AHMET ÇAKIR: Hırs da gerekli ama akıl önemli(ZAMAN)
Daha maçın başında gelen gol Sarı Kırmızılı
takım için büyük piyangoydu. Golde
Arda'nın faulü var mıydı,
Selçuk Dereli nizami
şarj dedi. Lincoln'ün iyi oynaması için çok uygun bir maçtı. Çünkü
rakip tekme atan değil top oynayan bir anlayışa sahipti. Ancak bu kez de
hakem Brezilyalı oyuncuya yapılan faulleri inandırıcı bulmamakta ısrarlıydı. Peki o zaman niye kartını çıkarmadı, sorusu da ortalıkta kaldı. Sarı Kırmızılı takım sadece savunmayı değil ortaalanı da çakılı tutunca ne pozisyon buldu ne de verdi. İkinci yarının başında
Ümit Karan'ın sakatlanıp yerini
Hakan Şükür'e bırakması, zaten yapılması gereken operasyonu ağrısız-sancısız hale getirdi. Ancak girmesi gereken Nonda idi. Çünkü Hakan'ın tek santrfor oynamakta zorlandığı biliniyor.
Avcı, maçı kolay bırakmak niyetinde değil.
Necati ile İbrahim Akın'ı oyundan alması bunu gösteriyordu. Ancak gece onun gecesi değildi. Değişikliği yaptığı anda Lincoln'ün vuramadığı topun bu sayede ağlara gidişi tahammül edilmez bir
şaka gibiydi...
Sonrasında bu değişiklik etkili oldu ve özellikle Aydın eski takımına gol atmaya çok yaklaştı. Ancak bu kadarıyla Aykut ve sonrasıyla da Sarı Kırmızılı takım başedebilirdi. Sonuçta Sarı Kırmızılı takım çok zor görünen bir maçı pek zorlanmadan kazandı. Bunda da temel etken
teknik heyetin aklıydı.
LEVENT TÜZEMEN: SİSTEM DOĞRU AMA.. (SABAH)
Orta sahayı çok adamla
kontrol eden
Galatasaray, büyük maçlarda Belediye'nin en etkili silahı olan pas yapma özelliğine izin vermedi. Barış'ın 11'e dönmesi hem orta alana dinamizm kazandırdı hem de Sabri'yi rahatlattı. 4-1-3-2
sisteminde tek forvet Karan'a yakın oynayan Lincoln çok fazla boş saha buldu ve etkili oldu. Galatasaray hücumu düşünürken sürekli kanatları kullandı. HakanKaran ikilisi ikili forvet oynadığında takım kanatları az kullanıyor, ayağa pas oynamıyor, kolayı seçip şişirme toplarla hücuma gitmeyi düşünüyordu.
Gol yollarında Ümit Karan çok etkisizdi. Tek forvetli sistemde aktörü doğru seçmek gerek. Karan top tutma ve isabetli pas verme yeteneği olmadığı için kolay top kaybetti. Yüksek toplarda zamanlama hatası yaptı. Arda ile girdiği
duvar paslarında topu arkadaşına iletemedi. Tek forvetin adı bence Nonda. Ancak onun da fizik güç ve motivasyon yetersizliği var.
Bu
sezon büyüklere kaybetmeyen Belediye'yi kırılma noktası sayılabilecek maçta Galatasaray iki ön liberolu sisteme dönmesi sayesinde devirdi. Kapanışı yapan Hakan'ın golünde Arda'nın topu kaptanının
koşu yoluna bırakması akıl doluydu.
AHMET ÇAKAR: DANANIN KUYRUĞU HAFTAYA (SABAH)
Türk futbolunun esas problemi şu: Dedikodu ve
manipülasyon lige çok zarar veriyor. Galatasaray olarak bundan birkaç hafta önce birkaç hafta sonra oynayacağınız Büyükşehir Belediyespor'un teknik direktörüne
transfer teklifi yaparsanız ve tablo da dün geceki gibi olursa insanlar konuşur. Milletin ağzı
torba değil ki, büzesiniz.
Lincoln geçtiğimiz aylardaki haline göre çok daha istekli gibi... Hakan Şükür sonradan oyuna girse de, gelecek haftaki
Fenerbahçe maçına mesajlar gönderiyor gibiydi.
Servet aynı Servet... İnanılmaz bir mücadele içinde. Ama dedik ya, dün geceki maç hiçbir şey için ölçü olmayacak kadar basit ve sıradan bir karşılaşma gibiydi.
Mesela ikinci yarıda Belediye'nin yıldızı Tjikuzu'nun isabet ettiremediği tekme dünyanın her yerinde en az bir sarı karttır. Şimdi tablo böyle olunca,
Selçuk Dereli de hakemlikte
Türkiye'nin bir numaralı ismi olunca biz de mi bir tuhaflık var yoksa hakemliğimizde mi diye düşünmeden edemiyoruz.
