Milli takımın son maçlarda aldığı kötü sonuçlar nedeniyle sıkıntılı günler yaşadıklarını belirterek konuşmaya başlayan Emre şunları söyledi: "Biraz moral bozukluğuyla konuşuyorum çünkü son iki maçı sıkıntılı atlattık. Konuşma ihtiyacı duyduğumuzda bazen yanlış şeyler aktarabiliyoruz. Malta maçı sonrasında bana ve aileme sıkıntı verecek açıklamalar olmuştu. Bana yönelik haksız eleştirilere en çok üzülen onlar oldu. Milli takım kampında iken hakkımda beni rencide edecek haberler yapıldığı dönemde gazete okumamama rağmen, yapılan haberleri eşimizden dostumuzdan duyduk. En yakın örnek annemin bana 'Oğlum sen kadro dışı mı kaldın?' diye sorması oldu. Önemli bir maç trafiği altında Malta maçı sonrasında başta ben olmak üzere takım olarak ağır bir eleştiriye maruz kaldık." "Bir kişiye yapılan, yapılmaması gereken refleks çok tartışıldı. Ben o bir kişiyi söyledim ve tahminimce o kişi kendini bilmeye başladı. Bunu bariz bir şekilde anladığını düşünüyorum. Bu bana yakışmayan bir hareketti. Yapmamam gerektiğini biliyorum ama o anki halinizle bazen düşünemiyorsunuz. Milli formayı 13 yaşında giymiş birisi olarak, Türk spor medyası bana bu formanın ağırlığını öğretemez. Fair play ruhuna aykırı bir hareketti pişmanlığımı da daha sonra yaptığım açıklamada söyledim ama bunu bana Türk spor medyası yaşatmadı." "EN ÇOK BENİ SEVENLER ÜZÜLDÜ" "Yaşanan olaylardan dolayı insanların üzüldüğünü düşünürsek en başta ben ve beni sevenler üzülmüştür. Bu bana milli forma ve kaptanlık vesilesiyle ayrı bir sorumluluk getirdi. Bu hareketin akabinde gelecek eleştirilerin bu derece büyük olacağını bilmiyordum. Sonuçta yapmamam gereken bir hareketti ve geride kaldı. Bu hareket nedeniyle milli takım benim üzerimden yıpratılmaya çalışıldı. Bu devam edecek gibi de görünüyor. Profesyonel Futbolular Derneği'nin mensubu değilim ve onların yaptıkları açıklamayı kaale almıyorum. Başında bir basın mensubunun bulunduğu bir kurumu da kaale almıyorum. Benim o kurumun başındaki Turgay Şeren'e de saygım var ve benim için kahraman bir futbolcudur. Ben futbolcuların yaşadığı herhangi bir haksızlık neticesinde onların yaptığı bir açıklama da hatırlamıyorum." "TÜRK HALKINDAN ÖZÜR DİLERİM" "Ben milli takıma torpille gelebilecek bir futbolcu değilim ve Türk futbolunun en başarılı olduğu dönemlerin hepsinde adım var. Ben Moldova maçında da iyi oynamamış olabilirim ama takım için her zaman elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışırım. Bir asker savaşa giderken komutanın torpiline ihtiyacı olur mu? benim Avrupa'da futbolculuğum tartışılmaz ama burada böyle. İnsanlara da bunu böyle göstermeye çalışıyorlar. Üzerimdeki milli forma ve kaptanlık pazu bandı nedeniyle Türk halkından özür diliyorum. Ben pişmanlığımı olayın akabinde gelişen olaylar nedeniyle yaşamadım. Irkçılık meselesinde yapmadığım bir şeyden dolayı yargılandığım için 'Buradaki geleceğimi düşünürüm' dedim bu bile gündeme getirildi yaptığım kazanın gündeme getirildiği gibi" "BEN HATA YAPTIM AMA O DAHA BÜYÜK BİR HATA YAPTI" "Ben bir hata yaptım ama TSYD eski başkanı Onur Belge daha büyük hata yaptı. Şu anda dava sürdüğü için daha fazla konuşmak istemiyorum ama burada Fatih hocanın gösterdiği asil ve onurlu duruşu - kendisinin ismi Onur asma davranışı onurlu değildi - ben olsam gösteremeyebilirdim. Çünkü insanın ailesi sözkonusu ise insan kendisini kontrol edemeyebilir. Fatih Hocanın kızı da benim dünya ahiret kardeşimdir. Milli takımı bırakmayı da düşündüğüm zamanlar oldu ama çevremizdekilerle konuştuğumuzda bunun yanlış olacağına karar verdik. Çünkü biz bu ülkenin insanlarına hizmet ediyoruz. Ben futbolcu olarak basına göre çok çok daha dürüst olduğumuzu düşünüyorum. Ne bir çıkar ne de maddi hesabım var milli takıma giderken." "Şu an ben elimin tersiyle birşeyleri itsem aç ya da açıkta kalmam. Futbolu bırakmak adına çok erken ama Milli takımla ilgili bırakma konusunda bir dönem düşündüm daha sonra bunun yanlış olduğuna karar verdim. Bu birşeyden kaçmak adına değil, milli takıma zarar verdiğimizi düşündüğümüzdendi" "BAŞARIYA MAHKUM BİR HAYATIMIZ VAR" "Başarıya mahkum bir hayatınız ve bu böyle sürdüğü sürece baskı altında olacaksınız. Basit bir şekilde sizin hakkınızda yalan yazıp, insafsızca yorum yapabiliyorlar. Benim milli takım kampında bileğim kırıldı. Benden iki hafta öncede Ballack'ın ayağı kırılmıştı ben bir süredir top oynuyorum ama Ballack hala oynayamıyor. Ben bu ülkenin yurtdışına çıkan birkaç futbolcusundan birisiyim. Ben burada kadro dışı kalsam neler yazılır merak ediyorum açıkçası. Ballack'ı Şampiyonlar Ligi kadrosuna almadıkları zaman -ki sakatlığından dolayı almadılar- Alman medyası 'Siz bizim yıldızımızı nasıl kadroya almazsınız' dediler. Bence futbolcusuna sahip çıkmak budur. Üzerimizdeki baskıyı milli takımın başarısızlıklarının nedenlerinden birisi olarak gösterebiliriz. Bir malta maçı oynadık. seyircili olsa belki de o şekilde bitmeyebilirdi" "Milli takımın son maçta yuhalanmasının nedenlerini başında spor medyası geliyor. Spor medyası insanları futbolculara ve Fatih hocaya karşı yönlendirdi. Belki benim de payım var bunda ama spor medyası yönlendirdi. Bu tasvip edilecek birşey değil. Başarısızlık varsa biz sorumluluğunu alırız ama istediğimiz tek şey destekti. Aurelio dışındaki futbolcuların ıslıklanması onun sergilediği performanstan dolayı ise buna birşey söyleyemem ama bunun dışında birşey varsa bu bizi üzer." CİHAN