Aziz
Yıldırım, sarı-lacivertli kulübün aylık resmi yayın organı
Fenerbahçe dergisinin
Nisan sayısında ''Fenerbahçe'nin rakibi yine Fenerbahçe'dir''
başlığıyla yer alan başyazısında,
derbi maçta
Galatasaray'ı yenerek
şampiyonluk yarışında yeniden iddialı duruma gelen
futbol takımına olan güvenini vurgulayarak, ''Futbol takımımız,
sezon başında olduğu gibi bugün de şampiyonluğun en büyük adayıdır ve hedefine doğru ilerlemektedir'' ifadelerini kullandı.
Yıldırım, şunları kaydetti:
''Tüm bireyleri ile birbirine kenetlenmiş Fenerbahçe camiası, futbol takımı üzerinde oluşan karanlık bulutları dağıtmıştır.
Aydınlık ve güzel günler çok yakındadır. Futbol takımımız, sezon başında olduğu gibi bugün de şampiyonluğun en büyük adayıdır ve hedefine doğru ilerlemektedir.
Fenerbahçe'nin rakibi yine Fenerbahçe'dir. Futbol takımımız, sezon başında olduğu gibi bugün de şampiyonluğun en büyük adayıdır ve hedefine doğru ilerlemektedir. Bunu biz bildiğimiz gibi dosta düşmana da defalarca kez kanıtladık.
Hem
Türkiye Kupası'nda hem de ligde zafere ulaşmak adına, gereken güce fazlasıyla sahibiz. Yapmamız gereken tek şeyin sadece 'Tek yürek olmak' olduğunu da biliyoruz.
Yönetim olarak futbolcularımız ile kenetlenmemizi eleştiren, bundan rahatsızlık duyan ve kamuoyunu yanlış haberlerle yanıltmaya çalışanlar oldu. Benzer şekilde taraftarımız ile her daim kenetlenmemizin de belli bir kesimi nasıl rahatsız ettiğini biliyoruz. Ancak şunu da biliyoruz; taraftarımız kenetlenmemize ve güç birliği yapmamıza engel olmak isteyenlere inat, her geçen gün kulübüne daha çok sahip çıkıyor. Biliyoruz ki, bu hep böyle olacak. Sezon sonunda elde ettiğimiz başarılarla da herkese en güzel cevabı vermiş olacağız.''
''BÜYÜK FENERBAHÇE TARAFTARI, KENDİNE YAKIŞANI YAPMIŞ...''
Derbi maçların, futbola dair her şeyin en üst düzeyde yaşandığı, 90 dakikalık bir futbol maçının çok ötesinde değere sahip karşılaşmalar olduğunu belirten Yıldırım, derbinin heyecanının da mücadelesinin de hissettirdiklerinin de çok farklı olduğunu vurguladı. Yıldırım, şöyle devam etti:
''Ebedi dostumuz, ezeli rakibimiz Galatasaray'ı, kendi evinde bir kez daha yenmenin biz Fenerbahçelilere yaşattığı gurur ve mutluluk şüphesiz ki çok büyük. Ali
Sami Yen Stadyumu'nda oynadığımız son derbide, geçtiğimiz yıllardaki derbilere göre nispeten daha az olay çıkmasında, sanıyorum
merhum başkan
Özhan Canaydın'ın, camiamızda karşılık bulan dostluk ve kardeşlik adımlarının etkisi olmuştur. Tüm spor camiasının sevgi ve saygı ile andığı değerli başkan Özhan Canaydın'ı kaybetmiş olmanın verdiği üzüntü içimizi burkarken, çıktığımız
Ziraat Türkiye Kupası yarı
final ilk maçında ve derbi mücadelesinde, merhum başkana hak ettiği değeri veren tavırlarından dolayı taraftarımıza da teşekkür ediyorum. Büyük Fenerbahçe taraftarı, kendine yakışanı yapmış, Canaydın'ı, saygı ve rahmetle ebediyete uğurlamıştır.''
