Sezer Öztürk, Beyaz TV'de yayınlanan Beyaz Futbol adlı programa telefonla katıldı ve önemli açıklamalar yaptı.

"Benim için futbolcunun kulüpte ne kadar yıl kaldığı önemli değil. Hepimiz kulüp başarısı için oradayız. Herkes Beşiktaş için mücadele ediyor. İbrahim Toraman, Beşiktaş'ı düşünüyor, ben düşünmüyorum mu?

Sezer susuyor, Sezer konuşmuyor. Sezer haksız ki konuşmuyor diye kamuoyunda konuşuluyor. İbrahim Toraman'ın 5 numarayı bırakıp 58'i alabileceğini söylediler. Ben de bunu duydum. Yeni transfer oldum kimseden istemedim. Bu durumu Toraman'la konuştum. Bana başka numara alabilirim dedi. Kesinlikle 5 numara için problem yaşamadım.

Toraman takım kaptanlığı yapıyor. Ama bir insana söylemen gereken şeyi düzgün ses tonuyla konuşmak gerek. Ben de Manisaspor'da 21 yaşında kaptanlık yaptım. Kimseyi küçük düşürmedim. Biz futbolcuyuz. Birbirimizi uyarabiliriz. Burada niyet ve ses tonu önemli. Benim kızdığım konu üsluptu.

Bir insanın kırılması için illa küfür etmesi gerekmiyor. Ben aile babasıyım. İki çocuğum var. Fenerbahçe'deki sakatlık sonrası kendimi ispat etmek için buraya geldim. Ben aptal değilim böyle bir olaya neden olayım. Takımda kimle konuşursanız size doğruları söyler. Benim gururumu kıracak olaylar yaşandı. Ben aptal biri değilim. Kalkayım böyle bir şeye karışayım.

Ben İbrahim Toraman'ı 2 hafta önce uyardım. Herkesin önünde benimle böyle konuşmaması için İbrahim Toraman'la konuştum ve onu uyardım. Orada teknik adamlar var oyuncular var. İnsan kendine dönüp bakmalı. Ben o an otobüste duymadım ama bana Toraman'ın arkamdan ''Fenerbahçe artığı'' tarzında konuştuğunu duydum. Ben açıkçası üzülüyorum. Biz hepimiz Türkiye Cumhuriyeti takımyız. Fenerbahçe'den Beşiktaş'a bir futbolcu gelemeyecek mi? Biz nerede para kazanıyorsak oranın askerleriyiz.

İbrahim Toraman beni odasına davet filan etmedi. Odasına davet eder gibi konuşmadı. Her zaman her şey detaylardadır. Bana ''Benim odama sen bir gelsene'' tarzında tehdit eder gibi konuştu. Ben korkak biri değilim. Hak edilecek şekilde yanına gitmesini bilirim.

Bana insanca gelip odama gelir misin deseydi farklı olurdu. Olay olmasın diye arkamdan futbolcular geldi. Bana arkadaşlar dışarıda kalsın kapıyı kapatır mısın dedi? Kilitleme tarzı bir şey olmadı. Ben eşkıya mıyım, kapıyı kilitleyim? Daha sonra odaya arkadaşlar geldi. Millet araya gelince olay kapandı. Ben odada Toraman'a ''Seni uyarmıştım'' dedim. Bu uyarma değil. Uyarmanın şekli şemali vardır. Madem bağlanıyor ''Ben Beşiktaş menfaatini düşünüyorum'' diyor. Eee o zaman ben düşünmüyorum mu?

Benim Önder Özen'le kesinlikle bir problemim yoktu. Benim sadece kendimle ilgili sıkıntım vardı. O da oynamadığım kadroya giremediğim içindi.

Ben bildiğimi her yerde konuşurum. Allah'ın bildiğini kuldan saklamam. Benim savunmamı almak isterlerse kalkıp olan şeyi söylerim. Başkan'a çok mahcup oldum. Benim için o kadar uğraş verdi. Beni çok istedi. Üzüldüğüm nokta verdiği emeği geri ödeyemedim. Ödeme gibi de fırsatım olmamıştı. Maalesef keşke böyle olmasaydı. Başkan çağırsa sarılın öpüşün derse onun hatrına tabii ki hayır demem.

Ben neden özür dileyim? Niçin özür dileyim? Kendisinin başlattığı konu için ben neden özür dileyim? 2-3 hafta önce uyardığım konu için neden özür dileyim? Ben nerede duracağımı bilirim. İbrahim Toraman'ı daha önce de uyarmıştım.

Beşiktaş taraftarından özür diliyorum. Bu tatsız olaylar umarım takımımızı gölgelemez. Takımda çok iyi bir arkadaşlık var. İyi gidiyor her şey, bu olaydan dolayı taraftardan özür diliyorum"