Vlade Divac, basketbolla ilgilenen çoğu kimsenin, ismini bir şekilde duyduğu
efsane oyunculardan biri. 1989 yılında ayak bastığı NBA'de tam 16 yıl aralıksız oynayarak kırılması zor bir
rekorun da sahibi oldu.
Zira bu rekor NBA'de en uzun süre oynayan
Avrupalı oyuncu olmasından kaynaklanıyor. Hidayet Türkoğlu'nun Sacramento Kings'ten eski
takım arkadaşı; NBA'de All-
Star onuru yaşayan ilk Türk oyuncu olarak da Mehmet
Okur'un durumunu değerlendirdi. Mehmet'in kendisinden daha iyi olacağına vurgu yapan efsane basketbolcu,
İbrahim Kutluay'ın da en yetenekli Türk basketbolculardan biri olduğunu söyledi.
İşte Divac'a sorduklarımız ve onun cevapları.
NBA'de
forma giyen ilk Avrupalı basketbolculardan biriydiniz. Ne gibi zorluklar yaşadınız?
Benim için NBA'de oynamak çok zor bir karardı. Oldukça
gençtim. Orada daha iyi
kariyer yapacağımı düşünerek gittim. İlk takımım
Los Angeles Lakers'tı. Magic Johnson, Elgin Baylor ve James Worthy gibi dev isimlerle beraber oynadığımda yaşım 24'tü. Çok şanslıydım.
Amerikan kültürü ve
İngilizce beni çok zorladı. Ancak bir yıl içinde bu sorunu çözmeyi başardım.
Hayat daha rahat gelmeye başladı. Amerika ve Avrupa basketbolu arasındaki ilk
köprü bendim.
NBA'de siyahi yıldızlar arasında bir gruplaşma olduğu söyleniyor. Siz böyle bir olaya şahit oldunuz mu?
Hayır, kesinlikle böyle bir ayrımcılık görmedim. Özellikle Lakers'ta dostluk ortamı mükemmeldi. Çok iyi bir
ekiptik, tam organize olmuştuk.
NBA'de Hakeem Olajuwon ve Kerim Abdul-Jabbar ile beraber 13 binin üzerinde sayı atarak NBA tarihine geçtiniz. Sizce zirvede hangi oyuncu var?
Kerim Abdul-Jabbar her zaman bir numaradır. Kerim, Lakers'ta sayısız başarılara
imza attı. Ne kadar unvan varsa topladı. Hakeem Olajuwon ise şu ana kadar karşılaştığım en iyi pivottu. Çok zor bir oyuncuydu.
Shaquille O'Neal'ı en iyi siz tutuyordunuz. Bunu nasıl başardınız?
Onunla karşılıklı oynarken bir stratejim vardı. Büyük bir adamdı ve onu tutmakta birçok oyuncu yetersiz kalıyordu. Herkes onu fizik kuvvetiyle tutmaya çalışırken ben beynimi kullanıyordum. Shaq çok güçlü bir pivottu. Onu kendi stilimle oynamaya mahkum eder ve yorardım.
Dünya basketbolunda idolünüz kimdi?
Wilt Chemberlain.
Çocukken onun maçlarını izleyerek büyüdüm. Yugoslavya'da o zamanlar maçlar haftada bir banttan yayınlanırdı. Chemberlain'in yeri hâlâ
dolmuş değil. NBA tarihine baktığımızda onun gibi çok az yıldızın olduğunu görürüz.
Peki size göre NBA'in en iyi coachu kim?
İki tane var. Pat Riley. Şu an geçen yıl
şampiyon olan Miami Heats'i çalıştırıyor. Diğeri de San Antonio'nun hocası Greg Popovic.
NBA'de oynarken sizde derin iz bırakan, ve aynı zamanda unutamadığınız neler vardı?
Öncelikle 1991'de
Los Angeles Lakers formasıyla
Chicago Bulls'a karşı oynadığımız
final serisini hiç unutamıyorum. Diğeri de 2001'deki ilk All-Star maçımdı. Rüyalarım gerçek olmuştu. Kolay değil, bunun için tam 15 sene beklemiştim. NBA'de oynayan her basketbolcu All-Star'da gözükmek ister. Mehmet Okur'un All-Star'a seçilmesi Türkler açısından büyük bir olay. Okur, Türklere büyük bir
ödül verdi. Kıymeti bilinsin.
Pişmanlık duyduğunuz bir şey yaşadınız mı?
Hayır. Sadece basketbolda değil, normal hayatımda da hiç pişmanlık yaşamadım. Geçmişte yaşanan orada kalır. Bunu değiştiremezsin. Yapacağın en iyi şey geleceğini değiştirmektir.
Çocuklarınızın basketbolcu olmasını ister misiniz?
Üç çocuğum var. İkisi erkek, biri kız. Kızımın basketçi olmasını istemiyorum. Çünkü evlenecek koca bulamazdı (gülerek).
Erkek çocuklarımın da doğrusu basketbola merakı yok gibi. Zaten zorlamıyorum. Eğer içlerinde varsa basketbolcu olurlar. Ben de basketbol oynamadan önce
futbol oynuyordum. Hatta futbolu basketboldan daha çok severdim. Kalecilik yapıyordum. Ancak bir gün hatalı bir gol yiyince hocam, 'Sen futbolu bırak, basketbola başla.' dedi.
Amerika'da çok ünlü bir isimsiniz. Renkli bir yaşamınız var. Basketbol dışında, dizilerde, bazı filmlerde de rol alıyorsunuz. Evli ve Çocuklu dizisinde de oynadınız.
