Futbol Extra Dergisi'nin
ocak ayı sayısında röportajı yayınlanan Cavcav, ''Ben
Özhan Canaydın'ın yerine Aziz
Yıldırım'ın
Kulüpler Birliği Başkanı olmasını isterim. Sürekli eleştirdiğim
Aziz Yıldırım'ın
Kulüpler Birliği'ne Canaydın'dan kat kat daha iyi
başkanlık yapacağına inanıyorum. Yiğidi öldür, ama hakkını teslim et. Aziz Yıldırım,
Fenerbahçe için çok iyi başkanlık yapıyor. Ben Aziz Bey'in sadece bazı tavırlarını ve tarzını eleştiriyorum, yoksa onun başkanlık başarısı takdir edilecek nitelikte'' dedi.
Cavcav, ''
Özhan Canaydın'a neden bu kadar karşısınız'' sorusu üzerine ''Bir kere kulüplerin sıkıntıları var, bunların federasyonla paylaşılması lâzım, ama bizim Kulüpler Birliği Başkanı'nın federasyonla arası yok. Peki, sıkıntılarımızı nasıl aktaracağız? Aktaramıyoruz. Oysa Kulüpler Birliği Başkanı'nın mutlaka
Federasyonla iyi ilişkiler içinde olması gerekir. Bu nedenle de Canaydın başkanlığındaki Kulüpler Birliği hiçbir şey veremedi, bundan sonra da veremez''
yanıtını verdi.
Kulüpler Birliği'ni ilk kuran insanın kendisi olduğunu savunan
İlhan Cavcav, daha sonra başkanlığı
Cemal Aydın'a devrettiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bana, 'Kulüpler Birliği'nde bugüne kadar en çok ne gördünüz, ne yaşadınız'
derseniz, gördüğüm şey birçok kulüp başkanımızın içeride farklı, dışarıda farklı konuşmaları. Öncelikle Kulüpler Birliği'ne başkanlık yapacak olan insanın bana göre mutlaka hükümetle aynı vilayette olması lazım. Dolayısıyla Kulüpler Birliği Başkanı'nın Ankara'da ikamet etmesi gerekiyor. Zaten bunu da gördük. Son iki yıllık Özhan Canaydın dönemi içinde sayın Canaydın'ın kulüplerimize maalesef hiçbir katkısı olmadı. Bakın ben de en az Canaydın kadar
Galatasaraylıyım, ancak bugün
Gençlerbirliği başkanıyım. Galatasaray ile 30 defa oynasak, 30 defa kazanmak isterim.''
''CANAYDIN'IN BAŞKAN OLDUĞU KULÜPLER BİRLİĞİNE GİTMEM, TANIMAM''
Özhan Canaydın'a karşı eleştirilerini sürdüren
İlhan Cavcav, ''Bu adam (Canaydın) iki yıldır hiçbir şey yapmadı, bundan sonra da yapamaz. Bu adam burada olduğu müddetçe de 'ben yokum' diyorum'' dedi.
Kulüpler Birliği'nde
seçim yapılması ve Canaydın'ın dışında, inandırıcı bir kişinin gelmesi durumunda, Kulüpler Birliği'ndeki yerlerini alabileceklerini kaydeden Cavcav, ''Ama Canaydın'ın başkan olduğu bir kulüpler birliğine ne giderim ne de tanırım. Üç büyüklere bir şey olmaz. Bakın Gaziantep
spor gibi bir
takımın
futbolcuları para alamadığı için idmana çıkmıyor. Okuyoruz gazetelerde;
futbolcu parasını alamadığı için federasyona başvurup sözleşmesini feshediyor. Peki, bunun mimarı kim? Sayın Canaydın. Bunun mimarı Canaydın'dır, başka kimse değil'' diye konuştu.
