Emre,
Fenerbahçe Dergisi'nin nisan ayı sayısında yer alan röportajında, Fortis
Türkiye Kupası'nda iddialı olduklarını belirterek, "Fortis Türkiye Kupası'nı bu sene alacağımıza gerçekten çok inanıyorum. Üstüne basa basa yakınlaşıyoruz
kupaya. Lig maçlarını da kupa maçları gibi götürebilseydik, şu anda açık ara lider olabilirdik' diye konuştu.
Turkcell Süper Lig'de
şampiyonluk için şanslarının devam ettiğini belirten Emre, "Ben lig şampiyonluğuyla ilgili karamsar düşünmüyorum. Hala şansımız var. İçerideki ortamı da bildiğim için inancım kuvvetli. Kendi
rakiplerimizle olan maçlar değil de rakibimiz olmayan takımlarla yaptığımız maçlar çok belirleyici olacak değerlendirmesinde bulundu.
Emre Belözoğlu, bu
sezon en büyük şansızlıklarının, rakiplerinin kötü oynarken kazanmaları olduğunu savunarak, "Ben Fenerbahçe'nin kötü oynadığı bir maçı kazandığını henüz görmedim.
Gençlerbirliği ve
Kocaelispor maçların kötü oynadık, tamam, ama bu maçları onlar da iyi oynayarak kazanmadı. Bu bizim için
futbolun doğasında olan şanssızlık dedi.
"HAKEMLER MAÇIN ÖNÜNE GEÇMEMELİ
Emre Belözoğlu,
hakemlerin maçların önüne geçmemeleri gerektiğini ifade etti.
Futbolcuların,
hakemlere çok
itiraz ettiklerini anlatan Emre, şunları kaydetti:
"Onlara da bence tolerans tanınmalı, çünkü maçı sonradan seyrettiğimizde, kararlarının çoğunlukla doğru olduğunu görebiliyoruz. Tabii ki hakemler de maçın önüne geçmemeli. Bence
futbolcu ve hakem arasındaki
diyalog önemli. Bu diyalog kopmamalı. İngiltere'deki bir maçımda, iyi bir müdahale sonrasında hakemin 'harika hareket' dediğini hatırlıyorum. Burada bir top çalsam, Bünyamin Hoca da 'güzel hareket' dese, bunu televizyon veya diğer takımın
oyuncuları yakalasa ne hale düşersin, düşün yani... İtirazlar seviyeli olduğu sürece, bence hakemle oyuncu bir
tartışma yaşamalı. Bunu birkaç hakem yakaladı.
"YERE TÜKÜRÜRKEN BİLE DİKKAT EDER HALE GELDİM
Emre,
Kayserispor maçında rakip takımın futbolcusuna yaptığı hareketle ilgili bir soruyu şöyle cevaplandırdı:
"Futbolcunun psikolojisinden anlayacak insanlar, eğitimciler veya yorumcular değil yine futbolculardır. Karşımdaki insan eli kolu bağlı, boynu bükük bakıyordu da ben adama böyle bir hareket mi yaptım? Karşıdan bir tepki oldu, ben de tepki verdim. Benim o faulden sonra ağrım oldu, 3-4 gün yürüyemedim. Üst adale ve ezik ağrısı, futbol oynayan insanlar bilir, çok can yakar. Canımın yanmış olduğu an, karşıdan bir de tepki gelince, ben de karşılık verdim.
Yaptığı hareketin doğru olmadığını anlatan Emre Belözoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Belki olmaması gerekiyor, ancak var. Ben artık yere tükürürken bile düşünüyorum, acaba bunu da çekiyorlar mı, millete nasıl örnek olacağız diye... Açıkçası bu haldeyim. Yere tükürürken bile dikkat eder hale geldim. Kimse yanlış anlamasın, boğazımız kuruyor diye yere tükürüyoruz. Çime '
Allah seni kahretmesin' diyerek tükürmüyoruz. Yani ben, Emre olarak çok güzel malzeme veriyorum, onlar da güzelce oynuyorlar. Onlar hatalı değil, ama ben de değilim. Bugüne kadar kimsenin ne ayağını ne de başka bir yerini incittim. Benim bileğim ve ayağım kırıldı, ama kimsenin ayağına, gözüne bir şey yapmadım. Beni böyle gösteriyorlar, ben de onlara malzeme veriyorum işte. Varsın beni böyle bilmek isteyen bilsin, ama beni tanıyanlar, bu mizaçta olmadığımı bilirler.