Amerikalılar
doğal davranan insanları çok tutuyorlar. Galiba tipim de biraz
komik. Onun için her yerden teklifler alıyorum. Sacramento'da
restoran zincirlerim var. İki tane de eğlence merkezi işletiyorum. Avrupa'ya taşındığım için bu yatırımlarımı gözden çıkarmayı düşünüyorum. Yakın zamanda satabilirim.
Peki geleceğinizi nerede görüyorsunuz? Sırbistan'da mı, yoksa başka bir Avrupa ülkesinde mi?
Amerika defterini kapattım. Ülkemi çok özlemiştim. Amerika'da 17 sene kaldım. Çocuklarım yeteri kadar
Amerikan kültürü aldı. Biraz da ülkelerinin kültürünü, geleneklerini tanısınlar. Bundan sonra Sırbistan'da yaşamayı, halkıma
yardım etmeyi düşünüyorum.
Ülkenizde devlet başkanı kadar saygı görüyorsunuz. Savaşta yetim kalan çocuklarla ilgileniyormuşsunuz?
Evet doğru. Benim
küçük kızım, savaşta yetim kalan bir çocuk. Onu evlat edindim. Onun gibi yüzlerce çocuğa daha bakıyorum. Onlar savaşı hak etmiyor. Siyasiler cezalandırılmalı. Savaşların kurbanı çocuklar olmamalı. Daha iyi bir hayat sürmeleri lazım.
Bosna-Hersek'teki savaş yüzünden Sırplara karşı özellikle Türkiye gibi Müslüman ülkelerde bir antipati oluştu. Sizin görüşünüz nedir?
Ben cami ile kilise arasında büyüdüm. Çocukken Yugoslavya'da yaşadığım Prijepolje şehrinin yarısı Müslüman, yarısı da Hıristiyan'dı.
İslam kültürünü de iyi biliyorum. Bunun için Müslümanlarla aram hep iyi olmuştur. Amerika'da Hidayet Türkoğlu'na evimin kapılarını açtım. Daha sonra Mehmet Okur, İbrahim Kutluay geldi. Yine onlara sahip çıkmaya çalıştım. Hayatım boyunca beyaz ya da siyah, Müslüman ya da Hıristiyan ayrımı yapmadım. Benim için iyi insan ve kötü insan vardır. Hepimiz aynıyız. Yukarıda bir Tanrı var, belki onu değişik isimlerle anıyoruz. Hepsi o kadar. Bu dünyayı gereksiz yere tahrip ediyoruz. Çocuklarımızın geleceğini de tehdit ediyoruz.
Sırp milliyetçisi misiniz?
Evet, halkını, ülkeni seviyor musun, anlamında soruyorsanız milliyetçiyim. Ama ırkçı değilim. Değişik milletlerden dostlarım var. Müslümanların arasında büyüdüm. Eğer normal düşünürsen, insanlarla kardeş gibi geçinirsin. Ancak iki taraf da dinlerini karşı tarafa
silah gibi kullanırsa o zaman çılgınlık oluyor. Ve masum insanların kanı dökülüyor. Tüm dinler insanlara barışı, iyi ahlakı öğütler. Dinin insanlar tarafından yanlış yorumlanması çok tehlikeli. Belgrad'da cami yakıldı, Kosova'da kilise. Sadece tarih yok edildi.
Hidayet'e neden bu kadar çok sahip çıktınız?
Amerika'ya geldiğinde ufak bir çaylaktı. İlk maçında sahaya çıktığında bacakları titriyordu. O, babası Rahim'den bana emanetti. Babası o Amerika'ya gelmeden önce beni aradı. Hidayet'in ailesi de tıpkı benim gibi Sancak bölgesinden. O yüzden aramızda bir bağ da vardı. Ona adeta bir çocuğum gibi baktım. Onun yaşayacağı sıkıntıları oldukça azalttım. Evimde
misafir ettim. Hidayet, son 10 yılda gördüğüm en yetenekli Avrupalı oyuncu. Her şeyi yapabiliyor, şut atıyor, asist becerisi yüksek. NBA'de kariyeri parlak gözüküyor. Ancak nereye kadar gidebileceği kendisine bağlı. Hido, NBA kapısını Türk basketçilere açtı.
Peki Mehmet Okur için neler söyleyeceksiniz?
Mehmet Okur, çok genç yaşta All-Star oldu. O tipik bir pota altı oyuncusu. Yeteneğinin yanı sıra çok zeki. Bu da onu kendi pozisyonunda Avrupa'nın en iyilerinden biri yapıyor. Şimdi de All-Star olarak, NBA'in en iyi oyuncularından biri olmak için çok önemli bir adım attı. Onu All-Star maçında izlerken kendimi gördüm. Onun başarısı bizim başarımız. Çünkü o bir Avrupalı ve kariyerine baktığınızda Avrupa'yı NBA'de ne kadar iyi temsil ettiğini görüyorsunuz. Türkiye'nin onunla gurur duyması lazım.
2010'daki Dünya Şampiyonası'nda kim daha şanslı?
ABD, her zaman şampiyonluğun favorisi olmuştur. Ancak Avrupa'dan da
İspanya,
Yunanistan ve Türkiye gibi üç tane iddialı ekip var. Türkiye, yeni nesil için çok
ümit veriyor.
Tarihte ünlü bir kahramanı canlandırmak isteseydiniz, kimi oynamak isterdiniz?
Çok zor bir soru. Tarihten değil de günümüzden bir örnek verebilirim. Şu an
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George
Bush olmak isterdim. Tüm yetkilere sahip; ancak dünyayı barışa doğru götürecek, kan dökülmesini engelleyecek, iyilik meleği bir Bush olmak isterdim.
YASİN TUNCER - AHMET UYKAN