Özdilek,
Antalya Girişimci İşadamları Derneği'nin düzenlediği ''Antalya
spor ve Marka Değeri'' konulu söyleşiye konuşmacı olarak katıldı. Kişiler ve hedeflerin doğru olması ve risk alınması halinde başarının yakalanacağını vurgulayan Özdilek, Antalyaspor'da göreve başladığı ilk yıllarda kazanılan puanların,
futbol çevrelerinde tesadüfe bağlandığını anımsattı. Özdilek, bugün gelinen noktada ise
takımın başarısının herkesin kabul ettiği bir gerçek olduğunu ifade etti.
Özdilek, futbolun ve yaptığı işin çok ''nankör'' olduğuna inandığını belirterek şöyle devam etti: ''Ben gerçekçi
bakan bir insanım. Ben buraya 2008'de gelirken ve iki buçuk yıllık
imza atarken, imzalara takılı kalan bir insan olmadım. İstediğiniz kadar üç yıllık ve beş yıllık imzalar atın, eğer bunu sahada başarı ile bütünleştiremezseniz ne beni başkan burada tutabilir ne de ben burada kalabilirim.''
Özdilek, kırmızı beyazlı takımın, bugün oynadığı futbol ile insanların keyif aldığı, dışarda taraflı tarafsız herkesin konuşurken takdirini kazanan bir takım konumuna geldiğine işaret ederek, ''İki buçuk yılda kazandığımız en büyük değerin kamuoyu tarafından bize verilen saygınlık olduğuna inanıyorum. Antalyaspor'a gittiği her yerde pozitif bir bakış var ve bu çok önemli. Kolay değil. Sıfırda değil, eksilerde olan bir takımın bugün
Türkiye kamuoyunda, geldiği noktada saygınlık kazanması, futbolu ile konuşulması önemli bir adım'' dedi.
Antalyaspor'da en büyük eksiğin tesisleşme olduğunu ve şehrin göbeğinde kornaların çaldığı, kış akşamları nefes almanın bile zorlaştığı ortamda çalışmak zorunda kaldıklarına dikkati çeken Özdilek, ''Ekonomik anlamda ve kurumsallaşma anlamında altyapı temelini doğru atmalıyız. 'Dünya şehri, spor şehri' diyoruz. Ama imkanlarımıza yama yapa yapa buraya geldik. Bundan sonra yama yapacak yerimiz kalmadı'' diye konuştu.
Özdilek, Antalyaspor'da günü kurtaran adam olmayacağını en büyük hayalinin, Antalya'da arzu edilen tesisin temelinin atılmasını görebilmek olduğunu belirterek, ''Kendi adıma ve kulübüm adına yapabilme uğruna sonuna kadar çalışacağım.
Başarır mıyım bilmem ama bu sadece benim istememle de olmaz. Bu konuda düşünceleri sesli olarak ortaya koymalıyız'' ifadesini kullandı.
Futbolcularına ve yöneticilere ''Acı çekmeden başarı olmaz'' dediğini vurgulayan Özdilek, şunları kaydetti: ''Ben Antalyaspor'u kendi çocuğum gibi gördüm. Geldiğimde çocuk çok hastaydı. Yoğun bakımdaydı. Başkan ve ben elimizde yoğun bakımda bir bebek bulduk. Yanımızda kimse yoktu.
İlaç ve şok
tedavi bebek kendine gelmeye başladı. Herkes Antalyaspor demeye başladı.
Bebek yürüyor konuşmaya başladı. İyi iken herkes yanımızda. Önemli olan kötü günde sahip çıkabilmek. Takım olgusu olan bu kentte hep beraber olmalıyız.''
AGİD Başkanı Ahmet Yahya Taşçı da Antalyaspor'a
destek olmak gerektiğini ve
Bursaspor kadar sahip çıkılmayı hakkettiğini söyledi.