Beşiktaş'ın 2010 Ocak ayında yapılacak olağan
seçimli gelen kurulu öncesi, Siyah Beyazlı kulüpte bir dönem ikinci
başkanlık görevini yapan Murat
Aksu, başkan
adaylığını açıklamıştı. Aksu, seçimlere üç buçuk ay kala açıkladığı başkan adaylığı sonrası kongre üyelerini aidatlarını yatırmaya ve seçimde
oy kullanmaya davet etmişti. Aksu seçimlere iki aydan az bir süre kala neden
başkan adayı olduğunu, göreve gelirse ilk işinin ne olacağını ve bir çok merak edilen soruyu DHA aracılığı ile yanıtladı.
Aksu ilk olarak neden başkan adayı olduğunu ve kendisini bu süreçte en çok cesaretlendiren durunum ne olduğunu açıkladı.
"Bu sürece girmemdeki en büyük etken taraftarlarımızın, kongre üyelerimizin ve camiamızın kulübün kötü yönetilmekte olduğunu ve alternatifsizlik durumuna gidildiği söylemeleri oldu. Görevde olan
yönetimin de bir sonraki seçimlere tek başına girmemesi vurgulanmaya başlanmıştı. Bende aday olmam gerektiği çağrılarına
kulak verdim. Aday olmamdaki en büyük etkenlerden biri de çocukluğumdan buyana renklerine
aşık olduğum kulübüme
hizmet etme amacım oldu. Daha önceki dönemlerde
spor yöneticiliği tecrübelerim de olmuştu. Tecrübelerimi Beşiktaş için kullanma fırsatı yakalayacak olmam da adaylığıma etki eden faktörlerden birini oluşturdu".
Aksu, Türkiye'deki kulüp başkanlarının daha çok iş adamı ve varlıklı insanlardan oluştuğu bir ortamda,
avukat olarak seçimlere girmesinin kendisi için dez avantaj olmayacağını söyledi.
"Avukat olmam benim için bir dezavantaj olmayacaktır. Avukatlık spor yöneticiliği yapacak bir insan için en ideal mesleklerinden biridir. Aklıma ilk
Barcelona kulübü'nün başkanı geliyor. Başkan Laporta bir avukat ve işini gayet iyi yapıyor.
İspanya Futbol Federasyonu Başkanı'da bir avukattır. Bizim onursal başkanımız Hakkı Yeten'de avukattı. Ayrıca artık işadamlarının cebinden kulübe para vererek yöneticilik yapmaları döneminin geçtiğine inanıyorum".
"YILDIRIM DEMİRÖREN BEŞİKTAŞ'I BAŞKANLIK SİSTEMİ İLE YÖNETMEYE ÇALIŞTIĞI İÇİN BAŞARILI OLAMADI"
Murat Aksu
Yıldırım Demirören'in 2007 yılında zayıf bir yönetim kurulu oluşturduğunu söylerken, Demirören'in Beşiktaş'ı
başkanlık sistemi ile yönetmeye çalıştığı için başarılı olamadığının atını çizdi.
"Beşiktaş başkanlık sistemi ile yönetiliyor. İkinci başkanlık tabi ki etkili bir görevdi ve engel olduğum hatalar vardır ama iki buçuk senede yaşadığımız olayları insanlarla paylaşmayı çok doğru bulmuyorum. Yöneticilik dönemimde engel olmaya çalıştığım birçok olaya engel olmuşumdur, engel olamadıklarımda ortadadır. Mesela bir Del Bosque olayı vardır. Ben bu olayda mesleğimin avukatlım olması sebebiyle itam altında kalmışımdır. Hukukçu olarak olaya müdahale etmem gerektiği söylendi. Ancak müdahale edemedim ve başkanın tek başına aldığı karar sonucu böyle bir durum yaşandı. İkinci başkanı ve hukuktan sorumlu yönetici olarak bizi dinlememesinden kaynaklanan bir durum olmuştur. Zaten benim
Yıldırım Demirören ile anlaşamamamdaki en büyük etken sadece beni değil, yönetim kurulumuzdaki bir çok fikri çoğu zaman dinlememesi olmuştur. Benim ilkem her zaman kolektif akılla hareket etmek olmuştur. Yönetim felsefemiz ve ilkemiz uyuşmadığı için 2007'de tek başına girdiğimiz seçim öncesi görevime devam etmeyeceğimi beyan ederek, yönetimden ayrılmıştım. 'Başkan bu saatten sonra seninle yola devam etmem dedim' ve ayrıldık. Ben 2007'deki seçimlerden önce çok güçlü bir yönetim kurulu kurarak, kurulun gücü olsun istemiştim. Ancak başkan tercihini gücü olmayan bir yönetim kurulu kurmaktan yana kullandı".
