Meira,
Galatasaray Kulübü'nün resmi yayın organı Galatasaray Dergisi'nin eylül ayı sayısındaki röportajında, kulübe gelirken büyük ve tutkulu taraftarlarla karşılaşmayı umduğunu dile getirerek, ''Portekiz'de yaşadığım şehirlerden daha büyük bir şehre geleceğimi biliyordum. Elbette bazı uyum sorunları olacaktır. Yeni bir
ülke, yeni bir lisan, yeni koşullar söz konusu olduğu için bazı zorluklar elbette olacaktır, ama ben burada aradığımı buldum'' dedi.
Almanya'dan ayrılmak istediğinde Galatasaray ile görüşmeyi
tercih ettiğini anlatan Meira, ''Galatasaray, hem Şampiyonlar Ligi'nde üst düzey mücadele edecek bir
takım, hem de kendi liginde
şampiyonluk için oynayan bir takım. Ben,
teklif verenlerle aynı anda görüşüp onları kızıştıran bir
oyuncu olmadım hiçbir zaman. Galatasaray ilk görüştüğüm kulüptü ve görüştüğüm
Adnan Sezgin, projeleri ile beni ikna etti. Galatasaray'ın bana ne teklifle geleceği veya
anlaşma şartları kesin değildi, ancak Adnan Sezgin'in bana gösterdiği resmi beğendim ve el sıkıştık'' açıklamasını yaptı.
-MAÇTA 4 DİLLE KONUŞUYOR-
Meira,
Denizlispor maçında takım arkadaşlarına hangi dilde komut verdiğinin sorulması üzerine, 4 dili kullanmaya çalıştığını ifade etti. Yıldız
futbolcu, ''Herkesle, bildiği lisanla anlaşmaya çalışıyorum. İki yanımda oynayan Sabri ve
Servet ile bildiğim az
Türkçe ile anlaşmaya çalışıyorum. Hemen arkamdaki Aykut, Hakan,
Volkan ve Lincoln ile Almanca anlaşıyorum. Kewell ile
İngilizce, Nonda ile çok az olan Fransızcamı kullanarak
iletişim kuruyorum. Bu tabii ki zor oluyor, ama gerekli. Türkçe öğrenmem gerekiyor. Türkçe öğrenebildiğim zaman, Almanca bilen Türk oyuncularla da Türkçe konuşacağım'' ifadelerini kullandı.
-''İKİNCİ OLMAK BAŞARISIZLIKTIR''-
Galatasaray'da şampiyonluk baskısı bulunmasının normal olduğunu kaydeden Meira, ''Galatasaray'da ikinci olmak başarısızlıktır. Başarılar hazmedilmeli ve bir sonraki
sezona yeni başarılar
hedef seçilerek çıkılmalı. Avrupa'da gidebileceğimiz kadar gitmeliyiz. Türkiye'de ise tek hedefimiz şampiyonluk olmalı. Hepimizin bu baskıyı hissetmesi ve onu sindirerek, onunla yaşaması lazım'' değerlendirmezini yaptı.
-''SKİBBE ÖNEMLİ HOCA''-
Fernando Meira,
teknik direktörleri Michael
Skibbe'nin, hücuma yönelik futbol anlayışıyla Galatasaray için önemli bir hoca olduğunu kaydetti. Almanca konuşan bu kadar çok oyuncunun olduğu bir takımda, Skibbe'nin herkes için bir avantaj olduğunu belirten Meira, ''Almanca bilenlerin çok olması, onu en azından bazı şeyleri tercüme ettirerek iki kere anlatma zorluğundan kurtarıyor'' dedi.
Meira, ayrıca devamlı sonuca yönelik bir futbol oynadıklarını, bunun da takıma ileride çok şey katacağını anlattı.
-''FUTBOL OYNAMASAYDIM...''-
Futbola 7 yaşında başladığını ve 15 yaşında milli takıma çağrıldığını belirten Portakizli oyuncu Meira, ''Çocukluğumda futbol benim hayalimdi, ancak bu noktaya geleceğimi hiç tahmin edemezdim. İleri yaşlarda fark ettim ki, benim hayatımda futbol olmasaydı, belki de perişan bir hayat sürüyor olurdum'' dedi.
AA