''YILDIRIM'LA TEPKİLERİMİZ FARKLI''
Aziz Yıldırım'ı Kulüpler Birliği'ni tanımadığı için eleştirdiğinin hatırlatılması ve ''Şimdi aynı şeyi siz yapıyorsunuz'' denilmesi üzerine Cavcav, şöyle konuştu:
''Yalnız Aziz Yıldırım'la benim olayım farklı. Ben Canaydın başkanlığındaki Kulüpler Birliği'ni tanımadığımı ilan ettim, ama sayın Aziz Yıldırım, Kulüpler Birliği'nin varlığını tanımıyor. Adam, Kulüpler Birliği'nin her üye kulübünün verdiği o zamanki 5 milyarlık ödenmiş aidatı bile geri istemişti. Kaldı ki Gençlerbirliği, bugün 15 bin YTL'lik aidatını ödedi. Yani anlayacağınız tepkilerimiz aynı değil. Ben sadece Canaydın başkan olduğu için yokum.''
''GENÇLERBİRLİĞİ'NE ASLA BAŞKAN YAPMAM''
Cavcav, Canaydın'ın kısa bir dönem öncesine kadar yakın dostu olduğunun belirtilmesi üzerine de ''Sayın Canaydın bir anda değişti. Canaydın'ı çok seviyorum. Kaldı ki benim anne tarafım Rumelili, onlar da Rumelili. Şahsına sonsuz saygı duyuyorum, ama bir insanın idareci olması başka, sempatik olması başka. Sayın Canaydın gelsin bu yaşta ben onu sırtımda taşırım, ama derseniz ki (Gençlerbirliği'ne başkan yapar mısın) Asla yapmam. Kısacası sayın Canaydın insan olarak çok iyi, ama lider ve
yönetici olacak, bu işi hakkıyla yapacak kişi asla değil'' şeklinde konuştu.
''ANADOLU KULÜPLER BİRLİĞİ'Nİ KURACAĞIM''
Önümüzdeki günlerde
Anadolu Kulüpler Birliği diye, Süper Lig, 1, 2 ve
3. Lig takımlarından oluşacak bir birlik oluşturmak istediğini ifade eden Cavcav, ''Sadece Anadolu kulüpleri olacak. Şu seçimler olsun. Bir-iki ay bekleyeceğim. Sonra böyle bir çalışmam başlayacak. Bu çalışmamı duyan birkaç kulüp başkanı beni aradı, (Aman ağabey
Allah razı olsun) dedi. Anadolu kulüplerinin sıkıntısını dile getirecek adam yok.
Türkiye ligleri demek, yalnız Süper Lig takımları demek değil. Yüzlerce kulüp var bu ülkede, 1, 2, ve 3. liglerde, amatör kümelerde. Anadolu kulüplerinin sıkıntısından Canaydın ne anlar? Nereden bilecek? Sayın başbakanımız, sayın spor bakanımız bu sıkıntılarımızı nereden bilecek o zaman'' diye konuştu.
''DEMİRÖREN'İN GENÇLİĞİNE VERİYORUM''
İlhan Cavcav,
Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım
Demirören'in
hakemler ve
Haluk Ulusoy ile ilgili söylemleri konusunda da şunları söyledi:
''Hatırlayın, Ankaraspor'la Beşiktaş'ın bir maçı vardı. Yardımcı hakem 90. dakikada Beşiktaş'ın bir golünü vermemişti, hakikaten goldü. Vay efendim hakem vermemiş de bunu federasyon ayarlamış.
Haluk Ulusoy'un başka işi yok da yardımcı hakeme
mesaj mı yolladı bayrağını kaldırsın diye.
Yıldırım Demirören çıkıp, (Affan Keçeci'yi, Haluk Ulusoy'a ben söyledim, ikinci başkan yapacaksın dedim. Bunun için Affan Bey orada Beşiktaş'ın hakkını savunacak) diyor. Kardeşim sen
hakemleri kötüle, onu yap, bunu yap, ondan sonra hak bekle. Ben tüm bunları Yıldırım'ın
gençliğine veriyorum. Daha genç bir kardeşimiz. Televizyonda izledim, Yıldırım Demirören'in
Samet Aybaba ile ilgili diyaloglarını. Ne Samet'e yakıştırabildim, ne de Demirören'e. Demirören kardeşim, sen camianın başkanısın. Samet Aybaba'ya (O benim muhatabım olamaz) demesi çok yanlış. Eğer başkansan, sporun içindeki herkes senin muhatabındır. Bunun lamı cimi yok.''
