Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz
Yıldırım,
Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan
Polat ve
Trabzonspor Kulübü Başkanı
Sadri Şener,
Uğur Dündar'ın sunduğu Arena programında bir araya geldi.
3 kulübün başkanı, programda hedeflerini ve bu
sezon mücadele edecekleri
A haberleri'>UEFA
Avrupa Ligi hakkında önemli açıklamalar yaptılar.
Programın başında Uğur Dündar, bu tarihi zirvenin niçin gerçekleştirildiğini şu cümlelerle açıkladı:
"UEFA bu yıl UEFA Kupası'nı Uefa
Avrupa Ligi'ne çevirdi. Ve bu ligin tüm maçları da 2013 yılına kadar D-Smart dijital platformunda olacak. Ülkemizden 3
takım bu ligin ön
elemelerine katılacak. Bu arada
Beşiktaş Başkanı Yıldırım
Demirören ve
Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz'ın burada bulunmamasının tek sebebi de takımları
Şampiyonlar Ligi'nde oynayacak olması. Biz UEFA Avrupa Ligi konulu bir programda buluştuk."
İlk olarak sözü alan
Adnan Polat, Galatasaray'ın Avrupa Kupası'na ve Süper Lig'e hazır olmaya mecbur olduğunu belirterek, bu yıl başarılı olmak istediklerini söyledi.
Polat, eskiden çeyrek
finale kadar zarar ettikleri UEFA Kupası'nın artık Şampiyonlar Ligi'nin yeni bir versiyonu haline geldiği için de mutlu olduğunu ifade etti. Polat ayrıca, medyanın ve
taraftarın ilgisini daha çok çekeceğini belirtti. İlk maçı uzak bir yerde, Kazakistan'da oynayacak olmasına rağmen ilk
ön eleme turundan endişe duymadığını, hazır olmaya mecbur olduklarını sözlerine ekledi.
Aziz Yıldırım ise öncelikle yeni UEFA Avrupa Ligi'nde Fenerbahçe'nin yanı sıra Galatasaray ve
Trabzonspor'a da başarılar diledi. Beşiktaş ve Sivasspor'a da Şampiyonlar Ligi'nde başarıları dileklerinde bulundu.
Yıldırım, Avrupa Ligi'yle ilgili olarak, "Eski formatta
kazanç sağlayamıyorduk. Yeni formatta ise Şampiyonlar Ligi kadar olmasa da yine de bir hayli gelir sağlanacak, bu nedenle daha önemli bir organizasyon haline geldi" dedi. Yıldırım ayrıca, D-Smart'ın da kulüplerin de bu işten mutlu çıkmasını diledi.
Sadri Şener de aynı dileklere katılırken, kendilerinin bu sezon play-off'tan başlayacağı için biraz daha avantajlı olduklarını, bu ligi çok önemsediklerini söyledi. Öte yandan Şener, Trabzon şehrinin turizm ve spor açısından, ayrıca
ülke puanı açısından gruplara kalmalarının çok önemli olduğunu vurguladı.
Uğur Dündar, burada bulunan 3 kulüpten 2'sinin final oynamasını diledi. Dündar, Adnan Polat'a, pek çok isim yazılmasına rağmen
transfer politikasında çok büyük bir ismi,
Rijkaard'ı getirdiğini söyledi. Ama gazetelerde yine de, "hayallerin gerçekleşmediği" gibi bir tablonun çıktığını, bunu nasıl değerlendirdiğini sordu.
Adnan Polat, gazetelerde çıkan haberlere göre değil,
teknik heyetle yaptıkları uzun görüşmeler doğrultusunda transfer yaptıklarını belirtti.
Medyada GS ve FB için "Sayfa doldurma" sorununun olduğunu, yeterince haber bulunamadığında bu tür haberlerin çıktığını söyledi.
Adnan Polat, Dündar'ın
yöneticilerin muhabirlere bu konuda katkı yapıp yapmadığını sorması üzerine, yöneticilerinin de bu yanlış transfer haberlerine kesinlikle katkı yapmadığını ifade etti.
Başkan Polat, çıkan haberlerin % 90'ını kendilerinin de ilk kez gazetede gördüğünü belirtirken, "Yüzlerce isim yazılıyor ve sonunda birisi tutuyor. Ama buna alıştık. Bu durum bu işin bir parçası. Spor müdürleriyle de zaman zaman bunu konuşuyoruz. Onların da sıkıntısı var. Görüştüğünüz
oyuncunun haberi çıktığında fiyatı artıyor. Bu haberler zaman zaman yönetici kaynaklı olsa da, son dönemde daha çok menajerlerden çıkıyor. Biz aslında bu seneki transferlerimizi gizli tutabildik. İmza atılana kadar kimsenin haberi olmadı. Futbolla birebir sadece ben ve
Haldun Üstünel uğraştığı için haberler asla dışarıya çıkmadı.