"LİDER TAKIMIN BAŞKANI OLMAK İSTERİM"
Murat Aksu, Beşiktaş
futbol takımının seçim gününe kadar iyi performans sergilemesinin başkan adaylığına olumsuz yansıyıp yansımayacağı sorusuna ise şu cevabı verdi.
"Ben Beşiktaş'ın başkanlığına adayım,
teknik direktörlüğüne aday değilim. Takımın başarısının da seçimleri etkileyeceğine inanmıyorum. Zaten buna inansaydım iki
kupa almış bir takımın yönetiminin karşısına aday olmazdım. Ayrıca unutmasınlar ki Beşiktaş taraftarının sportif başarı ile çok ilgilenen bir yapısı yoktur. Bizim 15 sene şampiyonluğu görmediğimiz dönemler olmuştur. Bu dönemler Beşiktaşlılık sevgisinin artarak büyüdüğü dönemlerdir. Herkesin unuttuğu bir durum var. 1984 yılında Süleyman Seba'nın kazandığı seçimler,
iktidara karşı ve iktidara rağmen kazanılan ilk ve tek seçimdir. Seçimi kaybeden iktidar da 15 sene sonra şampiyonluğu yakalayan iktidardır. Beşiktaşlı kongre üyesi kupaya başarıya bakmaz, kulübün nasıl yönetildiği ile daha çok ilgilenir. Ben seçim döneminde Beşiktaş'ın lider olmasını çok isterim. Ocak ayında eğer ben başkan olacaksam ligde onuncu sırada bir takımın başkanı olmak istemem, lider takımın başkanı olmak isterim. Beşiktaş'ın başarıları beni sadece sevindirir".
"BİZ GÖREVE GELİRSEK, MUSTAFA DENİZLİ İŞİNİN BAŞINDA KALACAKTIR"
Aksu, başkan seçildiği takdirde
Mustafa Denizli ile yola devam edeceğini açıkladı. "Ben ilke olarak süresi bitmeyen bir teknik direktörün görevinden alınmasına karşıyım. Bu durum yöneticilik yaptığım dönemde de böyle oldu. Mustafa hocamızın da sözleşmesi mayıs ayında bitiyor. Biz göreve gelirsek eğer hocamız işinin başında kalacaktır. Ayrıca benim de sevdiğim saydığım, ben futbol federasyonun da yöneticilik yaptığım sürede de beraber çalıştığımız çok değerli bir teknik direktördür".
"ACİL EYLEM VE KRİZ YÖNETİMİ PLANIMIZ VAR"
Başkan adayı Aksu, Siyah Beyazlı kulübün başkan Yıldırım Demirören'e 60 milyon TL'ye ulaşan borç miktarı konusunda nasıl bir yol izleneceği konusunda ise şunları söyledi.
"Bu konu ile ilgili olarak yönetici arkadaşlarım ile acil
eylem ve
kriz yönetimi planımız var. Çünkü bu durum çok yanlış bir olaydır. Kulübün başkasının cebine tamah eder durumda olması kötü bir şeydir. Bizim 1-3 ve 5 sene olmak üzere projelerimiz var. Ancak bu işler sihirli değnek ile kısa sürede olacak bir iş değildir. Başkanın ne kadar parası varsa ona ödemesi yapılacaktır. Hiç kimsenin parası Beşiktaş'ta kalmamıştır, başkanın parası da kalmaz. Yıldırım Bey'inde bu durumu sorun edeceğini sanmıyorum. Kendisi iyi bir Beşiktaşlıdır. Önce bağımsız bir denetim şirketi ile denetimimizi yaptırıp, gerçek borcu ortaya çıkaracağız. Ayrıca göreve ilk geldiğimizde
işletme sermayesi olarak acil bir paraya ihtiyaç olacaktır. O parayı da yönetimimizde bulunan kredibilitesi yüksek arkadaşlardan sağlayacağız. Biz bu bütçeleri temin edecek güçteyiz".
Murat Aksu, yönetim kurulundaki isimleri belli zaman aralıkları ile kamuoyu ile paylaşmasının sebebini, seçim çalışmalarına üç buçuk ay önceden başlaması olarak açıkladı.
" Biz seçim çalışmalarımıza kongreden üç buçuk ay önce başladık. Üç buçuk ay öncesinden herkesi açıklasaydım seçim gününe kadar bu isimler unutulurdu. Biz kendimize bir süreç belirledik ve bu süreçte seçime kadar listemizin büyük bir bölümünü açıklayacağız. Seçim günü de son isimleri paylaşacağız".
"SÜLEYMAN SEBA'NIN DURUŞU BEŞİKTAŞ DURUŞUNUN TA KENDİSİDİR"
Aksu, seçimi kazanması halinde Beşiktaş'ın
Onursal Başkanı Süleyman Seba'nın ilkeleri doğrultusunda görevini yapacağını söyledi.
"Bizim ilkelerimiz Süleyman Seba'nin ilkeleridir. Süleyman Seba'nın duruşu Beşiktaş duruşunun ta kendisidir. Biz Süleyman Seba'nın ilkelerine ve 106 yıllık Beşiktaş değerlerine sahip çıkarak, bu değerlerle
modern futbol yönetimini birleştirmek istiyoruz".
"BAŞKAN ADAYI OLMAM SİYASİ BİR HAMLE DEĞİL, TAMAMEN BEŞİKTAŞ İLE İLGİLİ BİR HAMLEDİR"
Murat Aksu, babası Abdulkadir Aksu'nun eski iç işleri bakanı olması ve AK Parti'de önde gelen isimlerden olmasının başkan adaylığına yansıması olup olmadığı sorusuna ise şu cevabı verdi.
"Benim başkan adayı olmam siyasi bir hamle değil, tamamen Beşiktaş ile ilgili bir hamledir. Hayatımın hiçbir döneminde spor ile
siyaseti birbirine karıştırmadım. Siyaseti yapan babamdır. Ben sadece spor yöneticiliği yaptım. Ben hiçbir siyasi partiye bugüne kadar üye olmadım. Ayrıca şuandaki yönetimin ikinci başkanı bir siyasi partinin genel başkan yardımcısıdır. Adaylığı
gündem de Metin Kazancı
CHP'de aktif siyaset yapmaktadır. Bu iki durum siyasi olmuyor da, benim babamdan dolayı adaylığım siyasi gibi görünmesi
komik oluyor. Ayrıca benim siyasi bir duruşum olsaydı bir dönem CHP genel başkanlığı yapmış olan
Hikmet Çetin'in başkan adayı olması için uğraşmazdım. Adaylığım tamamen siyaset dışı, Beşiktaş için yapılmış bir hamledir. Ben babama adaylığımı iki satırla açıkladım, O da sadece hayırlı olsun dedi. Hatta 'Hikmet Çetin ile görüştüm, selamı var dedim'. O bana 'Hayırdır neden görüştün' dedi. Beşiktaş'ın başkanlığı için Hikmet
beyin aday olması gerektiğini söyledim. O da memnuniyetini dile getirdi. Eğer Sayın Çetin aday olmaz ise ben aday olacağım dedim. Hayırlı olsun dedi. Tabi babamdır ve Beşiktaşlıdır. Seçilmem için tüm manevi desteğini hissedeceğim".