''HAKEM HAKKINDA KONUŞANA EN AĞIR CEZA VERİLMELİ''
Hakem hakkında konuşanlara en ağır cezanın verilmesi gerektiğini dile getiren Cavcav, 6-7 aydır hakemler hakkında konuşmadığını söyledi.
Galatasaray'ın Yunanistan'da Panionios'la oynadığı
UEFA Kupası maçındaki hakemi hatırlatan Cavcav, ''Penaltı
penaltı değil, gol iki metre ofsayt. Hata Türk takımının lehine olduğu için sevindik, sesimizi çıkarmadık. Ya aksi olsaydı ne yapacaktık? Hatayı her hakem yapıyor. Hata yapacağız elbette. Aksi halde ya
peygamber olurduk ya da yatır'' dedi.
''TEK HATAM O KOL HAREKETİYDİ''
Ankaragücü maçında yaptığı kol hareketini hata olarak niteleyen Cavcav, ''O büyük bir hataydı. İnan o anda belimde
silah olsaydı en az 10-15 kişiyi öldürürdüm. Ankaragücü seyircisi bana (Çık dışarı) diye tezahürat yapıyordu, ben de ayağa kalktım (Ben bur
adayım) diye işaret yaptım. Sonra şeref tribününden 7-8 Ankaragücü yöneticisi bana (Otur lan) diyerek ana-avrat küfretti. Ben de gol atınca onlara dönüp öfkeyle o hareketi yaptım'' diye konuştu.
''ULUSOY'U UZUN ZAMANDIR DESTEKLİYORUM''
İlhan Cavcav,
Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy ile ilgili de şöyle konuştu:
''Ben Haluk Ulusoy'un
Mersin İdmanyurdu'nda başkanlık yaptığı dönemleri bilirim. Futbol kulüplerimizin ne durumda olduğunu çok iyi bilen bir federasyon başkanımızdır sayın Ulusoy. Dolayısıyla bugün Haluk Ulusoy savunulmaya filan ihtiyacı olmayan bir başkandır. Sayın Ulusoy'u ben bugün savunuyor değilim. Seçimde ona oy atmamıştım ve bundan dolayı pişman olduğumu da icraatlarını gördükten hemen sonra söyledim. (Bundan sonraki dönemlerde oyum artık Ulusoy'undur) dedim bir yıl evvel. Yani bugün savunuyor değilim Ulusoy'u. Sayın Ulusoy'un göreve geldiği bu ikinci dönemde kendisinde tam 180 derece bir değişim oldu. Herkese sempatiyle, sevgiyle yaklaşan bir başkan durumuna geldi.''
''SEÇİME HAZİRANDAN SONRA GİDİLMELİ''
Haluk Ulusoy'un görevine devam edip etmemesiyle ilgili bir soruya Cavcav, şöyle yanıt verdi:
''Bilgi, birikim ve tecrübe çok önemli. Bu ülkede de bu konuda en iyi bilgiye ve tecrübeye Haluk Ulusoy sahip. Mayısta ligler bitiyor. Haziranda Milli Takım,
Avrupa Şampiyonası'na gidecek. Bu şampiyona öncesi
genel kurul yapılsa, yeni bir dönemde yeni bir yönetimle işe başlamak en doğrusu olurdu. Şimdi bir ay sonra seçim yapılırsa, ben Haluk'un yerinde olsam böyle bir ortamda seçime girmem. Çıkarım genel kurulda kürsüye, (Oylama yapmıyorum, ben bir ay sonra seçim kararı alıyorum ve aday değilim) derim. Kim gelir? Ondan sonra gitsin millet istiyorsa Haluk Bey'i ikna edip geri getirsin. Şu an en doğrusu Avrupa Şampiyonası'nın sonuna kadar Haluk Ulusoy'un devam etmesi. Aksi halde lig devam ederken böyle bir seçime gidilmesi kaosa neden olur.''
''ŞENES ERZİK'İ İSTEMEM''
Son dönemde federasyon başkanlığı için Şenes Erzik'in isminin ağırlık kazandığının belirtilmesi üzerine de İlhan Cavcav, ''Bana sorarsanız (Şenes Bey'i ister misiniz) diye, istemem. Şenes Bey iyi insan filan, ama bugün FIFA'da önemli bir görevi var. Türk futbolunun bugünkü dönemi, bir koltuğa iki karpuzun sığacağı bir dönem değil artık'' dedi.
