Dost ülkeyle deplasmanda 1-1 berabere kalan Ay-Yıldızlılar için
Afrika trenine binmek neredeyse imkânsız hale geldi. Tren geri
döner mi bilinmez; ama yaşadığımız trajedi ilk değil. Daha önce Millî Takım'ımızı çalıştıran
teknik adamlar,
Bosna-
Hersek'in 4 puanlık avantajının
futbolcularımız üzerinde
baskı oluşturduğunu düşünüyor. Tecrübeli hocalar, Fatih
Terim'in
Portekizli
hakem Bartolo tarafından haksız yere tribüne gönderilmesine rağmen hakemle çok fazla uğraşmasını doğru bulmuyor.
Fatih Terim'in yokluğundaki otorite boşluğunu yardımcılarının dolduramadığına işaret eden
Sepp Piontek, Ersun Yanal,
Coşkun Özarı ve Tınaz Tırpan, futbolcuların da bundan olumsuz yönde etkilendiğine dikkati çekiyor.
Fatih Terim ve öğrencileri,
Bosna-Hersek maçına kadar zayıf rakiplerine adeta puan saçtı. Belçika'ya
Türkiye'de, grupta hiçbir iddiası bulunmayan Estonya'ya deplasmanda verilen puanlar bu kötü tabloyu oluşturdu. Bosna'yı evinde yenen, deplasmanda bir puan almasına rağmen rakibinden 4 puan geride olan Ay-Yıldızlılar, tüm dünyanın gözünün üzerinde olacağı bir turnuvaya artık çok uzak. Tarihinin en iyi jenerasyonlarından birine sahip olan A Millî Takım'ımızın iniş-çıkışlı grafiği futbol kamuoyunu da hayli şaşırtıyor.
Euro 96'ya katıldıktan sonra
Fransa 98'i pas geçen, Euro 2000'de çeyrek
final oynayıp bunu 2002'deki Dünya 3.lüğüyle süsleyen Türkiye, Portekiz 2004 ve
Almanya 2006'ya gidemedi. 2008
Avrupa Futbol Şampiyonası'nda ise bronz madalyayı boynuna takan Millîler, Afrika 2010 umutlarını tüketmek üzere. Euro 2008'in hemen ertesinde Türkiye'nin Afrika 2010'a damga vuracağını düşünen Millî Takım'ımızın eski
teknik direktörleri şimdi aynı görüşe sahip değil. Hepsinin birleştiği ortak nokta ise Fatih Terim'in gerilime ön ayak olduğu.
Gerginliğimizi 'akıllara durgunluk verecek cinsten' olarak yorumlayan Ersun Yanal, Emre'nin gördüğü sarı kartı çok saçma bulurken, Fatih Terim'in de tribüne gönderilmesiyle takımın dengesinin bozulduğunu ve depresyona girdiğini söylüyor. Karşılaşmayı Bosna'ya kendi elimizle verdiğimize işaret eden Ersun Yanal, "Öne geçmişiz, canlı bombayı rakibin kucağına bırakmışız; ama gerilen yine biz olduk." diyor. Tınaz Tırpan ve
Coşkun Özarı'nın ortak görüşü ise Fatih Terim'in saha içinde otoriter bir antrenör olduğu. Bir teknik adamın tribüne çıkmasının oyuncularını olumsuz etkileyeceğine dikkati çeken Tınaz Tırpan, "Fatih Terim oyunu içeride yaşayan, yönlendiren bir hoca. Terim tribüne çıktığında yerine
Oğuz baktı. İkisi aynı seviyede değil. Bu, bizim için büyük bir handikap oldu." şeklinde konuşuyor. Tırpan, Boşnakların 4 puan önde olmalarının da futbolcularımız üzerinde strese yol açmış olabileceğine işaret ediyor. Fatih Terim'in tribüne gönderilmesini yanlış bulmayan; ancak kararı 'ağır' olarak nitelendiren Coşkun Özarı ise şu değerlendirmeyi yapıyor: "Bir teknik direktör hakemle fazla uğraşmamalı. Saha içinde olsaydı daha etkili olabilirdi. Futbolcuları bu olay olumsuz etkilemiş olabilir. Eğer Bosna gider biz gidemezsek Türk futbolu adına büyük bir kayıp olacak."
Federasyon'dan
destek yok
Bosna deplasmanında kendisini tribüne gönderen hakem hakkında çok sert ifadeler kullanan Millî Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, Futbol Federasyonu'ndan destek görmedi. Başkan
Mahmut Özgener,
hakemler hakkında konuşmanın gereksiz olduğunu dile getirdi. Özgener, sahada büyük bir hata yapılsa dahi bunun futbolun içinde olduğunu belirtti. Federasyon'dan bir
yönetici ise hakemin Türkiye'yi sistematik şekilde durdurmaya çalıştığı iddiasına katılmadı: "
FIFA, Türkiye'nin Dünya Kupası finallerinde yer almasını Bosna'dan çok ister."