Demirören, Del Bosque
davasında haklı olduklarını belirtirken, ''
Beşiktaş üzerinde oyunlar oynanıyor.
Hani 31
Ağustos'ta bizi ligden düşüreceklerdi, hani puanımızı sileceklerdi'' dedi.
Demirören, dün
Star TV'de katıldığı bir programda soruları yanıtlarken,
teknik direktör Del Bosque davasının henüz bitmediğini belirterek, şunları kaydetti:
''Beşiktaşlılara önemli bir
mesaj vermek istiyorum. Beşiktaş üzerine oyunlar oynanıyor. Biz Kleberson davasını kazandık, yok saydılar. Del Bosque davası daha bitmedi.
Basın niye yazmıyor? Hani 31'inde bizi ligden düşüreceklerdi, puanımızı sileceklerdi, para alacaklardı. 31 Ağustos geçti, nerede? Yürüyen bir davamız var. Bizim haklı olduğumuz yerler var, onların haklı olduğu yerler var. Ama bu dava yürüyor. Bu para Beşiktaş'ın cebinden çıkmıyor, bu para
Türkiye'nin cebinden çıkıyor. Bu
kavga benim kavgam değil, Beşiktaş'ın, Türkiye'nin kavgası. Sayın
Şenes Erzik, burada sonuna kadar müdafaa etmek zorunda. Sayın
Haluk Ulusoy, yapabildiği her şeyi yapmak zorunda. Benim Isviçre'deki ve Türkiye'deki avukatlarım bana şunu söylediler; 'Beşiktaş'ın bugüne kadar açtığı bütün davalarda en haklı olduğu dava bu dava. Bir de Kleberson eklendi.' Beşiktaş'ın yara alması kimin hoşuna gidiyor? Bizim bu kavgayı, bu mücadeleyi hep beraber yapmamız lazım. Çünkü biz haklıyız.
Sayın Del Bosque'nin
ocak ayında fesihnamesini verdiğim zaman mayıs ayına kadar olan alacağının hepsini ödedim. Bütün alacağını önden ödedim. 31
Mayıs'ta olan fesihnamemi de kullandım. Ben ödemişim parasını. Benim üzüldüğüm, bu Beşiktaş'ın, Türkiye'nin kavgasını,
Yıldırım Demirören'in başarısızlığı olarak göstermek istiyorlar. Bu düşüncenin Beşiktaş'a ve Türk
futboluna bir faydası yok.''
''HERKES ŞAPKASINI ÖNÜNE KOYSUN''
''Herkes şapkasını önüne koysun'' diyen
Yıldırım Demirören, ''Bizim davamız Beşiktaş. Ne Yıldırım Demirören, ne
yönetimi, ne de gelecek olan... En yukarıdan en aşağıya her Beşiktaşlıya görev düşüyor. Ama başkana yapılan
hakareti
eleştiri ile ayırmamız lazım. Yönetime yapılan hakareti eleştiri ile ayırmamız lazım. Hakareti asla kabul etmem'' ifadesini kullandı.
Demirören, kendisinin bir makamı temsil ettiğini dile getirerek, ''Makama hakaret ettiğin
vakit, kendi içinde mahvolursun. Bugün sayın
Serdar Bilgili'ye hakaret edenler Beşiktaş'ın geçmişine, geleceğine hakaret ediyor. Bugün bana hakaret edenler Beşiktaş'ın geçmişine ve geleceğine hakaret ediyor'' şeklinde konuştu.
Iktidarların her zaman eleştirileceğini ve çalışanın her zaman hata yapacağını anlatan Yıldırım Demirören, her türlü eleştiriye de açık olduklarını, ama hakarete kesinlikle katılmadığını söyledi. Eski yöneticilerin muhalefet olduğunu belirten Demirören, ''Tabii ki eleştiri olacak, ancak biz bu değiliz. Bu Beşiktaş'ın yapısında yok. Herkes Beşiktaş'ın yapısına göre davranmalı'' dedi.
''BEŞIKTAŞ'A LAF ETTIRMEM''
Beşiktaşlı taraftarların çoğunluğunun kendisini beğendiğini savunan başkan Demirören, şu ifadeleri kullandı:
''Biz Beşiktaş'ın haklarını sonuna kadar korumak için mücadele ediyoruz. Beşiktaş bizim için kutsal. Beşiktaş'a laf ettirtmem. Kim olursa olsun. Bu babam da olsa, kim olursa olsun, ben Beşiktaş'a laf ettirmem. Beşiktaş, Türkiye'nin en büyük kurumlarından birisi. Ilk 500'ün içine girecek
bütçe... 104 yıllık bir camia... Bu camiaya laf uzatmak kolay mı? Herkes duracak, öyle kolay değil. Benim politikam, Beşiktaş'a kim laf söylüyorsa anında çıkar cevabını veririm.''
''50 MILYON DOLARI 3 YILDA ÖDEYECEĞIZ''
Yıldırım Demirören, Beşiktaş'ın bu yıl transfere harcadığı 50 milyon doların 3 yıllık süre içinde ödeneceğini, bunun da büyük bir kulüp için normal olduğunu söyledi.
