AHMET ÇAKAR: F.BAHÇE'YE YAZIK OLDU (SABAH)
Fenerbahçe, dün gece pekala kazanabilir ve birçok şeyi sağlama alarak İstanbul'a dönebilirdi. Aslında
Moskova'da alınan bir puan da iyi sonuç. Ama oyun geneline baktığımızda Fenerbahçe kesinlikle kazanmayı haketti.
Maç boyunca Fenerbahçe'yi her hattıyla
A haberleri'>CSKA Moskova'dan üstün bulduk. Özellikle
Alex yavaş yavaş
Avrupa maçlarında da Alex olduğunu ispat etmeye başladı. Deniz biraz aksasa da
Aurelio önemli işler yaptı. Defans yukarıda belirttiğimiz 5 dakika dışında kusursuz oynadı.
Özellikle son yarım saatte yapılan ortalara Fenerbahçe'nin bir kafa vuramayışı ise boylu, hava hakimiyeti iyi, kuvvetli bir santrfora ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
BALIK KAÇTI (ERMAN TOROĞLU)
YABANCI
yabancı diyorsun, al sana yabancı. Hem de
futbola yabancı. Rakibinde fazla bir şey yok. Bir de gol bulmuşsun, adamın seyircisi de doğru dürüst yok. Kucağına geliyor. İki uyutacaksın, bir vuracaksın, tur garanti.
Sakın bunları argo lisanı ile çok basit olarak yazdığımı düşünmeyin. Eğer biraz futbol oynamışsanız bunu görürsünüz. Ama Edu diye bir
futbolcu çıkıyor, bir defa hata yapıyor, iki defa hata yapıyor, üç defa yapmaya fırsat kalmıyor, çünkü
rakipte onu zorlayacak hal yok. Ondan sonra da çıkıyorsun, 11 yabancı istiyorsun. 11 tane Roberto
Carlos alırsan veya eşdeğerini tamam. Ama aklı başında yabancı ile düzgün yerliyi birleştirirsen, takılmazsın. Dün gece gruptan çıkmak çantada keklikti, zora soktun. Zico, Avrupa'da bu maçı da kaybetmedi. Ama Zico hala
takım içindeki futbol rekabetini ateşleyemediği için suçludur. Dünkü maçta hangi futbolcu olursa olsun, eğer risk alıp değişiklikler yapabilseydi, -Bu 10. dakikada da olabilir, 50. dakikada da- bu
CSKA Moskova burada geçilirdi.
İKİ HATA (CAN BARTU)
SONUÇTAN başlayalım; 2-2. Deplasmanda 1 puan güzel. Fenerbahçenin ilk yarıda oynadığı futbola bakıyoruz, topu rakibe bıraktılar. 1-0 öndeydiler, müdahaleleri yerinde yaptılar ve devreyi avantajlı kapattılar. CSKA Moskova belki bu bölümde topu iyi kullandı, ama Fenerbahçe de hızlı çıkarak
tehlike yarattı.
İkinci yarıya bakıyoruz... 49 ve 53. dakikalarda Edu sahneye çıktı. Bir geri pası, yavaş... Rakip geldi, golü attı. Bir de panaltı... Oldu sana CSKA lehine 2-1.Fenerbahçe özellikle ikinci yarıda olumlu oynadı. İki hata oldu, ama en güzel şey moralleri bozulmadı. 2-1 geriye düşen takımın morali bozulur, oyundan kopar, ancak sarı lacivertliler mücadele güçlerini daha da artırıp yüklendiler. Sonuç olarak Fenerbahçe kazanabileceği bir maçı berabere kapadı. Aslında dönüp bakıyorsun, bir yerde de istediğini aldı. Moskovaya gelirken "Beraberlik memnun eder mi?" dense, herkes kabul ederdi. Deplasmanda önemli olan yenilmemek, bu arada kazanmak. 1 puan iyidir. Bu kupada puanla yukarı çıkılıyor. "İyi oynamak kötü oynamak önemlli değil, kazanalım denir" Fenerbahçe kötü de oynamadı
GÜRCAN BİLGİÇ: F.BAHÇE TERFİ ETTİ (SABAH)
Maçın dört golü de kişisel hatalardan geldi. Ama bu maça akıtılan alın terini hiçbir şey küçültemez. Bu beraberlik gruptan çıkma yolunda çok önemliydi. Kazanılsaydı, her şey daha
pembe olacaktı. Fakat bu takımın neler yapacağını gördükten sonra, grupta kalan maçlardaki
hesapları artık başka takımların düşünmesi gerekiyor. Fenerbahçe artık grubun hesap yapanıdır, çare arayanı değil.