Menajerlerin de yansıtmamış olması işin enteresan tarafı" dedi.
Polat, şöyle devam etti:
"Bizim bu seneki transferlerimiz nedeniyle taraftarlarımız rahat olsun. Şu anda yaptığımız transferler yeterli diyemem. Transfer hiçbir zaman bitmez. Her an her şey olabilir. Bir okazyon olabilir".
Adnan Polat'ın, "okazyon" sözcüğünü kullanması da gülüşmelere neden oldu. Polat bu gülüşmeler üzerine, "Bundan yıllar önce bir gazeteci arkadaşım aynı soruyu sordu. "Ben de bir okazyon olursa alırız" dedim. Ertesi gün "Galatasaray Okazyon'u Getiriyor" diye bir
manşet çıktı" diye konuştu.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Uğur Dündar'ın, "Fenerbahçe şu an transferde GS kadar atak değil. Bence içten içe bir
hazırlık içindesiniz. Bir transfer
bombası patlatacak mısınız?" şeklindeki sorusuna, "
Kulüpler laf olsun diye değil, ihtiyaca göre transfer yapar. Biz Mehmet, Öze, Bekir ve Bilica'yı aldık. Çünkü bu mevkilerde eksiklerimiz vardı. Onun için "bomba" d
emek yanlış. Bu takıma monte edilecek, ihtiyacımızı karşılayacak 2 oyuncu daha alıp transferi kapatacağız. Geçenlerde Ronaldino yazıldı. Yazılan rakam 12 milyon euro. 4 yılda 48'e gelir. Bütçemizin 3'te birine karşılık gelir. Bu paralar çok fazla. Taraftar beklenti içine sokuluyor.
Borç batağına girerseniz bir süre sonra bankalar
kredi vermez. 1 orta saha ve 1 de stoper ya da sol kanat oyuncusu alacağız.
Daum bu mevkilerde oynayan 5'er oyuncu tespit etti. Bunlardan 2'sini alacağız" yanıtını verdi.
Dündar, Mehmet Ali Yalçındağ'ın evindeki yemekte konuşulan şakalaşma niteliğindeki "
Arda transferi" konusunu da sordu. "Arda'yı ikna ederim" lafı konusunda iddialı mısınız?
Aziz Yıldırım: "15 dakika konuşalım. Olumlu-olumsuz konuyu kapatalım dedim. Adnan oyuncuyu veriyorsa, o iddiam devam ediyor. Biz kulüp olarak varız derse, biz de alırız."
Aziz Yıldırım'ın Arda Turan'ı transfer etmesi haberlerine Adnan Polat'tan şok bir
cevap geldi. İşte Adnan Polat'ın cevabı;
Adnan Polat (gülerek): 'Aziz bey çok iyi Fenerbahçeli. Ama 15-20 dakika Arda'yla baş başa kaldığı
vakit Aziz bey'in Galatasaraylı olacağından korkuyorum' demesi programda
soğuk rüzgarlar esmesine neden oldu.
Yıldırım bunu üzerine ''Adnan... Adnan...'' diyerek uyarıda bulundu.
Adnan Polat: Onun için görüşmelerine müsaade etmiyorum. Arda çok iyi bir Galatasaraylı. Takımın sembol
futbolcusu. Onun için tekliflerine teşekkür ediyorum ama başkan boşuna zamanını harcamış olur. Arda'yı Türkiye'de bir yere parayla satmayız. Onun
kariyer planına göre 1-2 sene sonra yurtdışı projeleri var."
Yıldırım: "Yöneticiler takım değiştirmez ama oyuncular değiştirir. Dışarı satarsın, dışarıdan alırız! Bunu bil yani. Bu, Arda'nın tercihidir…
Polat ise ne söyleyeceği konusunda anlık bir düşünmenin ardından söze girerek, 'Olabilir yani... O Arda'nın tercihi' dedi.
Dündar: Fenerbahçe'de yöneticiyken Glasgow'a gitmiştik. 12-13
teknik direktörün resmi asılı. Bunlar en sevdikleriniz mi dedim. "Hepsi bu kadar" dediler. Bir teknik direktör 30 yıl takımı yönetmiş. Bizde teknik direktör konusunda neden direnemiyor kulüpler?
