Cim Bom Roma'ya, Kartal komaya!

Galatasaray sezonun ilk derbisinden farklı bir skorla ayrılırken spor yazarları sarı-kırmızılıların güzel oyununu ve milli kaleci Rüştü'nün yaptığı büyük hatları yazdı.

Cim Bom Roma'ya, Kartal komaya!

İşte spor yazarlarının yorumları: Ahmet Çakır (Zaman ): Cim Bom Roma'ya, Kartal Komaya! Ali Sami Yen'e İspanya karşısındaki tarihi galibiyetin tatlı yorgunluğuyla geldik. Ne yorgunluğu mu? Kolay mı sandınız o maçı kazanmayı? Oyuncularla birlikte biz de ribaunt aldık, top kapmaya çalıştık, üçlük attık, çok basit sayıları kaçırdık, olmadık topları kaybedip kahrolduk... Sezonun ilk dev maçına geldiğimizde, günlerdir en büyük korku olan yağıştan eser bile yoktu. Hatta doğa koşulları açısından mümkün olabilecek en iyi koşullarda oynanacaktı maç. Buna sevindik. Türk futbolunun Taçsız Kralı Metin Oktay'ın ölüm yıldönümüne denk gelmiş olması maça ayrı bir önem kazandırmış gibiydi. Sarı Kırmızılı takımın haddinden ziyade favori oluşu maç öncesinin en belirgin yanıydı. Bu da bazıları için 'Gördünüz mü, yine favori kaybetti!' türünden maç sonrası intikam fırsatı oluşturuyordu. Baros'un kişisel çabasıyla attığı nefis şutun ardından Beşiktaş kendine gelir gibi oldu. Gole de çok yaklaştı ama Serdar Özkan bu beceriyi gösteremedi. İlk yarının kalan dakikalarının tek ilginç yanı, sahadaki en iyi adamın Sabri oluşuydu. Hem de karşısında Yusuf varken... İkinci yarı başlarken Denizli, Bobo ve Fink'le bir hamle daha yaptı. Sadece bu hamle yüzünden değil Cim Bom'un ağır yorgunluk hali Beşiktaş'ın gole çok daha yakın durmasına yol açtı. Oyunun yönetimini ele alan Yusuf'un Serdar'a gollük pasları Galatasaray'ı bunalttı. Hatta Siyah Beyazlıların biraz hakem şansı olsaydı oyun çok değişebilirdi. Elano'dan başlayan atakta yine Kewell'in ustalığıyla Baros'un golü artık Siyah Beyazlı takımı tamamen çökertti. Zaten şampiyon ilan edilmiş olan Sarı Kırmızılı takım bu parlak galibiyetle rakiplerine bir kez daha gözdağı verir gibiydi. Beşiktaş içinse durum her geçen hafta biraz daha tatsızlaşıyor. Salı akşamı M.United maçı öncesinde bu yıkım, onlar için hiç beklenmedik bir durumdu. Belki de sezonun en zor maçına moral olarak çökmüş biçimde çıkmak zorunda kalacaklar. Allah yardımcıları olsun. Turgay Şeren (Aksam): G.Saray Süper Rüştü'yü Tanıyamadım... Galatasaray çok güzel bir ekip kurdu. Bunu görmemek, anlamamak büyük hata olur. Kaleci Franco, yavaş yavaş ısınıyor. Onu hava toplarında eski maçlarına oranla biraz zayıf bulmuştum ama dün akşam bayağı iyi oynadı. Galatasaray'ın yıldızı Sabri'ydi. Bir defans oyuncusu bu kadar iyi oynar, bu kadar takımına faydalı olur. Hücumda bakıyorsunuz Sabri, kısa süre sonra Sabri uçmuş gelmiş yerinde rakip bekliyor. Aferin Sabri hep böyle olmalısın... Rüştü öylesine hatalı iki gol yedi ki, ona hiç yakışmadı. Zaten ben dün akşam Rüştü'yü tanıyamadım. Hatırlarsanız ben onu hep överim. Rüştü için 'Türkiye'de değil, Avrupa'da sayılı kalecidir' derim. Ama gel sen şimdi dün akşam Rüştü'nün yediği golleri örtbas etmeye çalış. Bunun imkanı yok.. Mustafa Denizli ne yapıyor onu da anlamak zor. Muazzam para verilip alınan Tabata ve Nihat, ikinci yarıda soyunma odasında kaldılar. Onlar oynayacak ki Beşiktaş başarı kazanacak Mustafa.. Maçtan oyuncu çıkartmak çok kolay, ama sen Tabata ve Nihat'ı forma sokarak Beşiktaş'ı güçlendirmeye baksana.. Serdar Özkan'a iki gol pozisyonu geldi. Atmak zor değildi doğrusu.. Kaptan bandı kolunda olan Serdar Özkan iki topu da dışarı attı. Galatasaray süperdi dedik. Ya Rüştü'ye ne demeli! Levent Tüzemen (Sabah): Duran Topun Önemi Bazı maçları takım olarak kazanırsınız bazen de yetenekli oyuncularınızın beceresi sayesinde galip gelirsiniz. Galatasaray, Beşiktaş derbisini takım olarak değil, kaliteli ayaklarının becerisi sayesinde kazandı. Beşiktaş öncelikle Galatasaray'ı durdurmaya sonra da defansın arkasına Nihat'ı kaçırarak gol aramayı denedi. İsmail'in önünde oynayan Yusuf soldan bindirmelerde etkiliydi ama defansa yardım etmediği için Keita, Beşiktaş'ın sol kanadını ilk yarı otoban gibi kullandı. Milli maç yorgunluğu nedeniyle Galatasaray çok etkili değildi. Zaman zaman rakip kalede Keita'nın kanattan getirdiği toplarla pozisyon üretmeye çalıştı. Ancak Baros ve Kewell final vuruşlarında etkisizdi. Sabri 90 dakika körük gibi çalıştı ilk yarı kritik pozisyonlara müdahale etti. Galatasaray pozisyon zenginliğini ve topun hakimeyetini eline geçirdi. Baros'un üçüncü golü Galatasaray'a üst üste beşinci maçını kazandırdı. Galatasaray'da Sabri sahanın en çalışkanı ve yıldızıydı. Milli takıma giden yerli ve yabancı oyuncuların yorgunluklarını üzerinden atamadıkları çok net belliydi. Özellikle Arda ilk yarım saatten sonra tempo olarak oyundan düştü Rijkaard'ın Elano ile değiştirmesi tam zamanındaydı. Hakan Ünsal (Star): Denizli'nin Yanlışları Ve Kalitenin Farkı Mustafa Denizli bu ülkenin en tecrübeli hocalarından biri ama o bile büyük hatalar yapabiliyor. Galatasaray son yılların en iyi başlangıcını yapmış ki bu start yönetimin tarihi fiyaskosu Lincoln'ü bile unutturmuş, bu kadar ofansif düşünceli ve formda bir takıma Ali Sami Yen'de böyle bir kadroyla çıkmak cesaret mi, çılgınlık mı sorusunu akıllara getiriyor. Üstelik yenilgi halinde daha 5. haftada lige havlu atacak bir Beşiktaş varken... Galatasaray oyuna iyi başladı... Bu sene en etkili özelliği olan duran toptan golü buldu. Aslan bu yönüyle bu sezon çok gol atıp maç kazanmaya devam edecek. İlk yarım saatte iki takım da pozisyon buldu fakat Cim-Bom ilk devre boyunca oyunda neredeyse hiç gözükmeyen ve ekonomik oynayan Arda'nın yanı sıra Ayhan'ın yokluğunda oyunu başlatma ve yönlendirmeyi yapamayan Topal-Sarp ikilisine rağmen oynamaya çalıştı. İlk yarıda Keita maçta ise Sabri-Servet ikilisi çok iyi oynadı. Ama Leo Franco, Mondragon'dan sonra "kalecimizi bulduk" dedirtecek kadar iyi işler yaptı. Maçın geneline bakınca Galatasaray beklentinin çok altında, Beşiktaş da çok üstünde oynadı. Buna rağmen Galatasaray'ın galip gelmesinden anlayın, aradaki kalite farkını. Bana göre Beşiktaş için lig bu hafta itibariyle bitmiştir.
<< Önceki Haber Cim Bom Roma'ya, Kartal komaya! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER