Trabzonspor Dergisi'nin ağustos ayı sayısındaki röportajında smokin giyerek maestro gibi objektife poz veren bordo mavililerin
Fildişi Sahilli
oyuncusu Zokora,
İngiltere ve
İspanya gibi oyuncuya dair beklentilerin en yüksek düzeyde olduğu liglerde
forma giydiğini belirtti.
Zokora, ''Çok stresli maçlar oynadım. Baskının ne derecelere varabileceğini gördüm ve bu deneyimlerin ardından Trabzonspor'a
imza attım'' dedi.
Zokora, Trabzonspor'a hem kendisi hem de
takım için yeni bir mücadelenin içine girmek için geldiğini anlatarak, ''Bu benim için çok büyük bir meydan
okuma. Belirli bir yaştan sonra yeni bir heyecanın, yeni bir deneyimin içine atıldım. Takımın potansiyelini gördükten sonra onlarla büyük işler başarabileceğimi ve deneyimlerimi takım arkadaşlarıma sağlıklı bir şekilde aktaracağımı umuyorum'' diye konuştu.
'Trabzonspor geçen
sezon ligi ikinci sırada tamamladıysa bu sezonki
hedef şampiyon olmaktır' diyen Zokora, ''Bunun dışındaki bir sonuç ne bizi ne de camiayı mutlu eder. Burada bulunacağım süre boyunca takım sürekli üstüne koyarak devam etsin ve başarıdan başarıya koşsun isterim. Bunu başarmak için buradayım. Mevcut kapasite ve potansiyelle de bunun başarılabileceğini düşünüyorum'' ifadelerini kullandı.
ÖLEN KARDEŞİNİN İSMİNİ DÖVME YAPTIRDI
Zokora, ülkesinde 18 yaşındayken kendisinden 2 yaş
küçük kardeşi Arman ile birlikte,
futbol oynadıkları grupla sahile gittiklerini belirterek, ''Epeyce eğlendikten sonra herkes gibi
yüzme bilmeyen kardeşim de
denize girdi ve kayboldu. 2 saat sonra deniz bize kardeşimin cesedini getirdi. Bu olay bende çok büyük bir iz bıraktı. Adı Arman'dı ama çok iyi futbol oynadığı için Maradona'ya atfen biz Armando derdik. Bütün maçlarım ve attığım goller onun için. Aradan çok uzun bir zaman geçmesine rağmen olayın tazeliği hala kalbimdeki yerini koruyor. Bu nedenle onu
dövmeyle birlikte vücudumda, daha doğrusu kalbimde taşıyorum'' dedi.
''BURAK'I THIERRY HENRY'E BENZETİYORUM''
Türkiye'ye gelmeden önce Trabzonspor,
Beşiktaş,
Galatasaray ve Fenerbahçe'yi bildiğini vurgulayan Zokora, ''Tottenham'da oynarken
Avrupa Ligi'nde Beşiktaş forması giyen
Burak Yılmaz ile karşı karşıya oynamıştık'' diye konuştu.
Takım arkadaşı
Burak Yılmaz için ayrı bir parantez açması gerektiğini söyleyen Zokora,
''Burak çok istisnai, olağanüstü yetenekleri olan bir oyuncu. Onu oyun stili bakımından Thierry Henry'ye benzetiyorum. Bir takım oluştursam kesinlikle yer alırdı. Burak dışında
Alanzinho da çok hareketli bir oyuncu, onu da Navas'a benzetiyorum.
Colman ise zeki bir oyuncu. Renato ile oynayabileceğini düşünüyorum. Üçünü birbirinden ayırmak istemiyorum ama Burak tartışmasız bir
tercih olurdu'' dedi.
''AFRİKA'DA VAKIF KURMAK İSTİYORUM''
Zokora, hangi emekler sonucu bulunduğu konuma geldiğini çok iyi bildiğini söyleyerek, ''Artık kendim için değil etrafımdaki insanlara hayrım dokunsun diye bazı hedeflerim var.
Afrika çapında çalışabilecek, büyük olanakları olan bir
vakıf kurmak ve özellikle Avrupa'da futbol oynamak isteyen Afrikalı çocuklara kapı açmak istiyorum. Geleceğe yönelik böyle hedeflerim var'' dedi.
Teknik direktör Güneş'in oyuncularla iyi bir diyaloğunun bulunduğunu kaydeden Zokora, ''Hocanın benden saha içindeki beklentileri konusunda bir şey söylemesine gerek yok. Onun bana yaklaşım tarzından ben anlıyorum ki, 'Sen bu takımın en tecrübeli oyuncularından birisin. Sen bu takımın büyük ağabeylerinden bir tanesisin. Bu takımı çekip çevireceksek burada en büyük sorumluluklardan biri sana düşüyor'. Hoca bize büyük bir saygıyla yaklaşıyor. Ben çok duygusal bir insanım. Bana bir adım gelene ben 10 gidiyorum. Daha önce oynadığım takımlarda katkı sağlayıp başarı ve kupalar kazanabildiysem bu hocalarımla olan ilişkilerden kaynaklanıyor. Burada büyük başarılar kazanmak istiyorum'' şeklinde konuştu.