Olağan genel kurulda başkanlığa yeniden
aday olmayacağını açıklayan
Galatasaray Kulübü Başkanı
Özhan Canaydın,
futbolcuların inançlarından dolayı
takıma zarar verdiğine inanmadığını söyledi.G.Saray'da, 22
Mart'ta yapılacak seçimlerde başkanlığa yeniden aday olmayacağını açıklayan
Özhan Canaydın, Sarı-Kırmızılı takımda dinî
baskı olmadığını söyledi. "Yabancılar haç çıkararak maça çıkıyor, bizim
futbolcular dua edince olay oluyor." dedi.
Bazı çevrelerce Sarı-Kırmızılı camiaya yakıştırılmaya çalışılan 'tarikat' olgusuna tepki gösteren Canaydın, "Yabancılar haç çıkararak maça çıkıyor, bizim oyuncular dua edince olay oluyor." dedi. Başkanlık seçimlerinden aday olan isimler içinde Adnan Polat'ı,
yöneticilik tecrübesiyle daha uygun gördüğünü belirten Canaydın,
Avrupa arenasında geride kaldıklarını
itiraf etti.
Özhan Canaydın,
Kanal 1 Televizyonu'nda yayınlanan Teke Tek programında canlı yayına katılarak, Fatih Altaylı'nın sorularını cevapladı. Canaydın, 'tarikat' iddialarından
başkanlık seçimine, bırakma kararı almasının gerekçesinden
Kulüpler Birliği içindeki rolüne, birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Altaylı'nın özellikle kurmak istediği 'Galatasaray-tarikat' bağlantısıyla ilgili sorularını olgunlukla karşılayan Canaydın, Galatasaray'ın Batı'ya açılan bir pencere olduğunu kaydetti. Altaylı'nın, "Kulüp içinde tarikat mensubu futbolcular var, ne düşünüyorsunuz?" sorusuna Canaydın, "Ben Galatasaray Lisesi'nde okurken hademeler orada yatardı. Onlarla cuma namazına giden arkadaşlarımız vardı. Bütün
takımlar içinde namazında niyazında olan futbolcular vardır. Galatasaray'da herhangi bir tarikatçı oluşum yok. Ben takım içinde dinî bir baskının falan olduğunu hiç hissetmedim." cevabını verdi. Brezilyalı oyuncular içinde de tarikat mensubu oyuncuların bulunduğuna dikkati çeken Başkan Canaydın, "Bunlar evlerinden çıkmaz,
içki içmez ve tam bir profesyoneldir.
Alex mesela, santrada dua ederek maça öyle başlıyor. Ama bizimki okuyarak çıksa laf oluyor." ifadelerini kullandı.
15-22 Mart tarihlerinde yapılacak başkanlık seçimlerinde aday olan isimler hakkında fikirlerini beyan eden Özhan Canaydın, hedefinin tecrübeli insanları birleştirmek olduğunu kaydederek, "Kuvvetli bir yönetimle, en kıdemli yönetici kimse bana göre o Adnan Polat'tır. Hepsi bir araya gelirse güzel bir iş çıkacak. En iyisi müşterek bir liste ile bir
çatı altında toplanmaları." diye konuştu. Canaydın,
başkan adayı olmama kararını
sezon başında verdiğini dile getirerek, muhalefet içinde kendisine düşmanlık duyanların çoğaldığını ve buna tahammül edemediğini kaydetti. Canaydın, kendisini başarısız görmediğini ifade ederek, "2
şampiyonluk yaşadım, 100 yılın en önemli atılımı olan
Seyrantepe Projesi'ni gerçekleştirdim. Futbol takımımız şampiyonluğa ve
Türkiye Kupası'nı almaya doğru gidiyor.
Basketbol ve diğer branşlarda başarılıyız. Ben görevimi huzur içinde devrediyorum, müsterihim, mutluyum." şeklinde konuştu.
Hükümetten baskı görmedim
Özhan Canaydın,
Futbol Federasyonu seçimlerindeki tercihlerinde ne politikadan ne de
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan baskı görmediğini vurguladı. Mehmet Ali
Şahin veya Murat Başesgioğlu'ndan da baskı görmediğinin altını çizen Başkan Canaydın, "
Kulüpler Birliği'nde çok olaylar yaşadık. O kulüpler birliğindeki sakin ve yatıştırıcı tavrımı kullanmasaydım kan gövdeyi götürürdü. Enteresan günler yaşadık.
Haluk Ulusoy aile dostumdur. O ayrı bir şey." değerlendirmesinde bulundu.
Bülent Korkmaz,
Hakan Ünsal ve Arif Erdem'in takımdan ayrılmalarına da değinen Canaydın, "Hakan ve Arif'le anlaştık. Bülent'e ulaşamadık. Arkadaşlarından 'Arasın' diye rica ettim, aramadı. Buna rağmen
teknik direktörlüğünde kendisine, gittiği takımlarda kefil oldum." dedi. Canaydın, Okan'ı da gönülden özür dilediğine kanaat getirdiği için affettiğini söyledi.
F.Bahçe'nin çıkışını takdir etmek lazım
Başkan Canaydın, Avrupa kupalarında geri kaldıklarını belirterek bu sebeple kendilerini her zaman vicdanen suçlu hissedeceklerine işaret etti. Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ne en fazla katılan takım olduğunu anlatan Canaydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Avrupa'da birçok takımda yükselişler, düşüşler oluyor. Biz de o dönemi yaşadık. Şu an Fenerbahçe'nin çıkışı var, takdirle karşılamak lazım. Biz bu işte geri kaldık, kendimizi her zaman vicdanen suçlu hissederiz. Ama biz çok dar bir
ekonomik boğazın içinden geçmeye çalıştık.
ZAMAN