Ferdinand'dan sonra bu sevgiye layık görülen ikinci yabancıydı. Rakiplerin sol kanadını çökerten bu sırım gibi
oyuncu, Feyyaz ve Ali'nin de gol asistanıydı.
Yıllar sonra Zaman'ın düzenlediği şöhretler turnuvasında karşımıza çıktı Fani Madida. Çok uzaklardan,
Beşiktaş formasını yeniden giymek için gelmişti. Kara Kartal'ın unutulmaz yıldızıyla eski günleri konuştuk.
Şöhretler Turnuvası'nda iki güzel gol attın. Emekli olmuş bir
futbolcuya benzemiyorsun. Şu anda neler yapıyorsun?
Futbolu 2000 yılında
Güney Afrika'nın Hellenic kulübünde bıraktım. Daha sonra ant-renör olmaya karar verdim. Şu anda G.Afrika'nın en büyük kulübü Kaizer Chiefs kulübünde
teknik direktör yardımcılığı yapıyorum. Afrika'nın en başarılı
teknik direktörü
Muhsin Ertuğral'la beraber çalışıyorum.
Turnuvayı nasıl buldun?
Doğrusu bu kadar profesyonel bir organizasyon beklemiyordum. Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş. Bir anda kendimi 16 yıl öncesinde hissettim.
İnönü Stadı'nda yeniden futbol oynamak farklı bir duyguydu. Eski dostlarımla bir araya gelmek, eski rakiplerimi görmek beni fazlasıyla mutlu etti. Bana güzel bir nostalji yaşattı.
Biraz geriye gidelim. 16 yıl öncesine. Beşiktaş'a geldiğinde nasıl bir takım buldun?.. Seni en çok zorlayan neler oldu?
Takımla ilk kez Almanya'daki
hazırlık kampında tanıştım. Beşiktaş,
Hollanda sınırında bir yerde kamp yapıyordu.
Gordon Milne teknik direktördü ve
ekip çok güçlüydü. Bako kalede, Recep sağbekte,
Kadir Akbulut solda, Mutlu, Ulvi defansın ortasında, Şifo Mehmet,
kaptan Rıza, Metin, Feyyaz, Ali ve
genç Sergen. Gerçekten bir takımdı. Herkes, Beşiktaş için, forma için mücadele ediyordu. Futbolcular mutlu bir
aile havası içindeydiler. Beni en çok zorlayan dil problemi oldu.
İngilizce konuşan bir ülkeden gelmiştim ve
futbolcuların çok azı İngilizce biliyordu. Metin, Feyyaz ve Ali ile anlaşıyordum. Tercüman Ali Emeç'e çok iş düşüyordu, her şeyi ondan öğreniyordum. Dün Şişli'de caddede yürürken, birçok Afrika kökenliyi gördüm. Beşiktaş'ta oynarken ise o koca caddede yürüyen tek Afrikalı belki de bendim..(gülerek)
Hiç unutamadığın bir maç var mıydı?
İnönü Stadı'nda oynadığım tüm maçlar unutulmazdı. O
taraftarın hiç bitmeyen tezahüratı, futbolculara sevgisi, şarkıları kolay unutulacak şeyler değil. Ancak,
Fenerbahçe'ye, ilk geldiğim
sezon Kadıköy'de attığım o golü unutamam. O golden sonra taraftar beni daha çok bağrına bastı.
O dönemki Beşiktaş'la, şimdiki Beşiktaş arasında bir kıyaslama yapar mısın?
Beşiktaş'ın son maçlarını düzenli olarak takip edemediğim için oyuncular hakkında yorum yapmam doğru olmaz. Sonuçlara bakarak da bir takımı
analiz edemem, tüm oyuncuları izleyip ona göre değerlendirme yaparım. Ancak benim zamanımla ilgili şunu söyleyebilirim; Beşiktaş için tüm gücümüzü ortaya koyuyorduk. Kimse şahsi oynamıyordu. Şimdiki gibi pahalı yıldızların kaprisleri yoktu. Mesela, kulüp bana, geldiğimde bir
araç vermişti. Beyaz renkli bir
Şahin. O zaman çok popüler bir
yerli arabaydı. Diğer oyuncular daha lüks arabalara binerken, ben o arabayla dolaşıyordum. Bundan da rahatsızlık duymadım. Beyaz Şahin'le, Kara Kartal'ı uçurdum..(gülerek), gollerimle Beşiktaş'ı da
şampiyon yaptım.
Beşiktaş'tan problemli ayrıldın. Basında, yönetimi G.Afrika'ya gideceğim diye kandırarak
bonservisini aldığın, ancak Antalyaspor'la anlaştığın iddiaları çıkmıştı.
Ben yönetimi falan kandırmadım. Bu haberi yapan insanlar nasıl gazeteciler? Hiç araştırmamışlar. Beşiktaş, 1995 sezonunda beni satışa çıkarmıştı, ancak yönetmeliğe göre Beşiktaş'ın bonservis ücretimin 5'te 1'ini federasyona yatırması gerekiyordu. Onlar yatırmayınca, serbest kaldım ve devreye Antalyaspor girdi. Daha sonra Antalyaspor'un formasını giydim.
Muhsin Ertuğral'la çalışıyorsun. Türkiye'de çalışmaya nasıl bakıyor?
Bence onun artık Türkiye ya da Avrupa'ya gitmesi lazım. 10 yıl önce Trabzonspor'un yardımcı antrenörlüğünü yaptıktan sonra Kaiser Chiefs'in teknik direktörü olmuştu. 2001 yılında Afrika
Kulüpler Kupası'nı, Kaizer Chiefs'e kazandırdı. Takımı birkaç kez şampiyon yaptı. Niye, Türk kulüpleri onunla ilgilenmiyor?
Kariyerinle ilgili planların nedir? Hep Afrika'da mı kalacaksın?.. Avrupa'ya açılmayı düşünüyor musun?
Ülkemin futboluna
hizmet etmek istiyorum. Evet, daha uzun müddet Güney Afrika'da kalmayı hedefliyorum.
F.Bahçe'ye attığı gol unutulmadı!
1992-93 sezonunda Güney Afrika'dan Beşiktaş'a
transfer olan Fani Madida,
Christoph Daum döneminde kazanılan şampiyonlukta büyük pay sahibi olmuştu. Beşiktaş'ta oynarken Beyaz Şahin
marka arabasıyla antrenmana gelen Madida, Kadıköy'de F.Bahçe'ye attığı golle Siyah-Beyazlı taraftarların sevgisini kazanmıştı.
RÖPORTAJ: YASİN TUNCER