Keşke kadroyu sezgin yapsaydı'(AHMET ÇAKIR - ZAMAN)
Hiç eveleyip gev
elemeye gerek yok:
Galatasaray için 2008-09
sezonunun en önemli maçı buydu. Belki bunu söylemek için çok erkendi ama öyleydi. Çünkü başka hiçbir iki 90 dakikanın 13-14 milyon
Euro getirisinin olması mümkün değildi.
Sarı Kırmızılı
takımın yeni
teknik direktörü M.
Skibbe'nin
hazırlık dönemini 'gençlere önem verme' fantezileriyle geçirdiğini gören
yönetim telaşlanıp transfere yönelmişti ama galiba geç kalmışlardı. Alınan adamların daha ilk idmanda sakatlanıp bir daha ortalıkta görünmemeleri de Cim Bom'un geçen sezondan bu yana devam eden dramıydı. Bu kadar önemli bir maça Skibbe'nin bir yığın
savunma oyuncusuyla çıkmasını anlamak kolay değildi.
Alman hocanın bu anlamsız korkusu bize 1990-91 sezonundaki S.Held fiyaskosunu hatırlattı. O da her maça bir yığın savunma oyuncusuyla çıkıp takımını top oynayamaz hale getirirdi!
O iki berbat golün getirdiği yıkımın ardından beraberliği bulmak yabana atılacak bir durum değil. Fakat Sarı Kırmızılı takımın evinde kaybettiğini
Bükreş'te nasıl bulabileceğini de sormak gerekiyor...
LEVENT TÜZEMEN: SKİBBE DE MUCİT ÇIKTI (SABAH)
Euro 2008'de Milli Takım'la yarı
final oynayan Sabri ile Ayhan kulübede oturuyor.. 2004'te final, 2006'da dünya dördüncüsü olan Portekiz'in savunma göbeğinde görev yapan Meira ön libero oynuyor. Stoper Emre
Güngör sağ bekte görev yapıyor.. Steaua maçına Galatasaray tam dört stoperle çıkıyor. Bu takımı kim yaptı? Tabii Skibbe.. Biz Kalli'ye
mucit diyorduk, Skibbe daha mucit çıktı. "Giden geleni aratır" derler ya Galatasaray Skibbe ile uzun maratonda çok saçbaş yolar; Kalli'yi arayacağı günler yaşar.
Oyuncuların yerini değiştiren ve maceraya yelken açan Skibbe ne kadar çapsız bir hoca olduğunu daha ilk ciddi maçtan itibaren belgeledi.
AHMET ÇAKAR: TUR HÂLÂ ORTADA (SABAH)
Futbol bir-iki adamla oynanmaz. Dün gece
Avrupa şampiyonu apoletli Galatasaray, turu zora sokacak bir sonuçla sahadan ayrıldı. Sonuçla birlikte oynanan
futbol da çok düşündürücü.
Arda, Nonda ve
Servet dışında sahada ne yapmak istediğini bilen bir tek oyuncu yok. Hele bir de böyle maçlara mağlup başladınız mı geride kalan dakikalar acı veriyor. Önce Aykut'un büyük hatası, sonra da ancak
halı sahalarda görülen bir taç atışı golü Galatasaray'da tüm dengeleri bozuverdi. Meira bu takıma defansın göbeğinde oynasın diye alındı. Niye ön libero oynadığını anlamak mümkün değil. Emre Güngör kaç defa sağ bek oynamış o da belli değil. Ama asıl üzen ve Galatasaraylılar'ı kahreden Lincoln'ün durumu.
Türkiye'de bir yıldır oynuyor, geçen sezonki ilk maçlar dışında Lincoln diye bir
futbolcu yok. Ya fizik olarak yok ya da teknik olarak yok.
