) Kazım'ın yeteneği tartışılamaz bir gerçektir. Ama yeteneği ile performansı arasındaki çelişki de gerçeğin daniskasıdır. Bu çelişkinin tek nedeni ise Kazım'ın profesyonelliği teğet geçen ve F.Bahçe'nin büyüklüğüyle bağdaşmayan anlayışıdır. Ve gene de Özer'in, özellikle Topuz'un kalitelerine yakışır şekilde şu ana kadar sahne almamış olmasını yadırgadığımı da belirtmeliyim. Açıkçası takımın, kalitesiyle orantılı gibi konularda alması hayli yol var Daum ve öğrencileri için, dün akşam da görüldüğü şekilde. SELÇUK YULA: İyi ki doğdun (FOTOMAÇ) Kaptanın doğum günü, Fenerbahçeliler "İyi ki doğdun" şarkısı yerine "İyi ki buraya geldin" şarkısını söylüyorlar. Nasıl söylemesinler ki... Dakika 42; usta topu Güiza'nın önüne al da at diye bırakıyor ve koşuya devam ediyor. Güiza oralarda topu karıştırıyor, meşin yuvarlakla buluşan Alex 'gol vuruşu öyle değil böyle yapılır diyor' ve skoru belirliyor. Biz de ona "Mutlu yıllar" dileyelim. Son sözüm de Fenerbahçeli futbolcuların hakeme itirazlarına. Bunları son yıllarda görmüyorduk. Gereksiz işler. Deniz Çoban hatalı kararlar verdi, onların üstüne de itirazdan kartları gösterdi ve kararlarından hiç dönmedi. Demek ki itirazlarla bir sonuca varılmıyormuş. ERMAN TOROĞLU: Yüreğin yetmedi! (HÜRRİYET) Bursaspor çalıştı ama pozisyonu yok. Sercan tek başına ileride hiçbir şey yapamaz. Bilica ile Lugano'nun altında ezildi. Orta alanda ona da destek gelmedi. Küçük takımlar ekonomik olarak güçlenmedikleri müddetçe büyüklerle mücadeleleri zor. Mehmet Topuz nihayet oynadı. Allah var, kötü de oynamadı. Bence oyundan alınması da yanlıştı. Fenerbahçeli futbolcuların bu kadar sinirli olmalarına anlam veremedim. Deniz Çoban'ı da ilk defa bu kadar aciz gördüm. Gökhan Gönül'ü sağ arkada oynatarak bu kadar mesafede yıpratmak bence günah. Fenerbahçe, Gökhan Gönül'ü Kazım Kazım'ın yerinde oynatsa bence ondan daha fazla verim alır. Şu bir gerçek, Mehmet Topuz orta sahada Fenerbahçe'ye faydalı olacak. Özer Hurmacı da orta alana girdi mi, Fenerbahçe'deki rekabet takıma daha bir faydalı olarak yansır. RIDVAN DİLMEN: Kötü futbol, sıkı maç (MİLLİYET) Trabzon ve Bursa gerçek deplasmanlar büyük takımlar için. Çünkü ciddi bir seyirci potansiyelleri var, ciddi bir yerel basınları var. Bu yüzden oyuncular sürekli yüksek motivasyon içindeler. Özellikle büyük maçlara iyi hazırlanıyorlar. Seyirci baskısı da rakipler için üst düzeydedir. Belki Fenerbahçe iyi oynamadı ama iyi savaştı. Geçen yıl böyle maçları hiç kazanamadılar. Ortaya koydukları mücadele büyük takımların ortaya koyduğu mücadeledir. Ayrıca oyunun son bölümünde fizik olarak da ayakta kaldılar. Kora kor ikili mücadelelerin hepsinden galip ayrıldılar. Diri görüntüleri alkışı hak etti. Emre'nin yokluğunda Teknik Direktör Daum, Mehmet Topuz ile oyuna başladı. Mehmet Topuz bence beklenenin üzerinde bir performans ortaya koydu. Daum'un ikinci yarıdaki değişiklikleri de maçı 1-0'a kilitleme hamleleriydi.
<< Önceki Haber Fenerbahçe için kim ne dedi? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER