A Milli Takımımızın kaderi sanki
Norveç'ten önce ve sonra diye ikiye ayrıldı. Türk futbolu adına çizilen karamsar tabloların karabasana dönüştüğü,
istifa seslenişlerinin tükeniş senaryolarını beslediği bir ortamdan yeni başlangıçlara, umut ve ufuklara yelken açıldı.
Bosna Hersek maçına çıkarken Norveç maçından önceki gergin yüzlerin, kin dolu gözlerin yerini sıcak tebessümler almıştı. İlk 20 dakika ev sahibi ile misafirinin birbirini 'tanıma' arayışıyla geçti. 20'de Arda'nın soldan, 22'de Nihat'ın sağdan attığı şutlar
kaleci Guso'da kalırken ilk gol girişimleri de yaşanmış oldu. 36'da Gökhan Gönül'ün indirdiği topla ceza sahasına giren Nihat'ın şutu Guso'dan sekerek üst ağlarda kaldı. Beklenen gol 43'te geldi. Nihat, Hamit'in pasında şık bir vuruşla fileleri buldu: 1-0. İkinci yarıda da oyunu germeyen, kontrollü futbolu sürdüren millilerimiz 59'da Arda'nın pası, Nihat'ın yan ağlarda kalan vuruşuyla ikinci gole çok yaklaştı. Bosna 59'da Dzeko'un Rüştü'de kalan vuruşuyla en etkili gol girişimini gerçekleştirdi. Son bölümde oyunun ve seyircinin düşen temposunu artırmak için 'anonsçunun' herkesin yüzünde tebessüm bırakan performansı ön plana çıktı. Tuncay'ın 80'de kaçırdığı fırsat bu anlarda heyecan veren tek pozisyon oldu. Şenol
Güneş yönetiminde kazanılan 2002 Dünya Kupası üçüncülüğünden sonra futbolda
final sahnesine hasret kalan
Türkiye, bu galibiyetle 2008
Avrupa Şampiyonası Finalleri'ne adını yazdırdı. Türkiye'yi ilk kez
Euro-96'ya götüren Fatih Terim'in ve öğrencilerinden beklentiler bu kez yüksek.
SABAH