Beşiktaş'ın Fransız efsanesi Pascal Nouma, kendisinin de rol aldığı "Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu" filminin özel bir gösterimi için Paris'te hayranlarıyla buluştu.
Nouma, futbolu bıraktıktan sonra hiç takip etmediğini, futbolculuk yıllarında da NBA maçlarını seyretmeyi tercih ettiğini söyledi. Nouma, bir gün Beşiktaş'a Genel Menajer olarak dönmek istediğini dile getirdi.
Pascal Nouma Paris'te hayranlarıyla buluştu. Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu filminin Paris'in ünlü Gymnase adlı tiyatrosundaki özel gösterimi için hayranlarıyla biraraya gelen Pascal, filmin gösteriminden önce düzenlenen kokteylde çok sayıda formaimzalarken, Fransa'da bulunan Beşiktaşlı taraftarlarla hasret giderdi. Birçok Fransız televizyon kanalının da kendisiyle röportaj yapmak için sıraya girdiği gecede Nouma, böyle bir organizasyonun düzenlenmesinden büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.
Yeni film projeleri için teklifler aldığını ifade eden eski Fransız futbolcu, Türk ya da Fransız yapımlarda rol almak istediğini, teklifleri değerlendirdiğini belirtti.
Nouma, Beşiktaş'a geri dönme fikrine de sıcak bakıyor. Siyah beyazlı takımın efsane futbolcusu, "Bir gün Beşiktaş'ta yeniden görev almak ister misin?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Tabii ki de. Neden olmasın? Hiçbir zaman kapıyı kapatmamak lazım. Ben asla 'Hayır' demem. Şu anda bir kulüpte ya da takımda çalışmıyorum. Gelen tüm teklifleri değerlendiriyorum. Tabii ki Beşiktaş'a, mesela bir Genel Menajer olarak dönmek isterim. Ama şu anda bu görevi yapan kişinin yerini almak istediğimden söylemiyorum bunu. Ama Beşiktaş Kulübü'nde bir görev için imza atma şansım olursa, neden olmasın..."
"FUTBOLU HİÇBİR ZAMAN SEVMEDİM"
Geçtiğimiz hafta İstanbul'a gelerek Beşiktaş'ın Sivasspor'u 2-0 yendiği karşılaşmayı izleyen Pascal Nouma, siyah beyazlı takımın galibiyetine sevindiğini söyledi. Futbolu çok az takip ettiğini ifade eden Nouma, "Ben biraz futbolun dışındayım. Futbol oynarken de maçları seyretmiyordum. Hiçbir zaman futbolu pek sevmedim zaten. Dolayısıyla ne Fransa'da ne başka yerde futbol maçlarını izlemiyorum. NBA basket maçlarını izliyorum. O bana keyif veriyor. Dolayısıyla futbolla ilgilenmiyorum. Beşiktaş'ta oynarken de NBA izliyordum. Basketbolu seviyorum, futbolu sevmiyorum. Futbol oynarken 90 dakikalık özgürlüğüm olduğunu biliyordum. 90 dakika boyunca elimden geleni yapıyordum. Ama benim işim bundan ibaretti. Eve dönünce biterdi. Sürekli futbolu düşünmezdim. Bana keyif veren şeyler yapardım" şeklinde konuştu.
"FAVORİM DAUM, ONDAN SONRA LUCESCU"
Beşiktaş'ta forma giyerken Nevio Scala, Mircea Lucescu ve ChristophDaum'la çalışan Nouma, bu üçlü arasında 6 ay beraber çalıştığı Christoph Daum'un kendisine en çok şey öğreten teknik direktör olduğunu söyledi. Nouma, Lucescu'dan da çok şey öğrendiğini belirterek, "Bana başkalarına saygı duymayı öğrettiler. Futbolda hiç bilmediğim şeyleri bana aşıladılar. Bana futbolu öğrettiler. İkisine de şapka çıkartıyorum. Saygı duyduğum iki adam. Onları özlüyorum. Görüşmeyeli uzun zaman oldu. Favorim olan bu iki hocaya teşekkür ederim" dedi.
"FENERBAHÇE BİR FUTBOL OKULU GİBİ"
Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale kadar yükselmesine şaşırmadığını anlatan Nouma, Türkiye'ye geldiği 2000 yılında bile Türk futbolunun çok iyi ve zor olduğunu ifade ederek, "Her geçen yıl Türk takımlarının Avrupa Kupaları'nda yer edinmeye başladığını görüyoruz. Fenerbahçe bence şu an çok olumlu bir yükseliş içerisinde. Her yıl futbolcularının çoğunu ellerinde tutuyorlar. Futbolcular birbirlerini tanıyor. Bu çok önemli. Beşiktaş hiçbir zaman bunu yapmadı. Fenerbahçe bir futbol okulu gibi. Ben Beşiktaş'a aşığım. Ama Fenerbahçe, her yıl devamlılık demek. Bir iki futbolcu gidiyor. Ama takımın omurgası kalıyor ve her yıl iyi sonuçlar elde ediyorlar" diye konuştu.
Her ay en az bir kere İstanbul'a gelmeden edemediğini dile getiren Nouma, Türkiye'ye gidip gelmekten büyük keyif aldığını, bir gün tam anlamıyla İstanbul'a yerleşerek hayatının kalan kısmını Türkiye'de geçirmeyi isteyebileceğini söyledi.
GECEYE RENK KATA ÇILGIN FRANSIZ BEŞİKTAŞLI
Gecede Fransa'da yaşayan çok sayıda Beşiktaşlı Türk futbolsever yeralırken, Paris'in merkezindeki Türk mahallesinin çok yakından tanıdığı bir isim de hazır bulundu. Beşiktaş fanatiği Jean-François Fagour, Pascal Nouma yazılı Beşiktaş formasıyla katıldığı gecede, Beşiktaş'ı Nouma sayesinde tanıyıp sevdiğini belirterek, "Beşiktaş'ın, Fenerbahçe'nin, Galatasaray'ın her maçını izliyorum. Türk kahvelerine girip "Kara Kartal" diye bağrıyorum. Mesela Galatasaraylıların, Fenerbahçelilerin toplandığı kafelere özellikle girip gene bağrıyorum. Onları delirtiyorum. Mahallede herkes beni "Beşiktaş" diye çağırıyor. Çünkü (Türkçe olarak), her zaman her yerde Kara Kartal" diye konuştu.
İstanbul'a giderek İnönü Stadı'ndan Pascal Nouma formasını aldığını belirten Fagour, "İnönü, yanında Boğaz'ıyla denizliyle benim hayatımda gördüğüm en güzel stat. Önünden taksiyle geçerken 'İnönü Stadı! Kara Kartal' diye bağırıyorum. (Türkçe olarak) Türkçe konuşmayı seviyorum. Beşiktaş'ı savunmak da bana keyif veriyor" dedi.
Sitemizi kullanmaya devam
ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz.
Detaylı bilgi almak için Çerez Politikasını ve Gizlilik Politikasını inceleyebilirsiniz.