Sadri Şener: Medya
baskısı nedeniyle 3 maç kaybettiğinizde yeriniz sarsılmaya başlıyor.
Dündar: Yukarıda sohbet ederken Yılmaz Özdil şunu söyledi: "Teknik direktörler gidiyor da bunu yazanlar hiç gitmiyor." Sizce neden?
Yıldırım: "Türkiye'deki futbol takımları dernekler kanununa göre yönetiliyor. Bu nedenle kongre üyelerinin ve medyanın baskısı nedeniyle bir şey yapamıyorsunuz. Dışarıda kulübü yönetenler kulübün sahibi. Bu nedenle daha rahat hareket edebiliyorlar."
Dündar: Rijkaard çok iyi bir kariyere sahip. Ama Türkiye'yi tanıması gecikirse aksayabilir mi? Ona ne kadar zaman tanıyorsunuz?
Polat: 2 senelik sözleşmesi var. Sözleşmesi süresince Galatasaray'da kalmasını arzu ediyoruz. Önümüzdeki sezon arzu edilen yerde olmasa da devam edecek kredibilitesi vardır. Büyük kulüplerde ikinci olmak başarısızlık kabul ediliyor. Geçen yıl Aziz bey Avrupa
şampiyonu hocayı getirdi,
İspanya gol kralını getirdi ama yerden yere vurdular. Bu işin garantisi yok. Yabancı hocalara zaman tanımak lazım.
Dündar: Süper Lig önem açısından sanırım 6'ncı sırada yer alıyor. Ama gelir açısından daha az bir imkana sahip. Yeni yayın
ihalesi konusunda değerlendirme yapılırken rakamlar yeniden gözden geçirilmeli mi?
Polat: Aslında çok büyük harcamalar yapmadık. Bonservis bedeli fazla ödemedik. Ama bizden beklenen Avrupa'da
kupa kaldırmamız. Dört büyük kulübümüzden bahsediyorum.
rekabet edebilmemiz için daha fazla
bütçe lazım. Yayın gelirleri kulüplerin en büyük gelir kaynağı. Türkiye'de futbola olan ilgi nedeniyle bizden beklentiler var.
Yıldırım: Fenerbahçe'nin bütçesi 220 milyon dolar. Fenerbahçe'nin TV gelirlerinden aldığı toplam yayın geliri her şey dahil edildiğinde sadece 20 milyon dolar. 1998'de bütçemiz 20-25 milyon dolar civarındaydı. Ve televizyondan 13 milyon dolar gelirimiz vardı. Havuz bozulmasın, güzel. Ama büyük kulüpler tek başına hareket etse daha fazla gelir elde edebilirler.
Bayern Münih'in televizyon geliri 70 milyon euro. Bütçeleri 300 milyon euro. Yani bütçelerinin ciddi bir kısmı.
Teknoloji değişiyor. Bu katıkları da ortaya koyup
marka değerini artırmak lazım. 400 milyon doların altında bir ihale bedeli olmamalı. Bu pastayı büyütmeliyiz. Çağdaş teknolojileri de işe katmalıyız. Aksi takdirde futbol takımlarımız iyi oyuncu alamayacaktır. Kulüpler ve Federasyonla konuşuyoruz. İhale yapılırken tavır koyacağız. Muammen bedel 400'ün üzerine çıkmalı artık Türkiye'de.
Polat: aziz beye katılıyorum. TV'den alınan rakamla 1
yıldız futbolcu bile transfer edilemiyor. Kulüpler Birliğiyle bu konuda
mesai harcıyoruz. Bence de 400 milyon doların altında olmamal…
Dündar: Bir başka konu da
hakem müessesesi. Ben
hakemlerin iyi niyetli olduğunu düşünüyorum. Ama biz maalesef hakemler konusunda büyük liglerin kalitesini yakalayamıyoruz. Yabancı hakem konusunda ne düşünüyorsunuz?
Yıldırım: "Türk futbolu bir değişim içerisinde. Ama hakemler aynı şekilde değişim gösteremedi. Tüm hataları çıkaralım. Bizim maçlarımızda aleyhimizde yapılan hata çok yüksek. Kötü niyet yok ama kalite çıtası yükseltilmeli. Israrla başarısız olduğunuzda bu da bir tür kötü niyettir. Biz oyuncu, antrenör getiriyoruz, hakem de getirilsin dedik. Öte yandan hakemler Avrupa'da maç yönettiğinde başarılı oluyor. Bu durum irdelenmeli. Ayrıca hakemlerin koşulları iyileştirilmeli. Bu hakemlerle bu lig yürüyecek dediğinizde onlara güvence vermiş oluyorsunuz. Bu zihniyetin kalkması lazım."
