Sezon başından bu yana,
sakatlıklar ve per
formans düşüklüğü veya taktiksel nedenlerle yapılan
oyuncu değişiklikleri, takımın çizgisini değiştirmediği gibi sarı-lacivertlilere ivme kazandırdı.
Ligin ilk haftalarında Serdar'ın sakatlığının ardından kaleyi devralan
Volkan Demirel, sergilediği performansla hem sarı-lacivertli ekipte hem de milli takımda güven verdi.
Fenerbahçe'ye bu
sezon transfer edilen ve ilk haftalarda bazı maçlarda 18 kişilik kadroya dahi giremeyen Gökhan
Gönül,
Turkcell Süper Lig'in 9. haftasında
Konyaspor maçından itibaren Önder'in yerine forma giydiği savunmanın sağında, performansını istikrarlı bir şekilde sürdürüyor. Gökhan, takımının
Avrupa Şampiyonlar Ligi mücadelesinde forma giydiği maçlardaki performansıyla da Zico'nun güvenini boşa çıkarmadı.
Kezman'ın yerine 9. haftadan itibaren istikrarlı bir şekilde
ilk 11'de forma giyen
Semih de sarı-lacivertli ekibin en etkili gol silahlarından birisi olacağını kanıtladı. Uzun yıllar yedek bekleyen ve Nöbetçi
Golcü yakıştırması yapılan Semih, ligde Fenerbahçe'nin en golcüsü durumunda.
Deniz'in sakatlığında orta alanda forma şansı bulan
Selçuk, ligde ilk 5 haftanın 4'ünde ilk 11 kişilik kadrolarda yer aldıktan sonra, üst üste 8 hafta yedek kaldı. Sakatlıklar nedeniyle kendisine verilen şansı iyi değerlendiren Selçuk,
teknik direktör Zico'ya her zaman güvenebileceğini ispatladı.
Ligin ilk haftalarındaki bulduğu şansların ardından yerini Vederson'a kaptıran, üst üste birçok maçta 18 kişilik kadroya bile giremeyen Uğur da ligin son 2 haftasında yerini Vederson'dan geri aldı. Zico'nun
CSKA Moskova ile yapılan maçta da ilk 11'de sahaya sürdüğü Uğur, attığı 2 golle takımına
Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde 2. turu getiren önemli isimlerden birisi oldu.
Bu arada, sarı-lacivertlilerin yeni transferlerinden Yasin de
Lugano veya Edu'nun yokluğunda forma şansı bulduğu maçlarda, etkili performansıyla farkını ortaya koyuyor.