Ali
Sami Yen Stadı basın odasında gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan
teknik direktör Baxter, ellerinden geleni yapıp kazanmayı deneyeceklerini ifade ederek, "
Avrupa futbolundan bahsettiğinizde İstanbul'da
Galatasaray'a karşı yapacağınız bir karşılaşmanın, oynayacağınız en zor maçlardan biri olacağını muhakkak söylemeniz gerekir. Gerek kulübün tarihine gerekse taraftarın gücüne ve
takım kalitesine baktığımızda sadece Helsingborg için değil,
Real Madrid için de maçın son derece zorlu geçeceğini söylemek lazım. Kazanma şansımızın az olduğunu biliyoruz. İki takımı karşılaştırdığımızda
ekonomik anlamda da bir takım dezavantajımızın olduğunu biliyoruz. Çünkü biz takımımıza daha az harcama yaptık bu yıl. Ama yine de elimizden geleni yapıp, kazanmayı deneyeceğiz. İyi bir maç olmasına ve iyi futbol oynanmasına gayret edeceğiz" diye konuştu.
Stuart Baxter, yarınki karşılaşmada galip gelmeyi hedeflemediklerini belirtirken, bir basın mensubunun "Siz ve
oyuncularınız demeçlerinizde sürekli olarak Galatasaray'ı övüyorsunuz. Bu bir
politika olabilir mi?"
sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Biz Galatasaray'a karşı böyle
küçük bir oyun yapmaktansa, Galatasaray'a saygı duymayı
tercih ediyoruz. Fakat oyuncularımın böyle şeyler söylemiş olmasını mümkün karşılıyorum. Çünkü yarın
akşam hiçbirimiz galip gelmeyi hedeflemiyoruz. Her şeyden önce kolayca galip geleceğimizi düşünmüyoruz. Öyle sanıyorum ki herkes Galatasaray'ın bizi kolayca yenmesini ve geçmesini bekliyor. Belki de bu durumda oyuncularımızın Galatasaraylı
futbolculara bu yolla 'Bakın siz taraftarlarınızı, Türk halkını mutlu etmek zorundasınız ve bu baskıyı üzerinizde hissetmelisiniz' mesajını verecek açıklamalarda bulunmaları
doğal karşılanabilir."
Teknik direktör Baxter, takım oyununu ön planda tuttuklarını da ifade ederek, bireysel anlamda da oyunu etkileyebilecek futbolculara sahip olduklarını söyledi.
Stuart Baxter, Arsenal'ın
teknik direktörü Arsene
Wenger ile yaptığı bir sohbette Wenger'in kendisine Avrupa kupalarında oyunun gidişatı hakkında karar veren oyuncunun o maçın en önemli adamı olduğunu söylediğini dile getirerek, "Ben Galatasaray'ın bu özelliğe sahip bir çok oyuncusu olduğunu biliyorum, ancak takım oyunumuz ön plana çıkıyorsa da bizim de bireysel anlamda oyunu etkileyebilecek oyucularımız var. Bence bu gerçekten çok önemli. Gerektiğinde oyunun yönünü değiştirebilmeliyiz. Bu anlamda örneğin ilk golü kaydedecek oyuncunun çok önemli olacağını düşünüyorum.
Oyunu değiştirebilecek bir zihniyet içerisinde oyunu sürdürmemiz lazım" diye konuştu.
Galatasaray'ın dışarıda farklı, kendi seyircisi önünde farklı oyun sergilediğini ifade eden Baxter, sarı kırmızılı takımın
Bordeaux ile yaptığı maçı izlediğini belirterek, "Galatasaray o maçta sağlam bir orta saha ile oyunu orta sahadan itibaren gayet temkinli oynadı. Bu farklı bir tarzdı. Bir diğer oyun da kendi sahalarında kendi seyircileri önünde oynadıkları oyun. Burada oyunun hücum yönüne daha çok ağırlık veriyorlar. Oyunun ritmini her zaman kendi ellerinde tutmak istiyorlar ve zaten bu nedenle biz yarın akşam takım olarak el frenini bırakabileceğimizi hiç düşünmüyoruz. Çok temkinli oynamamız gerekir. O yüzden taktiksel olarak çok büyük oyunlar düşünmektense temkini elden bırakmamayı tercih ediyorum" şeklinde konuştu.
Galatasaray'da oynayan
İsveçli futbolcu Linderoth'un çok iyi ve profesyonel bir futbolcu olduğunu da vurgulayan Stuart Baxter, "Galatasaray'da yerine getirdiği görev ile İsveç Milli Takımı'nda yerine getirdiği görev çok az farklı. Linderoth'un çok iyi bir profesyonel olduğunu düşünüyorum. Onun dışında gerçekten de mücadeleyi ve rekabeti seven bir oyuncu. O yüzden yarın akşam o da İsveçlileri yenmek için oynayacak. Ben buna eminim. Fakat sahada Linderoth'un bulunması diğer İsveçli oyuncular nezdinde bir takım yakınlık ve
samimiyet yaratabilir. Ama ben Linderoth'un yarın akşam profesyonellikle hiçbir sıkıntısı ve sorunu olmayacağını düşünüyorum. Linderoth profesyonellikle her şeyin üstesinden gelecektir" ifadelerini kullandı.
Baxter, Larsson'un çok önemli bir futbolcu olduğunun altını çizerek, "Saha içindeki etkisi kadar, çok önemli maçlarda edinmiş olduğu tecrübe de bizim için önemli. Genç oyuncuları gerek taraftarlarla gerekse maçın havasıyla nasıl baş edebilecekleri konusunda çok iyi yönlendirdiğini düşünüyorum. İyi bir oyuncu olduğu kadar da takımın içinde bir eğitmen olduğunu düşünüyorum" dedi.
Baxter,
Ali Sami Yen Stadı'ndaki atmosferin ve Galatasaray taraftarının İsveçte alıştıkları atmosfer ve taraftarlardan çok farklı olduğunu söyledi.
Oyuncularına yarın karşılarında görecekleri taraftarların görüntülerini izlettirdiklerini bildiren Baxter, "Fakat ben yarın oyuncularıma şunu söyleyeceğim: 'Tüm bir yıl boyunca İsveç'te zaten birçok kez karşı karşıya geldiğiniz takımlarla yaptığınız maçlar mı önemli, yoksa böyle büyük bir kalabalık önünde ve böyle bir statta Galatasaray'a karşı oynamak mı?' Bunu kendilerine anlatacağım. Bence en önemli şey keyif. İsveç'te bir söz vardır, 'Nasılsa öyledir.' Yarın akşamki şartların ne olduğunu bilerek oyuncularımın ondan keyif almalarına gayret ediyorum" diye konuştu.
Bu sabah İstanbul'da gezintiye çıktığını ve büyük keyif aldığını belirten Baxter, "Umarım aldığım keyfin aynısını yarın sahada taraftarlarla karşı karşıya geldiğimde de alırım. Umarım onların tutkusu bana yarın keyif verir"
dedi.