Ayrıca ofsayt taktiği uygulayıp F.
Bahçe'yi kendi sahasına hapsetti. G.Saray'ın bütün oyun planı Hakan Şükür'ün üzerineydi. Sanki Sarı-Kırmızılı
futbolcular, gözleriyle hep Hakan'ı arar gibiydiler. Hatta
kaleci Orkun bile uzun degajlarla Hakan'ı golle buluşturmaya çalıştı. Buna karşılık
F.Bahçeli
futbolcular, umulmadık bir şekilde tutuktu. Başta
Alex olmak üzere diğer oyuncular top almamak için saklandı.
Fenerbahçe'nin tek forvet oyun anlayışı G.Saray'ın defansını hiç rahatsız etmedi.
Semih sakatlanıncaya kadar çok yalnız kaldı. Onun yerine giren
Kezman da tıpkı Semih gibi top alamadığı için etkili olamadı. Fenerbahçe'nin eski maçlara oranla temposu da çok düşüktü. Pas hataları üst düzeydeydi. G.Saray'ın
yabancı futbolcusuz oynaması ise F.Bahçe'yi rehavete itti. Ancak Feldkamp, bu açığını iyi bir defans kurgusuyla kapattı. Zico'nun G.Saray'ın savunmasını uzaktan şutlarla delmeye çalışması G.Saray'ın işine yaradı.
Özellikle Servet'in kora kor mücadelesi F.Bahçe'nin işini zorlaştırdı. İkinci devrede G.Saray, arzulu ve istekliydi. Hakan Şükür'ün kaleci Volkan'la karşı karşıya kaldığı net gol pozisyonu da bunun göstergesiydi.
Gurbetçi futbolcu Serkan Çalık'ın sağ kanattaki kolektif futbolu Galatasaray'ın lehineydi. F.Bahçe ise oyunu bir türlü kanatlara yayamadı. Daha çok uzaktan şutlarla gol aradı. Kısacası böyle gününde olmayan bir Fenerbahçe'nin aldığı golsüz beraberlik rövanş için yeterli olabilir. Zira Fenerbahçe'nin Ali Sami Yen'de daha farklı oynayacağını tahmin ediyorum.
RADOMİR ANTİÇ