Beşiktaş Kulübü'nün aylık resmi yayın organı Beşiktaş dergisinin şubat sayısına birlikte
röportaj veren
Sivok ile
Ferrari, uzun süre yan yana oynayarak birbirlerini tamamladıklarını ve açıklarını kapamayı öğrendiklerini anlattılar.
Siyah-beyazlı
takımın Çek
oyuncusu Sivok, antrenmanlarda ve sonrasında kendi aralarında konuştuklarını, kimi zaman hiç konuşmadan anlaşabildiklerini ve kimin nerede, neyi idare edeceğini aralarında hissettiklerini dile getirdi. Özellikle
sezon başından beri takımın orta saha bloğunun çok güçlü olduğunu kaydeden Çek oyuncu, şunları kaydetti:
''Rakipler orta sahanın ortasından geldiklerinde iki çok güçlü,
savunmaya yönelik
Ernst ve
Fink gibi oyuncularımız var. Sahayı çok güzel kapatıp rakibin oyun kurmasını bu şekilde engelleyebiliyoruz. Takım olarak iyi bir oyun kurgumuz var ve iyi savunma yapıyoruz. Ancak orta bloğumuzun, yani ön libero ve stoperlerimizin çok güçlü olduğunu düşünüyorum. Kalecilerimizi de unutmamamız lazım. Birkaç maçımızı onlar sayesinde kazandık.''
Siyah-beyazlı
futbolcu, aynı mevkide oynadığı Ferrari'nin en çok taktik disiplinini beğendiğini dile getirdi.
İki oyuncunun bir arada oynamasının her iki
futbolcuya da çok şey kattığını kaydeden Sivok, ''Ferrari,
Serie A'nın büyük takımlarında oynamış ve benden 3-4 yaş büyük bir oyuncu. Mücadeleye girme şeklini takdir ediyorum. Taktik olarak da ondan çok şey öğreniyorum. Diğer aldığım şeyleri ilerleyen zamanlarda göreceğim. Futbolumun geliştiğini sürekli bana söylüyorlar'' ifadelerini kullandı.
Sivok,
teknik direktörleri Mustafa Denizli'nin katkıları konusundaki soruyu ise ''İki senedir takımın ne kadar az gol yediğini ve ne kadar iyi savunma yaptığını zaten istatistik olarak görüyoruz. Beşiktaş'ın takım savunmasının geliştiğini söyleyebiliriz. Bizden önceki dönemde savunmada açıklar olduğu söylenirken, şu anda gayet iyi savunma yapan bir takım olarak anılıyoruz. Bu da hocamızın katkısıdır'' diye yanıtladı.
Turkcell Süper Lig'de başarılı ve teknik kapasiteleri yüksek Türk forvetlerinin olduğunu vurgulayan
siyah-beyazlı oyuncu, ''Burada onlara karşı oynamak çok kolay değil. Üstüne üstlük Türk takımları taktik olarak savunmayı çok sevmedikleri için stoperler, bu kaliteli hücum oyuncularıyla çok sık birebir kalıyorlar. Bu da işimizi zorlaştırıyor'' diye görüşlerini aktardı.
Sivok, şu ana kadar karşı karşıya oynadığında kendisini en çok heyecanlandıran futbolculardan birinin vatandaşı, Galatasaraylı futbolcu Milan
Baros olduğunu, bunun yanında İtalyan oyuncu Antonio Di Natale'nin de karşı karşıya oynamak istemeyeceği kişilerden biri olduğunu dile getirdi.
Takımda çok başarılı iki
kaleci olduğunu hatırlatan Çek oyuncu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Biz de nispeten
Rüştü ve Hakan ile oynamaya alışmıştık. İkisiyle oynamaya alışmışken, iyi ve kaliteli bir oyuncu olmasına rağmen, çok fazla maçta yer almadığı için tecrübe eksiği olan Korcan kaleye geçti. Dolayısıyla sudan çıkmış balığa döndü. Genç bir oyuncu için şu anda büyük takımın kalesine geçmek hiç kolay değil. Heyecanlandı ve kimi hatalar yaptı. Son derece normal bir durum. Sabırlı davranmak lazım, ama büyük takımlarda bunu çoğu zaman göremiyoruz.''
Tomas Sivok, kaliteli ve iyi oyunculardan kurulu bir takım olduklarını, ancak artık kaliteli oyunculardan daha fazlasına ihtiyaç olduğunu ve bunu gerçekleştirdikleri takdirde
şampiyon olabileceklerini sözlerine ekledi.
