Bu sorunun cevabı konusunda endişe taşıyan bazı futbol yazarları Bosna-Hersek maçına dikkat çektiler.İşte o uyarılar: Sabah Gazetesi’nden Ömer Üründül , gruptaki puan tablosuna baktığımızda ne kadar istikrarsız bir takım olduğumuzu belirterek BOSNA MAÇINA DİKKAT ! başlıklı yazısında yarın oynanacak tarihi maç öncesi önemli uyarılarda bulundu: :İlk iki için çekiştiğimiz iki rakipten Yunanistan ve Norveç'i deplasmanda yeniyoruz ama son maç öncesi toplam 12 puan kaybımız var. İnanılır gibi değil. Bundaki en büyük etken de belli bir sistemimizin olmayışı ve dünyada benzeri olmayan kadro değişikliklerimiz. Yarın gece Ali Sami Yen Stadı'nda final oynuyoruz. Milli Takımımız'ın büyük bir hırsla, seyirci ile bütünleşerek bu işi bitireceğine inancımız tam. Ancak işin çok kolay olmayacağını da beyinlerimize yerleştirmemiz lazım. Bizim senelerdir kolay maçlarda kaybettiğimiz o kadar çok puanlar var ki, "İş artık bitti" deme lüksümüz yok. Bosna-Hersek devamlılığı olmayan bir takım. Fizik güçleri de sınırlı. Ama futbola Norveç'ten çok daha yatkınlar. Tüm bunları göz önüne alarak çok dikkatli olmalıyız. Fatih Terim ve talebelerine yarınki final gecesinde başarılar diliyorum. Bugün Gazetesi’nden Onur Belge, Hiç kolay olmayacak. Bosna Hersek ile oynadığımız ilk maçtaki duruma bakarsanız bunu anlayacaksınız, hatırlatmasıyla başladığı yazısının devamında yarınki maçta Milli Takımı bekleyen tehlikeye dikkat çekti:Şurası gerçek ki, evimizde kazanmak arzusu bize savunmada hata yaptıracak. Büyük bir olasılıkla orta alandaki futbolcularımız savunma kademesinin önündeki hatları koparacaklar. Norveç maçında ve birçok maçta başımıza gelen bu durumu aşmak için göbeğe Aurelio'nun yanına mutlaka görev yerini hiç bırakmayan bir bekçi tipi futbolcu dikmemiz baş koşul. Zira orta alandaki dörtlümüz Aurelio dahil, Hamit dışında fizik olarak üst düzeyde değil ve yoruluyorlar. İkili mücadelelerde de işleri zor. Belki Sabri'nin katılması, Hamit'in biraz daha ortaya gelmesi oradaki aritmetiğin düzelmesini ve temponun artmasını sağlar. Sağdan Gökhan Gönül ile birlikte bu üçlü kademeye de girip gerektiğinde ortayı kapatacak süratteler. Ancak tereddütler gördüğüm için uyarıyorum. Kendi sahamızda oynayacağımız maçta Semih'ten azla vazgeçmemek gerekiyor. Belki ideal değiöl ama yakaladığı form ile oradaki işi şu sıralarda herkesten iyi yapıyor. Vatan Gazetesi’nden Hakan Yaşar, Son 4 maçını da kaybeden Bosna’nın, İstanbul’a turist gibi geldiğini ancak Helsingborg gibi faciaları asla unutmamak gerektiğini belirterek futbol tarihimizde öncesinde önemsemediğimiz ancak sonrasında başımızı yerden yere vurduğumuz maçları hatırlattı. Biz Bosna’yı aştık, finalleri garantiledik diyoruz ama aman dikkat! Çünkü Türk futbolu çayda boğulmaya alışkın... Son örneğini G.Saray-Helsingborg (2-3) maçında yaşadık. Adamlar tatile geliyoruz deyip 3 puanı aldılar. Keza Tromsö’ye 5 gol atarız havasındaydık, 1-1’le elendik. F.Bahçe’nin MTK (0-2), R.Zaragoza (0-1) Beşiktaş’ın Valerenga (3-3), Sarajevo (2-2), yine Trabzon’un Apoel (1-0 ama ilk maçta 3-1 yenilmişti), Rapid Bükreş (0-2) örneklerini hatırlatmak sanırız yeterli olacaktır.