Teknik direktör
Ertuğrul Sağlam'ın alacağı ücretin de bunun içinde olduğunu belirten Demirören, ''50 milyonu 3'e böldüğünüzde 17 milyon dolara gelir. Eğer Beşiktaş Kulübü senede 17 milyon dolar harcamıyorsa, ne Beşiktaş Kulübü olur ne de
Avrupa'da veya Türkiye'de başarılar gelir'' şeklinde konuştu.
''BAŞARILARI ENGELLEMEK ISTEYENLER VAR''
Beşiktaş camiasının ve yeni
teknik direktörü ile birlikte Beşiktaş
takımının büyük başarılara
aday olduğunu kaydeden Demirerön, ''Tabii ki bunu engellemek, bu başarıları engellemek isteyenler var. Ama Beşiktaşlılar bunlara alet olmasın. Beşiktaş, Türkiye'nin ilk kulübü, önü açık en büyük kulübüdür'' dedi.
Demirören, BJK
Fulya Süleyman Seba Projesi'nin bir yıl sonra biteceğini açıklayarak, şöyle konuştu:
''Çok büyük bir proje. Burası her sene Beşiktaş Kulübü'ne 15 milyon dolar para getirecek. Bu başka bir kulüpte olsa her gün
manşet olur. Beşiktaş'ın önünü açan bir proje olduğu için maalesef olumsuz olarak manşet oluyor. Bir
genel kurul üyemiz dava açmış olabilir, saygı duyuyorum. Fakat bana gönderdiği yazıyı önce gazetelere gönderiyor. Fulya'yı reklam aracı yapmayalım. Beşiktaş kimsenin reklamını yapacağı yer değildir. Genel kurula
itiraz edebilirsin, saygım var. Her genel kurul üyesi yapabilir. Böyle bir proje Avrupa'da bile yok. Ancak Beşiktaş camiasının buna sevinmesi gerekirken, biz bunu yaşayamıyoruz. Inşallah benim yönetimimde bunun açılışını da hep beraber yapacağız.''
''ERTUĞRUL SAĞLAM'IN SONUNA KADAR ARKASINDA OLMALIYIZ''
''Bu
sezon Beşiktaş'ın evladı, sevgili Ertuğrul Sağlam'la yola çıktık'' diyen Yıldırım Demirören, hedeflerinin
genç, dinamik, koşan ve 90 dakika mücadele eden bir Beşiktaş yaratmak olduğunu, bu Beşiktaş'ın temellerini de geçen sezon attıklarını ifade etti. Başkan Demirören, şunları söyledi:
''Ben takımımızın hem Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde hem
Turkcell Süper Lig'de hem de Fortis Türkiye Kupası'nda sonuna kadar mücadele edeceğine inanıyorum. Beşiktaş'ın tek ihtiyacı, kendi içinde birlik olması, birlik halinde hareket etmesidir. Eğer Beşiktaş camiası olarak biz bu birlik beraberliği sağlar ve bunu sahaya yansıtırsak, Beşiktaş'ın önü çok açık. Ertuğrul hocamız 38 yaşında, bazen hataları da olacak ama sonuna kadar arkasında
destek olmalıyız. Bu desteği sadece ben değil tüm camiamız hocamıza vermeli.''
Beşiktaş'ın önce Beşiktaş gibi oynaması gerektiğini belirten Demirören, ''Ertuğrul hoca ile Beşiktaş gibi oynadığı sürece Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde bu gruptan çıkar.
UEFA Kupası'na da kalırsak önümüz açık, 3 maçta finale gelebiliyorsunuz. Önce Beşiktaş gibi oynamamız lazım. Diğer
takımlar bizi ilgilendirmiyor, biz kendimize bakacağız'' dedi.
ENGIN ILE SAĞLAM
Futbol takımı genel menajeri
Sinan Engin'in göreve geldiğinde, herkesin Ertuğrul Sağlam'ın kendisiyle anlaşıp anlaşamayacağını merak ettiğini dile getiren başkan Demirören, ''Gördüler ki sayın Engin ile hocamız çok iyi anlaşıyor. Kardeşten de öte oldular'' diye konuştu.
Demirören, Engin'in şimdi başka konulardan vurulmaya çalışıldığını da savunarak, ''Hatasıyla doğrusuyla sayın Engin, benimle beraber Beşiktaş'ın 100. yılında şampiyonluğu yaşatmıştır. Sayın Engin, Türkiye'de olması gereken menajerlik sistemini yapabilecek yegane kişilerden birisidir. Yine bakıyorum bu
aile ortamını bazı kişiler bozmaya çalışıyor. Buna müsaade etmeyeceğim'' dedi.