FERRARİ: ''BİRBİRİMİZİ ÇOK İYİ TANIYORUZ''
Sivok ile yan yana oynayan İtalyan futbolcu
Matteo Ferrari ise Çek oyuncuyla şu ana kadar birlikte çok fazla maç yaptıklarını, antrenmanlarda da beraber oldukları için birbirlerini çok iyi tanıdıklarını söyledi.
Çok fazla beraber oynamaları nedeniyle kimin nerede hata yapabileceği konusunda hazırlıklı olduklarını vurgulayan İtalyan oyuncu, ''Her seferinde birbirimizi tamamlıyoruz. Onun olmayacağını bildiğim yerde ben varım, benim olmayacağımı bildiği yerde Sivok var. Az gol yememizi sadece defans hattıyla açıklamak doğru olmaz. Sivok ile birlikte iyi oynamış olabiliriz, ama biz bunu takım olarak çok iyi yaptık. Defans oyuncuları olarak bazı şeyleri doğru yaptık, ama bunun sadece defansın başarısı olarak görülmesini doğru bulmuyorum'' diye görüş belirtti.
Tecrübeli futbolcu, Sivok'un çok dikkatli bir oyuncu olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Nerede durması gerektiğini iyi biliyor. Arkadaşlarıyla iyi bir iletişimi var ve o saha içinde sahanın kontrolünü çok çok iyi yapıyor. Bir defans oyuncusunun hem orta saha oyuncusundan, hem de forvetten çok daha dikkatli olması lazım. Sivok'un bu yönünü çok seviyorum. Takıma ve karşıdaki oyuncuya çok iyi konsantre oluyor. Onu çok başarılı buluyorum. Bu konuda bana çok yardımcı oluyor. Zaman geliyor belki ben tam konsantre olamıyorum. Anlık konsantrasyon kaybım olabiliyor. O an Sivok beni çağırıyor ve benimle konuşarak tekrar oyuna dönmemi, konsantre olmamı sağlıyor.''
Bir takımın gol yediği zaman sadece defans oyuncularından dolayı bunun olmayacağını vurgulayan Ferrari, ''Takımın yaptığı hatadan ya da takımın bir eksikliğinden dolayı gol yenir. Hep beraber gol atılır, hep beraber gol yenir. Hocamız pratikten daha çok defansı kafamıza yerleştiriyor. Takım halinde defans yapmamız konusunda, her kişinin neler yapması gerektiğini tek tek anlattığı için Mustafa Denizli'nin çok büyük katkısı var'' ifadelerini kullandı.
Uzun süredir futbolun içinde yer alan bir oyuncu olarak birçok forvetle karşı karşıya mücadele ettiğini vurgulayan siyah-beyazlı futbolcu, ''Aklıma ilk gelen Zlatan
İbrahimoviç. Onunla bir düelloda gibi oynuyorduk ve çok zevkli oluyordu. Fiziki olarak bana denk olan futbolcularla oynamayı çok seviyorum. Mesela
Adriano'' diye konuştu.
Ferrari, ilk yarıda özellikle
kaleciler konusunda çok şansızlıklar yaşadıklarını hatırlatarak, ''Korcan için çok üzüldüm. Gerçekten çok iyi ve gelecek
vaat eden bir kaleci. Daha önce oynamadığı ve adapte olamadığı için birkaç maç şansızlık yaşadı. Çok iyi bir
genç kardeşimiz. Antrenmanlarda da çok iyi performans sergiliyor'' dedi.
Ziraat Türkiye Kupası'ndan elenmelerine değinen tecrübeli oyuncu, ''Ben de oynasaydım pek bir şeyin değişeceğini sanmıyorum. Çok kötü bir dönem geçirdik ve istediğimiz çizgiyi yakalayamadık. O yüzden kötü sonuçlar aldık. Sonuçta futbol bir takım oyunudur ve takım halinde kazanır veya kaybedersiniz'' diye görüşlerini aktardı.
UEFA Şampiyonlar Ligi ve Ziraat Türkiye Kupası'ndan elenmeleri sonrası ellerinde sadece Turkcell Süper Lig'in kaldığına dikkati çeken Ferrari, burada başarıya ulaşmak için savaşmak zorunda olduklarını dile getirdi