''ŞİDDETİN ÖNLENMESİ İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIZ''
Bunca olumlu gelişmenin yanı sıra derbi mücadelesinde sahaya atılan ve
kaptan Alex'e isabet eden
yabancı maddelere dikkati çeken Yıldırım, hala bu tarz yaklaşımlar olduğunu görmenin
doğal olarak herkesi üzdüğünü anlattı. Başkan Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
''Bazı kendini bilmezler, ısrarla geçmişten gelen kötü alışkanlıklarını sürdürmeye devam ediyorlar ve bu davranışları ile
takımlarına da Türk sporuna da zarar verdiklerini hala göremiyorlar. Galatasaray
yönetiminin, bu kendini bilmezleri tespit edip, gerekli cezaları almaları konusunda üst düzey çaba sarf edeceklerine inanıyorum. Bu konuda yönetimlerin, eskiden yaşanmış olayları gündeme getirerek 'Onlar da yaptı' demeleri yerine, bir daha bu tarz olayların olmaması adına, girişimlerde bulunmaları gerektiği ortadadır.
Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi olarak, taraftarımızın da bize verdiği sonsuz destekle bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sporda şiddetin önüne geçilmesi adına üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bu noktada, ülkemizde sporu yöneten ve düzenleyenlerin söz konusu olaylara karşı caydırıcı cezalar uygulaması, spor alanlarında ortaya çıkan her tür şiddet olayını en ağır şekilde cezalandırması, verilen cezaların da kulüplere ya da oynanacak bir sonraki maçın özel durumuna göre farklılık göstermemesini sağlaması gerekiyor. Aksi takdirde, şiddetin önüne geçmek imkansız hale gelir. Bu noktada yapılacak en yanlış şey; '
Sıfır tolerans ilkesinden' popülist yaklaşımlarla uzaklaşmak olacaktır.''
'ADALET TERAZİSİNİN KEFELERİ EŞİT OLMALIDIR''
Dergideki başyazısında, futbola özgü bazı konulara dikkati çekmek istediğini vurgulayan
Aziz Yıldırım, ''Son dönemde Türk futbolunda, gerek
hakemlerin verdiği kararlarda, gerekse TFF kurullarının verdiği kararlarda 'bariz bir istikrarsızlık ve çifte standart' olduğunu görüyoruz. Bu duruma bir son verilmezse, futbol dünyamızda büyük çabalar sonucu temin edilen güven ve istikrar ortamı maalesef bozulacaktır. Adalet terazisinin kefeleri, saha içindeki kararlarda da kurul kararlarında da eşit olmalıdır'' ifadelerini kullandı.
Galatasaray ile yaptıkları derbi maçtan iki gün önce, yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıyla birlikte düzenledikleri basın toplantısında da, Türkiye Futbol Federasyonu'nun saha içi ve saha dışı kararlarında görülen çifte standartlara dikkati çektiklerini anlatan Yıldırım, ''Ancak, bu toplantıyı takip eden hafta sonunda oynanan lig maçlarında, yine kendi içinde bir standart taşımayan, bariz hatalı hakem kararları gördük'' diye görüşlerini aktardı.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Yıldırım, şöyle dedi:
''
Kayseri maçında, aleyhimize karar verilen ve bu tarihten itibaren yoğun olarak tartışılan 'ceza sahası içinde çekmelere verilen-verilmeyen
penaltı kararları' ile
İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında, pasif ofsayt kuralı ile geçersiz sayılan nizami golümüzün ardından yaşanan benzer pozisyonlar için uygulanmayan kararlar ve verilen goller ve yine yan
hakemlerin açık ofsayt pozisyonlarını kaçırması gibi sayısız hatalara şahit olduk.
Görülüyor ki, yorum farklılıklarına dayalı hakem kararları, her hafta artarak devam ediyor. Formsuz hakemler, bir türlü istenilen düzeye ulaşamıyor. Her maçın ardından yoğun bir şekilde tartışılan 'hakem kararları' konusunda, kamuoyunu aydınlatacak tek bir yetkili dahi ortada yokken, bunun yerine, medya üzerinden kulüpler ile çekişmeler ve gereksiz güç gösterileri var.''