BÜLENT TULUN: BAŞIMIZA GELENLER (FOTOMAÇ)
Ligin 31. haftasında böyle bir
manzara aslında kalite açısından çok iyi gibi görünebilir, ama oynanan futbola baktığımız zaman maalesef böyle bir izlenime varamıyoruz. Bu özellikle haziran ayında dünyanın gözü önünde yapılacak olan
Avrupa Şampiyonası'na katılacak Milli Takımımız ve bu ekibi seçecek Fatih hoca için bir handikap oluşturuyor.
Yüzlerce futbolcunun oynadığı ve ekmek parası kazandığı Türkiye liglerinde
sanal ortamda oturup insanlara, sahada ter döken
futbolculara leke, çamur atmak çok kolay. Bu lekeleri atanlar İngilizcesi herkesçe mağruf (Kaybeden) kişilerden kaynaklanıyor. Ama attıkları leke, bilinmeyen kaybedenlere geri dönmüyor.
24 aydır bir tane
yabancı transferini doğru yapamayıp, eline yüzüne bulaştıran Adnan ve Adnan şirketi, koştuğu kulvarlarda geldikleri andan itibaren hepsinde saf dışı kaldılar. Sonralıkla bando mızıkayla getirilen Barusso'nun nerede olduğu hakkında muhtelif rivayetler var. Futbolun çok fazla
sürprizi yoktur. 3-0 kazanmasına rağmen önümüzdeki haftaki büyük
derbide Galatasaray'ın galip gelmesi sürpriz olur.
MURAT ÖZARI: LİNCOLN DÖNDÜ (FOTOMAÇ)
Galatasaray, bu sezon
şampiyon olursa, kupayı
istifa eden Feldkamp'a göndermek gerekiyor. Feldkamp, istemeden de olsa gerçekten büyük bir iş başardı. Teknik direktörün görevden ayrılışı, bir takıma bu kadar yarar mı? İnanılır gibi değil. Galatasaraylı futbolcular, Feldkamp'ın Türkiye'den gitmesini bekliyorlarmış.
Eğer Galatasaray şampiyon olursa Servet'in katkısı çok büyük olacak. Servet, Fenerbahçe gibi bir takımdan
Anadolu takımına gidip, kaybolmadan tekrar
İstanbul'a döndü. Bu her babayiğidin harcı değil.
Bana göre Ali Sami Yen'de alınacak bir beraberlik bile Fenerbahçe'yi şampiyon yapar. Galatasaraylı futbolcular, bu maçta gösterdikleri inancı Fenerbahçe karşısında da gösterirlerse Ali Sami Yen'den
zaferle ayrılabilirler. Son olarak Necati konusuna değinmek istiyorum. Hafta boyunca her zaman olduğu gibi olayları abarttık. Herkes çocuğun üzerine gitti. Ne oldu?
Çocuk sahaya çıktı elinden geleni yaptı.
Felaket tellallığı yapmaya maalesef bayılıyoruz.
ZAFER ERTEM: HARİKA ÜÇLÜK (FOTOMAÇ)
Daha sıkı bir maç bekliyordum doğrusu. Hafta içinde öyle yaygara koparıldı ki sormayın gitsin. G.Saray maçı kazanmak istedi ve kazandı o kadar. Şu bir gerçek G.Saray, çift liberolu tek forvetli oyun sisteminde daha garanti ve istekli oynuyor. Maç öncesi tek endişem buydu, eğer Cimbom, Büyükşehir Belediye önüne çift forvet çıksaydı rakibinin ekmeğine yağ sürerdi.
Bana göre ilk 11'de Nonda çıkmalıydı. Ümit 55'te sakatlandı ama yerine Güler yine tercihini Hakan Şükür oldu. Sonuçta hoca tercihi, tabii ki saygı duyacağız.
Bu arada Hakan Şükür inanılmaz bir gol kaçırdı. Bunu ancak atacağı bir gol telafi edebilirdi o da son dakikada attığı golle kendini affettirdi.
Abdullah Avcı yenilen ikinci golün hemen öncesinde
Adriano ve Sertan'ı oyuna aldı ama bu değişiklikler de Belediye'ye hücum zenginliği getirmedi. Bir çift sözüm de hakem Dereli'ye olacak. Sakin maçı strese sokmak için inanılmaz çaba harcadın. Özellikle Lincoln'e yapılan faulleri görmezden gelmekle ne kazandın ki? G.Saray önemli bir üç puanı daha kasasına koydu. Fenerbahçe derbisi öncesi moralini de düzeltti. Kendini de taraftarını da erkenden derbi havasına soktu.