Fenerbahçe
Şampiyonlar Ligi'nin önemli bir figürü olacağını gösterdi. Şimdi sıra Zico veya
yönetimde. Bu görüntü
Kezman'ı kabul etmiyor.
Oyuncu kazanmak önemli ama neler kaybedeceklerini de düşünsünler.
ÖMER ÜRÜNDÜL: HAK EDİLEN PUAN (SABAH)
Fenerbahçe dün gece Moskova deplasmanında aldığı bir puanla grupta çok önemli bir avantaj elde etti. Maça tempolu ve organize başlayan, iki çok tehlikeli forvete sahip CSKA Moskova karşısında, Fenerbahçe'nin en büyük güvencesi, deneyimli
oyuncularıyla oluşturulacak alan daraltan
savunma kurgusu ile kontrollü anlayıştı. Aynı
Anderlecht deplasmanı gibi pozisyonsuz
erken sürpriz bir gol gelince moral motivasyon ve direnç yükseldi.
Fenerbahçe'nin en büyük sıkıntısı Kezman'dı. Kezman dün gece de hiç birşey yapmadı, takımını bir kişi eksik oynattı. Zico santrfor olarak Semih'i bu takımda oynatmayı istemiyor ama
Colin Kazım var.
CSKA Moskova'nın 9 numaları santrforu Vagner Love'yi izledikten sonra Fenerbahçe'nin Kezman'la Avrupa kulvarında bu neticeleri alması gerçekten büyük başarı.
Alman hakem mükemmel maç yönetti.
SELÇUK YULA: ALTIN DEĞERİNDE! (FOTOMAÇ)
Fenerbahçe, Avrupa'da nasıl oynanması gerektiğini öğrenmiş. Bu da önümüzdeki maçlar için bize güven veriyor. Kolay değil. İkinci yarı başladıktan sonra 6 dakika içinde anormal hatalarla iki gol yiyen bir Türk takımının kendini toparlamasının çok zor hatta imkânsız olduğunu geçmiş yıllardaki tecrübelerimizle biliyoruz.
Fenerbahçe her Avrupa maçı gibi alan daraltarak, rakibe fazla boş saha bırakmayarak ortaya koyduğu presle başa baş mücadelesini verdi. Çok erken bir gol bulup da öne geçti. Maç ortada dediğimiz anlarda da CSKA'nın biraz daha etkili ataklarını gözlemledik. Bunun nedeni de rakibin forvetinde görev yapan
futbolcuların çok çabuk olmaları, boş sahalara bol
koşu yapmaları ve de
teknik özelliklerinin yüksekliğiydi. İşte bu şartlar
altında
Lugano ve Edu'nun zor durumda kalacakları aşikârdı. Öyle de oldu. Zico yaptığı son derece doğru hamlelerle maçı çeviren adam oldu. Sonuçta Fenerbahçe, aldığı bu altın değerinde yoluna devam ediyor.
NECATİ BİLGİÇ: YAZIK OLDU (FOTOMAÇ)
Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'nde deplasmanda oynadığı ikinci maçında CSKA Moskova karşısında özellikle ikinci yarıda çok üstün bir futbol oynamasına rağmen Brezilyalı milli oyuncusu Edu'nun beklenmeyen hatalarıyla galibiyetten oldu. Ama kazanılan 1 puan da CSKA önünde avantajlı bir duruma yükselmemizi sağladı.
Dünkü maçın sönük yıldızı ama kritik gollerin başarılı oyuncusu Deivid şahane bir vuruşla Fenerbahçe'ye puan kazandıran beraberlik golünü attı. Maçın Alman hakemi genelde başarılı bir yönetim gösterirken Aurelio ve Kazım'a yapılan sertliklerde sarı kartını göstermeyerek hata yaptı.
ERMAN TOROĞLU: BALIK KAÇTI (HÜRRİYET)
YABANCI yabancı diyorsun, al sana yabancı. Hem de futbola yabancı. Rakibinde fazla bir şey yok. Bir de gol bulmuşsun, adamın seyircisi de doğru dürüst yok.