Aksu, son dönemde Beşiktaş taraftarının başkan Demirören ve yönetimine yaptığı protestoları ise şu şekilde değerlendirdi.
"Beni adaylığa iten bu tepkilerdir. Beşiktaş Kulübü çifte kupa almış olsa bile kötü yönetiliyor. Kötü yönetimden dolalı taraftarın bir tepkisi, protestosu oluyor. Bu durumu saygıyla karşılıyorum ama başkana
küfür edilmesi olayın şiddetle kınıyorum".
"BEŞİKTAŞ KONGRE ÜYELERİNİN OYLARINA SAHİP ÇIKACAĞINA İNANIYORUM"
Murat Aksu
ocak ayında yapılacak seçimlerin Beşiktaş tarihinin en yoğun
katılımlı seçimi olacağını ve kongre üyelerinin oylarına sahip çıkması gerektiğini söyledi.
"Oy kullanma hakkı olan 13 bine yakın kongre üyemiz var. Ben bu üyelerimizin birçoğu ile birebir görüşmelerde yapıyorum. Genel olarak çok iyi bir izlenim aldığımı söyleyebilirim. Bu seçimde çok büyük bir katılım oranı da yakalayacağız. Ben Beşiktaş kongre üyelerinin oylarına sahip çıkacağına inanıyorum. Malasef Beşiktaş'ta kongre ağaları olduğu gerçeği var. Bu durumu herkes biliyor. Ben kongre öncesi 6-7 bin üyenin aidatlarını bizzat kendilerinin yatırdığını biliyorum. Ben bu insanların sesine ve çaresizliğine kulak verdiğim için aday oldum. Onların oylarına sahip çıkacağına eminim. Şansımı çok gördüğüm için aday oldum. Doğru plan, projelerle ve doğru yönetimle yola çıkıyorum. Beşiktaş kongre üyelerinin bana ve yönetimime sahip çıkacağına inanıyorum".
"BEN YILDIZ FUTBOLCU VEYA SPORTİF BAŞARI VAAT ETMİYOR VE VAAT ETMEYECEĞİM."
Murat Aksu seçim öncesi
yıldız transfer veya farklı
vaatlerde bulunmayacağını söylerken, en büyük vaadinin Beşiktaş'ı kurumsal ve mali
disiplin anlamında çok iyi bir şekilde yönetmek olduğunu belirtti. Bu konuda kendilerine Barcelona'yı örnek aldıklarını söyledi.
"Benim en büyük vaadim Beşiktaş'ı kurumsal ve mali disiplin anlamında çok iyi bir şekilde yönetmek olacaktır. Ben yıldız
futbolcu veya sportif başarı vaat etmiyor ve vaat etmeyeceğim. Çünkü Beşiktaş camiasının bunlara karnı tok. Bu camianın beklentisi doğru bir yönetimdir. Biz bu doğru yönetimi yaparsak başarı gelecektir. Ben Barcelona örneğini vermek istiyorum. 2002 yılında onlar da paralı başkan döneminden sıyrılıp, kurumsal yönetime geçtiler. Geldikleri durum ortadadır. Orada bir avukat ve arkadaşları ile değişim sloganı ile yola çıkıyorlar. Kulübü borç batağından çok iyi bir noktaya getiriyorlar. Aynısını biz de çok rahat yapabiliriz".
"BEŞİKTAŞ'TAN NE ALIRIZI DEĞİL, BEŞİKTAŞ'A NE VERİRİZİ DÜŞÜNEN İSİMLERLE YOLA ÇIKTIM"
Aksu, son olarak yönetim kuruluna aldığı üyeleri belerlerken, bu isimlerin profesyonel iş hayatlarında yakaladıkları başarıyı göz önünde bulundurduğunu ve seçimini bu kritere göre yaptığını vurguladı. Beşiktaş'tan ne alırızı değil, Beşiktaş'a ne veririzi düşünen isimlerle yola çıktığının altını çizdi.