Hürriyet'in haberine göre;
Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nun
şike iddiaları konusunda aldığı en önemli kararlardan biri,
tutuklu olarak yargılanan kulüp yöneticileri,
teknik direktörler ve
futbolculardan 17'sini ‘tedbirli' olarak Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na sevketmesiydi.
Çoğu kişi bu kararı duyunca, “Zaten cezaevinde olan bu kişilerin Disiplin Kurulu'na gönderilmesinin anlamı nedir?” diye düşündü.
Nitekim Swissotel'deki basın toplantısında bir gazeteci TFF Başkanı Mehmet Ali
Aydınlar'a bu yönde bir soru da yöneltti. Aydınlar, gerekçeyi şöyle anlattı:
“Disiplin Kurulu'na sevk edilen bazı
yönetim kurulu üyeleri şu anda tutuklular. Tutuklu bulundukları halde
imza atarak kulüplerini temsil edebilirler. Bu kararla bu temsil hakkı ellerinden alınmıştır.”
HİÇBİR YETKİLİ KALMADI
Bu sözler, aralarında
Fenerbahçe Başkanı Aziz
Yıldırım ve
Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz'ın da bulunduğu kişilerin, kulüpleri ile ilgili her türlü imza ve temsil hakkını kaybettikleri anlamına geliyor. Yani, Yıldırım ve Otyakmaz'ın kulüp başkanlıkları fiilen sona erdi.
ŞENER 'TEDBİRSİZ' OLARAK DİSİPLİN'DE
TFF Yönetim Kurulu, şike soruşturması kapsamında savcılığa ifade veren; aralarında
Trabzonspor Başkanı
Sadri Şener, yöneticiler
Nevzat Şakar, Recep Denizer, Fenerbahçe Asbaşkanı Murat Özaydınlı,
futbolcu Semih Şentürk, Sezer
Öztürk, Manisaspor'un eski teknik direktörü Hikmet Karaman'ın da bulunduğu toplam 35 kişiyi ‘tedbirsiz' olarak Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na sevketti. Bu kişiler, mesleklerini icra edebilecek.