ŞÜKRÜ KANBER: KORKAK (FOTOMAÇ)
Lafı baştan söyleyeyim: Skibbe tam bir korkak. Takım kadroları elimize geldiğinde gözlerime inanamadım. Tam 4 stoper! Tekrar baktım, gözlerimi oğuşturdum ama nafile. Takım kadrosunda yazılanlar doğruydu,
baskı hatası da yoktu. Servet, iki Emre, Meira. Hakan Balta ile beş defans oyuncusu. Bize
Barcelona çıktı da bizim haberimiz mi yoktu acaba? Çok savunmacıyla iyi savunma yapılır kuralı yıkılalı yıllar olmuş, gol de atmamışız. Galip gelmemiz lazım ama sahaya çıkan takım
şaka gibi. Sabri, Ayhan, Barış gibi safkan orta sahalar kulübede otururken, Meira'dan oyun kurması bekleniyor. Tüm bu olan biteni alt alta, üst üste, yan yana yazdığımda denklemin sonunda eşittir Skibbe tam bir korkak. Hangi takımın hocası olduğunun farkına varamayan, hangi tarz bir mücadele içinde olduğunu anlamayan bir korkak.
ZAFER ERTEM: ÇOK YAZIK (FOTOMAÇ)
İyi bir hazırlık dönemi geçirmeyen ve transferde de beklediği atağı yapamayan G.Saray'ın
Steaua Bükreş önünde zorlanacağı gün gibi aşikârdı. Üstelik G.Saray'daki sakatlar ordusunda hatırı sayılır isimler de vardı. Ümit, Orkun, Linderoth, Aydın, Mehmet
Güven, Uğur ve Serkan'ın yokluğu önemli eksikliklerdi. Ama yine de Skibbe'nin elinde Ayhan, Sabri ve Barış gibi hazır askerler de vardı. Alman'ın sahaya sürdüğü 11'i görünce şaşırmadım desem yalan olur.
İSMET TONGO: SKİBBE VE NONDA (FOTOMAÇ)
Maç 2-2 bitti. Doğrusunu isterseniz Galatasaray'ın bu maçı 1 farklı da olsa alması lazımdı. Bu beraberliğin galibiyete dönüşmemesinde en büyük suç kesinlikle Skibbe'ye ait. Nedeni çok basit; Türkiye liglerinde topu karşı sahaya taşıyan en iyi üç adamı saha kenarında oturttu. Sabri, Barış ve Ayhan ilk 11'de sahaya çıksalardı sonuç inanın bana çok farklı olacaktı. Bükreş kötü bir
ekip değil. Özellikle defansı boylu poslu sırım gibi futbolculardan kurulu. Galatasaray böyle bir defansa hızlı adamlarla saldırmak zorundaydı. Skibbe, korkmuş olacak ki bu üç adamı sahaya süremedi. Bay Skibbe yeni alınmış süper
kaleci dedikleri Sanctis'i saha kenarında oturttu. Üstelik her iki futbolcunun moralini bozmalarına rağmen kalktı oyuna Aykut'la başladı. Bu da yanlıştı. O zaman Sanchis'i niye aldınız? Daha çok şeyler var. Skibbe Galatasaray'i iyi motive edememişti. Bu onun göreviydi. Bunda da hatalıydı.
HASAN TANKAYA: İŞ BÜKREŞ'E KALDI! (FOTOMAÇ)
Galatasaray rövanş için iyi bir skor elde edemedi. Futbol olarak da çok etkili olamadı. Ancak, zaman zaman parlayan futboluyla eksiklerinin de takıma girmesiyle sezon için iyi sinyaller verdi. Önemli olan bu anları daha uzun sürelere yaymak tabi ki. Galatasaray'a bu sabrı göstermek lazım. Sonuç olarak her şey de bitmiş değil. Futbol sürprizlerle dolu. Dün gece böyle bir turnuva için hiç bir rakibin kolay lokma olmayacağını gördük. Umarız Cim-Bom da Bükreş'te Romenlere bu işin kolay olmayacağını gösterir.
Galatasaray 2-2 Steaua Bükreş