Çarşı'nın bu kararı almasında her olayın altında kendilerinin aranmasının etkili olduğu belirtilirken Başkan
Yıldırım Demirören'in de, grubun dağılmasını istediği öğrenildi. Bu
sezon özellikle
Avrupa maçlarında Çarşı'nın yer aldığı kapalı tribünün ortaya koyduğu performans
rakip takımlara
parmak ısırttı. Fakat
futbolcular üzerinde
baskı kurmaları, oyuncuları maç içinde eleştirmeleri ve
yönetim hakkında olumsuz hiçbir şey söylememeleri tepki çekmişti. Özellikle
Vestel Manisa maçında tüm tribünlerin "Demirören Yeter" tepkisine sessiz kalmaları
eleştiri oklarını iyice üzerlerine çekti. Geçen seneden gelen "Satılmış Çarşı" iğnelemeleri de hem camiaya hem de yönetime zarar verirken Başkan
Yıldırım Demirören'in grubun dağılmasına onay vermesinde etken olduğu iddia edildi.
Çarşı grubunun lideri olarak öne çıkan
Alen Markaryan "Çarşı isminin Beşiktaş'ın önüne geçtiği yönündeki eleştiriler ve çeşitli spekülasyonlar nedeniyle Çarşı kendini feshetmiştir. Çarşı artık yok.'' açıklamasını yaparak tüm bu eleştirilere bir nokta koyarak sade bir
taraftar olarak Beşiktaş'ı destekleyeceklerini ifade etti.
Çarşı'nın bu ani kararı almasının altında son dönemlerde tribünlerde oluşan her türlü olayın altında Çarşı grubunun aranması ve bunun dolaylı olarak Başkan Demirören ve yönetimine bağlanması dağılma kararında etkili oldu. Bazı maçlarda Başkan Yıldırım Demirören aleyhine yapılan tezahüratlarda kapalının göbeğinde bulunan ve Çarşı olarak bilinen grubun ses çıkartmaması çeşitli söylentilere sebep olmuştu. Sadece belli bir tarafa kanalize olduğu iddiaları da Çarşı'nın kendini feshetme kararını tetikledi. Daha önce kapalıda Cihan Aktaş'ın bıçaklanarak hayatını kaybetmesi, ayrıca tribün liderlerinden Ferdi Aslan'ın
rant kavgası nedeniyle öldürülmesi de Çarşı'nın üzerinde olumsuz bir
imaj bırakmıştı.