Dündar: Hakemleri rahat bıraksak. Kimse hakemler hakkında yorum yapmasa. Hakemlik kurumunu yıpratacak eleştiriler olmasın. O zaman yurtdışındaki başarı çizgisini yurtiçinde de yakalayamazlar m?
Şener: Benim düşüncem, daha iyi çalışırlarsa hakemlerimizin iyi olacağı yönünde. Futbolcuların hakemlere
itirazı konusunda da kulüpler tavır almalı. Bizde hakem "merhaba" dese oyuncu itiraz ediyor. Bu da hakem üzerinde büyük baskı oluşturuyor.
Yıldırım: Biz Belediye maçında 2 ofsayt golüyle 3 puan kaybediyoruz. 2 hafta sonra hakem yine maç alıyor. Bu haliyle "Türk hakemleriyle yola devam edelim" diyemeyiz.
Polat: Futbolcu düzeyinde yüksek seviyeleri yakalayabiliyorsak, hakemlerimiz neden yapmasın? Hakemlik kurumunun iyi olması için her türlü çabayı göstermeliyiz.
Dündar: Dışarıdan bakıldığında, 3 büyük kulübün başkanı bir araya gelmez. "Düşman Kardeşler"dir gibi bir kanı var. Ben bunun böyle olmadığını biliyorum. Diliyoruz bu sezon bu atmosfer devam eder. Şimdiden bir söz almak istiyorum. Sezon içinde "büyük
buluşma" adı altında ayda 1 buluşalım ve tartışmalı konuları konuşalım. Böylece tribünlerdeki negatif enerjiyi de yok edelim.
Polat: Bunun sözünü vermeyelim de, ilk fırsatta sezon içinde yapalım diyelim. Bizim sadece 1 kanala bu şekilde bağlandığımız zaman bu diğer kanallara haksızlık olur. İlk kez zaten burada bir araya geldik.
Yıldırım: Menajerler konusunu da gündeme getirelim. Biz vergimizi ödüyoruz. Faturasını alıyoruz. Ama devletin de bunu incelemesi lazım. Bir menajerin 80 tane oyuncusu var. Bunun altında neler olabilir. Örneğin basketbolda sizin altyapıdan yetiştirdiğiniz oyuncuyu Amerika'ya götürüyorlar, bir okula yazdırıyorlar. Ardından Türkiye'de bir kulübe pazarlıyorlar.
Şener: Çok kolay para kazanılan bir yol. Emek harcamadan…
Dündar:
Lugano sorunu menajer meselesi mi?
Yıldırım: Evet, 16 milyon euro istendi. Yılda 4 milyon. 8'i peşin. 2 milyonu oyuncuya, 2 milyonu
bonservis beledi gibi menajere olmak üzere… Lugano konusunda biz "olmaz" dedik. Konuyu kapattık. Kendileri görüşmek istiyorlar. Gelirlerse konuşuruz, kulübün menfaatine uyuyorsa anlaşırız. Türkiye'de menajerlik nedir kimse bilmiyor.
Yıldırım: Ben konunun üstüne gideceğim. Bunu herkes bilsin. 80 oyuncu 1 menajerde. Burada açıkça herkesi uyarıyorum.
Mehmet Topuz olayında Beşiktaş'la yaşadığımız sorun da menajer kaynaklıydı. Bu menajerleri
imtihan yapıyorlar.
İngilizce bilmiyor ama
belge almış. İşi bilmeyen menajerler piyasada geziyor.
Şener: Kulüplerde en çok eleştirilen konu, menajer parası. Çok ciddi paralar.
Dündar: Bu
sistem hem futbol piyasasını yükseltiyor hem de kulüplerin birbirine husumet duymasına yol açıyor. UEFA Avrupa Ligi'nde başarılar diliyoruz. Dileriz tüm takımlarımız Avrupa'da başarılı olur ve Türk futbolu bu sezon herkesin beklediği
fair-play anlayışına kavuşur.
Yıldırım: Ve dileriz Fenerbahçe şampiyon olur.
Polat: Bunu söylemesi gayet normal! (gülüşmeler). Ben de tüm kulüplerimize başarılar diliyorum. Sizinle de zaman ve zemin uygun olduğunda görüşmek üzere…
DHA