Zico, Avrupa'da bu maçı da kaybetmedi. Ama Zico hala takım içindeki futbol rekabetini ateşleyemediği için suçludur. Dünkü maçta hangi futbolcu olursa olsun, eğer risk alıp değişiklikler yapabilseydi, -Bu 10. dakikada da olabilir, 50. dakikada da- bu CSKA Moskova burada geçilirdi.
Çünkü CSKA dün gece takımı, teknik adamı hatta seyircisi de dahil şaşkındı. Balık kaçtı. Ama Zico herhalde heyecanı seviyor. Önündeki maçlara bıraktı. Şu bir gerçek, Şampiyonlar Ligi'nde oynayacak futbolcular kaliteli olacak. Her yabancıya saldırırsan, dün geceki gibi olursun.
CAN BARTU: İKİ HATA (HÜRRİYET)
İkinci yarıya bakıyoruz... 49 ve 53. dakikalarda Edu sahneye çıktı. Bir geri pası, yavaş... Rakip geldi, golü attı. Bir de panaltı... Oldu sana CSKA lehine 2-1. Böyle iki hatayı, Şampiyonlar Ligi'nde oynayan bir takım, bunları yapan oyuncu Brezilyalı ve son maçında milli takımının kadrosuna girmiş, yöneticilerin dediğine göre Milan'ın istediği bir futbolcu olabilir mi? Penaltı hadi tamam da, o geri pası olacak iş değildi.
Fenerbahçe özellikle ikinci yarıda olumlu oynadı. İki hata oldu, ama en güzel şey moralleri bozulmadı. 2-1 geriye düşen takımın morali bozulur, oyundan kopar, ancak sarı lacivertliler mücadele güçlerini daha da artırıp yüklendiler. Sonuç olarak Fenerbahçe kazanabileceği bir maçı berabere kapadı. Aslında dönüp bakıyorsun, bir yerde de istediğini aldı.
RIDVAN DİLMEN: ALKIŞLAR (MİLLİYET)
Fenerbahçe yense de yenilse de ortaya koyduğu bu oyunla her zaman alkışlanır. Sonuçta bir puan çok iyidir
Fenerbahçe maçı kaybetse de alkışlayacaktık. Baştan onu bir söyleyeyim.
Inter maçıyla başlayan çıkış, zaten Moskova'ya Fenerbahçe fit durumda götürmüştü. Fizik düzelmiş, sahanın her bölgesinde pres yapabilecek duruma gelmişler.
Rakip CSKA, Anderlecht'in bir
gömlek daha iyisi. Çabuk ve kaliteli forvetleri var. Ama daha çok geniş alan oyuncuları. Yani Fenerbahçe kendi ceza sahası civarında iyi savunma yaptığı için yüksek toplarda tehlike yaşamayacağı belliydi. Penaltı veya araya yapılan koşular tehlike yaratabilirdi. Maalesef de öyle oldu.
MEHMET DEMİRKOL: MUHTEŞEM ÜZÜNTÜ (MİLLİYET)
Yenik duruma düşmelerine rağmen oyuna dönmeyi bildiler, pozisyonlar da buldular. Her şeyi denediler. Neticede galibiyet kaçtı, üzüldük
Mükemmel bir saha yerleşimi. Asla rakibini tek adamla bırakmayan bir kademe anlayışı. Fenerbahçe kendisini aşan bir konsantrasyonla ilk 45 dakikayı tamamladı. Bu başarılı alan oyunu çok iyi santrfora sahip olan CSKA'yı ilk yarıda kaleye isabet eden şutu olmayan bir takım yaptı.
İki takımda 6'şardan 12, yani sahaya çıkan 36 oyuncunun üçte birinin Brezilyalı olduğu bu Doğu Avrupa derbisinde Fenerbahçe adına eksik olan ilerde top tutabilen, ara sıra da olsa atılan toplara koşabilecek bir santrfordu. Misal CSKA'lıların elinde olanlardan bir tane. Love olmasa da Jo iş görür. Maalesef Kezman yine olmadı. Ama bu bir haber değil ki! Ve fazla olan da
Roberto Carlos. Hiçbir şey yapmadığında dahi bir soğutucu olarak Şampiyonlar Ligi'nin 'üstad'ı olduğunu yine kanıtladı.