''MHK SESSİZLİĞİNİ KORUMAYA DEVAM EDİYOR''
Ceza sahası içinde çekişmelerle ilgili yaptıkları araştırmada,
Kayserispor maçının ardından, MHK'nın kararına işaret eden Yıldırım, en yetkili ağızdan ''Bu pozisyonlara artık penaltı verilmeyeceği'' ve bu durumun, hakemlere de anlatıldığına ilişkin duyumlar aldıklarını aktardı. Yıldırım, ''MHK ne yazık ki bu konuda sessizliğini korumaya devam ediyor, kamuoyu ve bizler de işin gerçeğini resmi açıklamalarla öğreneceğimiz günü bekliyoruz. Karar değişikliği yaşanmışsa da yansımaları bu şekildeyse bu daha da vahim bir duruma işaret eder'' dedi.
Aziz Yıldırım, daha sonra şunları kaydetti:
''Zira, sezon devam ederken, futbol oyun kurallarının yorumunda yapılacak değişiklik, bu konudaki geçmiş uygulamaları bazı takımlar için avantaja bazı takımlar için dezavantaja dönüştürmektedir. Eğer, söz konusu futbol oyun kuralının yorumlanmasında MHK gerçekten bir değişikliğe gitmiş ise bu yorum değişikliği ile devam eden sezona da müdahale etmiş sayılacaktır. Bu bağlamda, yapılan müdahaleden olumsuz etkilenen kulüplerin kayıpları ne olacaktır? Sezon yarışında,
adaletsiz durum yaratan bu tarz değişikliklerin kabul edilmesi tabii ki mümkün değildir.''
MHK Başkanı
Oğuz Sarvan'ın, ortaya çıkarak pasif ofsayt kuralının standart yorumunu kamuoyuyla paylaşmasını ve bu şekilde konuya ilişkin tartışmaların son bulmasını isteyen Yıldırım, ''Kamuoyu adına dillendirdiğim bu basit beklentinin, Sayın
Oğuz Sarvan tarafından karşılık bulmasını 'sabırla' bekliyor, hakem atamalarında süren yanlışları giderecek ve müsabaka sonucuna tesir eden hakem hatalarını en aza indirecek bir iç
yaptırım mekanizması oluşturulmasını
ümit ediyorum'' ifadelerini kullandı.
''FUTBOL, 'BEN YAPTIM, OLDU' MANTIĞI İLE YÖNETİLEMEZ''
Kulüp başkanı Yıldırım, ''Türkiye'de futbolu idare edenlerin şunu net olarak bilmesi gerekiyor ki, milyonları ilgilendiren futbol, 'Ben yaptım, oldu' mantığı ile yönetilemez. Ortada bu kadar büyük sorunlar varken bunlara sessiz kalıp, bunları dillendirenlere karşı da, 'hesaplaşma mantığıyla' adımlar atmak, kabul edilemez'' diye görüş aktardı.
Aziz Yıldırım, dergideki yazısında daha sonra şu görüşlere yer verdi:
''Sadece birkaç yorumcuyu memnun eden, vitrin çalışmasından öteye geçmeyen içi boş icraatlar, günü kurtarmaya yönelik olup yumak şekline gelen sorunların çözümüne dair hiçbir anlam ifade etmemektedir. 'Ahenkli karar alma' şeklinde isimlendirilen ve kurullar arasındaki kuvvetler ayrılığı prensibine aykırı bir anlayış, ne kadar masum bir düşünce ile ortaya konmuş olursa olsun, güven ve adalet ilkelerine yönelik bir
tecavüz mahiyetindedir. Bu yönetim modeli üzerinde ısrar edenler, bir gün kaybettirdiklerinin ve kaybettiklerinin hesabını, TFF Genel
Kurulu'na vermek zorunda kalacaklardır.''
Indesit
Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde dörtlü finale kalan Fenerbahçe
Acıbadem Bayan Voleybol Takımı'nın kupayı Türkiye'ye getireceğine yürekten inandıklarını anlatan Yıldırım, ''Fenerbahçe Spor Kulübü'nün, Türk spor tarihine
altın harflerle yazılacak bir büyük başarıya daha
imza atmasını heyecan ile bekliyoruz'' ifadesini kullandı.
Kulübün faaliyet gösterdiği diğer amatör branşlarda alınan sonuçlarla ilgili de değerlendirmede bulunan Aziz Yıldırım, dergideki başyazısını, bir süre önce
ameliyat olan (A) Milli
Basketbol Takımı ve Fenerbahçe
Ülker Basketbol Takımı Antrenörü Bogdan Tanjevic'e acil şifalar dileğiyle bitirdi.