Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı Disiplin Kurulu’na gönderen UEFA, Sarı-Lacivertlileri 2+1, Siyah-Beyazlıları ise 1 yıl Avrupa kupalarından ihraç etti. Kanarya’nın cezasındaki +1, yapılacak 5 senelik denetimle, herhangi bir suç unsuruna rastlanmaması durumunda iptal edilecek. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, kardeşi Alaeddin Yıldırım, yöneticilerden Şekip Mosturoğlu, İlhan Ekşioğlu ve Cemil Turan’la birlikte Beşiktaş’ın eski asbaşkanı Serdal Adalı ve eski hocası Tayfur Havutçu için müfettişten ek rapor istendi. UEFA Tahkim Kurulu’na itiraza hazırlanan iki kulübe, CAS’a başvurma yolu da açık. Zaman'da yer alan habere göre UEFA kararlarına gelen ilk tepkiler şöyle;
Anlamakta çok güçlük çektiğim bir karar. Beşiktaş Kulübü bir tüzel kişiliktir. Savunmamıza göre de tüzel kişilikle ilgili bir ceza verilmesinin mümkün olmadığı fikrindeyim. Sayın Tayfur Havutçu ve Serdal Adalı’yla ilişkili ek savunma istenirken, tüzel kişiliğe ceza verilmesi şaşırtıcı. Karara Tahkim’de itiraz için 3 gün süremiz var. Yanlış hesabın Bağdat’tan döneceğini düşünüyorum. En kısa sürede itirazımızı bildiririz ve 2 hafta içinde de duruşması olur. Beşiktaş, Türkiye’nin en köklü camiası. Böyle bir suçun üzerimize yapıştırılmak istenmesi üzüntü verici. Bu haksızlığı hiçbir şekilde kabul etmiyoruz.
Daha uzun bir gerekçe bekliyoruz (Yasemin Merçil, Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi)
Disiplin Kurulu’nun kararının gerekçeleriyle ilgili 13 sayfalık İngilizce bir metin var. Üzerinde çalışıyoruz. Detaylarını inceleyeceğiz. 3 günlük sürede Tahkim Kurulu’na itiraz edeceğiz. UEFA’dan daha uzun bir gerekçeli karar bekliyoruz. Tüm hukukî haklarımızı kullanacağız. Kulüp zaten şahısların fiili sebebiyle ceza alıyor gözüküyor. Dolayısıyla Disiplin Kurulu, şahısların fiilleriyle ilgili hüküm kurabilecek bir durumda değilse, kulüple ilgili de bu hükmü kuramaması gerekiyor.
Müvekkillerimizin aklanmasını umuyorduk (Nail Gönenli, Tayfur Havutçu’nun avukatı)
Karar sadece iki satırlık. UEFA Disiplin Kurulu, UEFA müfettişi Miguel Palacios’tan, Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu adına ilave bir rapor sunmasını istedi. Şikeye dair bir karara hükmetmedi. Yani tam olarak bir sonuç da vermedi. Ek rapor gelince bize direkt savunma hakkı doğacak. Biz haklı olduğumuzu, herhangi bir şekilde, sportmenlik dışında bir faaliyette bulunmadığımızı biliyoruz. Bu gelişmeyi çok olumlu karşılamıyoruz. Biz müvekkillerimizin aklanmasını bekliyorduk.
Hem sevinçli, hem üzüntülüyüz (İbrahim Hacıosmanoğlu, Trabzonspor Başkanı)
İnsanlar bize soruyor: ‘Sevinçli misiniz?’ diye. Adaletin tecelli etmesinden dolayı sevinçliyiz. Ancak yıllardan beri söylediklerimiz uygulansaydı, güzide kulüplerimiz ceza almazdı. O kulüplerimizin gerek camialarındaki önemli kişiler, gerekse taraftarları adına üzüntülüyüz. Cezadan sonraki süreci yakından takip edeceğiz. Bundan sonra yıllardan beri söylediğimiz adaletin ve temiz futbol anlayışının gelmesini istiyoruz. Sadece TFF’nin değil, diğer kulüplerin de futbolu görsel bir şölen haline getirme adına atacağı adımları izleyeceğiz.
UEFA’nın kararı nihai değil, şimdi Tahkim’e gidilecek. Yöneticiler için yeniden değerlendirme yapılacak. Şikeye bulaşmadıklarına ve şikeyle anılmadıklarına dair Avrupa kupalarına katılmadan önce UEFA’ya taahhütname veriliyor. Cezalar buna uyulmadığı için kesildi. Müfettişin raporunda eksikler mevcut. Kulüp idarecileri cezalandırılırsa bunlar kulübe de yansır. Ancak burada öncelikle kulüpler cezalandırıldı.
Süreç, Türkiye’de doğru yönetilemedi (Şekip Hardal, avukat, spor hukukçusu)
Süreç daha farklı yönetilebilirdi. Ancak spor kamuoyu farklı şekilde yönlendirildi. Fenerbahçe’nin cezasının Tahkim Kurulu’nca 2 yıla indirilmesi, Beşiktaş’ınkinin kaldırılması teselli olabilir. TFF derhal istifa ederek Türk futbolunun önünü açmalı ve TBMM tarafından Spor Kulüpleri Yasası çıkarılmalı. TFF delege sisteminin değişmesi de futbolumuzun önünü açar. Bu cezalar umarım iyi okunur ve gerekli dersler alınır.
Kişi ve kulüpler ayrılırsa çok yanlış (Alpay Köse, avukat, Spor Hukuku Enstitüsü Başkan Yard.)
Şahıslarla ilgili müfettişten ek bir rapor düzenlenmesi istenmiş. Demek ki kişilerin şike yaptığı hususunda kanaat oluşmuş. Kulüpler Tahkim Kurulu’na başvuracak; ama müfettişin de itiraz edebileceği unutulmamalı. Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu’ya dair şüpheler, Beşiktaş’ın cezalandırılmasına yeterli görülmüş gibi. Kişilere ömür boyu men cezası istendiğinden daha kapsamlı bir araştırma istenmiş. Kulüplerin kendi kendine şike yapması mümkün değil. Kişiler yapmamış, kulüp yaptı derseniz, çok büyük çelişki olur. Bu da Tahkim Kurulu’na itirazda UEFA’nın zafiyeti olur. Bu konuda ciddi tartışmalar yaşanacak. Fenerbahçe’ye +1 cezanın sebebi, geçen yılki taahhüdün ihlali olabilir. Tahkim’de cezanın düşmesi de artması da mümkün. Erteleme olmaz.
Buradan çok iyi bir pembe dizi çıkar! (Mehmet Demirkol, spor yazarı)
Türk futbol ekonomisinin yarısına yakınından bahsediyoruz. Yüzde 50’si yara aldı. Buradan çok iyi bir pembe dizi çıkartılır. Futbolun iki aktörü var: Futbolcular ve taraftarlar. En çok bunların konuşması gerekir. Sürecin en başından beri bir tane futbolcu konuşmadı. Futbolcu ve taraftarlar, “Ne yapıyoruz bu oyun, nasıl bir oyun ve biz bu oyunu nasıl düzeltiriz?” diye düşünmeli.