Kulüp yönetim kurulu üyesi
Celalettin Kolot'un kalben Beşiktaşlı olduğunu vurgulayan Demirören, ''Kendisi çok direk bir insan ve direkliğinin hatasını çekti. Kamuoyu sayın Kolot'u çok yıprattı. Bu yıpratmanın sonunda sayın Celalettin Kolot'u kaybedecek hale gelmiştik. Ben de baş başa konuştum. Bu yıpranmanın sonucunda kendisinin bu görevi bırakmasının çok iyi olacağını söyledim. Kendisiyle o konuda hem fikir olduk. Şu anda kendisinin verdiği para ile ilgili spekülasyonlar var. Ben kendisine söyledim. Verdiği var, ayrıca diğer iki tane senedi var, isterse öder. Kendi bileceği iştir, kimse Beşiktaş Kulübü'nden büyük değildir. Ben cebimden çıkartır onun senedini öderim, yoluma devam ederim'' ifadesini kullandı.
''HOCAMIZLA NOBRE'YI BIR ARAYA GETIRIP KONUŞTURACAĞIZ''
Yıldırım Demirören, Nobre'nin Beşiktaş'ın oyuncusu olduğunu belirtti ve kimsenin ona küsmemesini istedi. Disiplinin kendileri için vazgeçilmez ilk koşul olduğunu kaydeden Demirören, ''Kim olursa olsun, o
disiplin kurallarını uygulamak zorundayız. Ama kimse Mert Nobre'ye küsmesin, Beşiktaş'ın oyuncusudur. 3 kulvardaki mücadelemizde de formasının hakkını vererek bize yardımcı olacaktır. Yanlış bir hareket yapmıştır. Biz yönetim olarak kendisini 20 bin dolarla cezalandırdık. Sayın Engin kendisiyle birkaç kez konuştu. Bu hafta içi hocamızla Nobre'yi bir araya getirip konuşturacağız. Bundan sonra takım içerisindeki uygulaması sayın Engin ile hocamıza aittir'' diye konuştu.
''BATUHAN KARADENIZ'E EV ALMADIM''
Başkan Demirören,
Gaziantepspor maçında attığı golden sonra 16 yaşındaki Batuhan'a ev aldığı şeklindeki haberleri de yalanladı. Demirören, şunları söyledi:
''Batuhan 16 yaşında, daha gideceği çok yol var. Bir gol attı, Batuhan'ı bir anda öyle bir yere çıkarttık ki, yarın böyle değerli bir çocuğu hem Beşiktaş için hem Türk futbolu için kaybetmekten korkuyorum. Ben Batuhan ile telefonda böyle konuları konuşmam. Ama bu yazılıyor ve insanlar inanıyor. Bunun üzerine senaryolar kuruluyor maalesef. Ben Batuhan'ın ev problemi ile ilgili mevzuyu sayın
Yemen Ekşioğlu altyapıyla ilgilendiği için 5-6 ay evvel, ondan öğrendim. Sezon hazırlıkları başlamadan Batuhan'ın ev mevzusu gündeme geldiğinde, 'Mukavelesini uzatıyorsak biz de kulüp olarak ona para vereceğimize ev için para veririz, yardımcı oluruz' dedik. Bütün dediğimiz bu, 3 ay evvel. Ben başkan olarak 16 yaşındaki bir çocuğa ev alıyorum dersem, Batuhan'ı yarın kaybederiz.''
Holosko'yu TFF Süper Kupa zamanında da Manisaspor'dan istediklerini, ancak o gün verilen rakamların çok yüksek olduğunu anlatan Yıldırım Demirören, ''Dün sayın Çubukçu'dan tekrar talep ettim Holosko'yu. Fakat rakam gene yüksekti ve onun için vazgeçtik. Holosko'yu takımda görmek isterdim'' ifadesini kullandı.
''BEŞIKTAŞ'A DA ARSA VERILMELI''
Galatasaray'a devletin
arsa tahsis etmesi ve
stat yapması ile ilgili bir soruyu Demirören, ''Eğer bugün çok güzide camiamıza bir stat yapılıyorsa, bir arsa verildiyse ve bunu da bir devlet kuruluşu verdiyse, Beşiktaş'a da arsa verilmeli. Haksız
rekabet yok. Ben Beşiktaş olarak arsa istemiyorum. BJK Inönü Stadı'nın arkasındaki devlete ve belediyeye ait olan yer bana verilsin, benim projem de hazır'' dedi.
''IYI KI SAĞLAM'I GETIRMIŞIZ''
Yıldırım Demirören, son olarak ''Iyi ki yapmışım dediğiniz şey nedir'' sorusunu, ''Ertuğrul hocayı getirmişim...'', ''Geçmişe baktığınızda keşke yapmasaydım dediğiniz bir olay var mı'' sorusunu da ''Hatalarımız değil de eksiklerimiz muhakkak olmuştur.
Pazarlamaya fazla ağırlık veremedik. Bu sene pazarlama olayına fazla ağırlık verdik ve geçen seneye nazaran da yüzde 35 artışımız oldu. Sayın Del Bosque'yi
erken gönderdim, bana göre en büyük yanlıştı'' diye yanıtladı.