''TEKNİK ADAM SEÇİMİNDE YANLIŞ YAPTIM''
İlhan Cavcav, Gençlerbirliği'nin durumuyla ilgili olarak da şöyle konuştu:
''Gençlerbirliği düzelir. Ben de insanım, yanlışlar yaptım. Mesut Bakkal'dı takımın başında, ekibini değiştirecekti. (Tamam başkan) dedi bana, sonra Antalyaspor maçından üç gün önce geldi ve (Ben bırakıyorum) dedi. Ben de yolumu ayırdım onunla. Arkasından Fuat Çapa'yı getirdim. Adam değil, adam gibi adam inan, ama Türkiye'deki yardımcılar adamın başını yediler. Arkasından Stumpf diye bir adam getirdik, onu da yanındaki adamlar yedi. Bir de Stumpf'un kendisi 1.90 boyunda, bizim takım için çok kısa diyor. Adam kendisi gibi uzun adam istiyor. Ben nerede bulacağım onun gibi 2 metre boyunda adamı? Yani
teknik direktör seçiminde yanlış yaptık ve bunun ceremesini çekiyoruz. Bugüne kadar Gençlerbirliği tarihinde en fazla transfere bu yıl para harcadım, ligin dibine düştüm. Bu işin parayla olmadığını ben de anlamış ve görmüş oldum. Geçen seneki
Mehmet Çakır, Isaac, Mehmet Nas, Tuna gittiler, yerlerine gölgeleri geldi. Neden oldu bilmiyorum. Antrenör değişikliğinden de kaynaklanıyor olabilir.''
Metin Diyadin konusuna da değinen Cavcav, ''10 maçta 30 puan yapması gerekirken o ancak 12 puan toplayabildi. Metin Diyadin gitmeseydi Oftaş, Süper Lig'e çıkamazdı'' dedi.
''FATİH HOCAYA YAKIŞMADI''
Milli takımın Avrupa Şampiyonası'ndaki şansına da değinen İlhan Cavcav, ''Çok zor olacağa benziyor. Fatih hocanın işi zor. Bu arada, Fatih Terim'in (Ben ders almam ders veririm) açıklamasını ona yakıştıramadım. Öğrenmenin yaşı yok. Ben 72 yaşındayım, her gün yeni bir şey öğreniyorum'' diye konuştu.
''GÖKHAN ÜNAL SATILDIĞINDA PARANIN YARISI BİZİM''
''Siz Gökhan
Ünal'ı zamanında Gençlerbirliği'nden adeta bedavaya göndermişsiniz. Nasıl oldu bu iş'' sorusunu başkan Cavcav, şöyle yanıtladı:
''Sağolsun hocalarımız (Bu yaramaz, bundan bir şey olmaz) dediler, biz de gönderdik. Adamın yolunu kesemezdik ya. Bugün Türkiye'nin, Avrupa'nın konuştuğu, kulübünün 6-7 milyon Avro veren kulüpleri elinin tersiyle ittiği bu
Gökhan Ünal'dan bahsediyorum. Değerli hocalarımız (Ben bunu oynatmam) deyince, Gökhan'ı ben 10 milyar liraya
Kayserispor'a verdim. Belki de 10 milyona verdim, tam hatırlamıyorum, ama parayı iki taksitte zar-zor aldım. Bakın başka bir şey söyleyeyim, benim için söz paradan daha önde gelir. Ben Kayserispor'a bu futbolcuyu satarken, (Siz başka bir kulübe satarsanız
bonservis ücretinin yarısı benim) dedim. Yani Gökhan Ünal kaça satılırsa satılsın, paranın yarısı Gençlerbirliği'nin. Bir
protokol filan yapmadık, çünkü söz bizim gibi insanlar için
senet sayılmalı. Kayserispor Başkanı (Ben böyle bir şey demedim) derse, ben de hiçbir şey söylemeyeceğim. Recep Mamur'a bir Kulüpler Birliği toplantısında bunu hatırlattım, ama anlamazlıktan geldi.''
Kaynak : AA