Ahmet Çakır (zaman) Aman Rijkaard'ı eleştirmeyelim! Böyle maçlar zordur. Daha birkaç hafta önce uzaklaşır gibi göründüğünüz zirveye oturmak için tek gollü galibiyetin yeterli oluşu avantaj gibidir ama onu atamayıp puan kaybetme korkusu da adamı tutsak eder. Galatasaray, Ali Sami Yen'de Manisaspor'u yenemeyince ayağına kadar gelen liderlik şansını tepti. İlk yarıda Kewell ile öne geçen Sarı-Kırmızılılar, 82. dakikada Simpson'un golüne engel olamayınca sahadan 1 puanla ayrılmak zorunda kaldı. Fenerbahçe'nin Beşiktaş'a yenilmesinin ardından Galatasaray, Manisaspor karşısında alacağı galibiyetle zirvenin yeni sahibi olacaktı. Liderlik fırsatını tepmek istemeyen Sarı-Kırmızılı takımın teknik patronu Rijkaard ise iyileşen Arda ile cezası biten Keita'yı yedek kulübesinde oturturken Elano'ya ilk 11'de şans verdi. Kanatlarda Sabri ve Hakan Balta'nın etkisiz olmasına rağmen özellikle forvette Nonda'nın hareketli, Kewell'ın akıllı oyunu sayesinde Sarı-Kırmızılılar, rakip kalede baskılıydı. Maçın başında Nonda'nın kafa vuruşu, Mehmet Topal ve Mustafa Sarp'ın uzaktan şut denemeleri Galatasaray'a aradığı golü getirmedi. Maçın 38. dakikasında Kewell'la başlayan atakta Nonda'nın pasında yine topla buluşan Kewell, düzgün bir vuruşla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi: 1-0. İkinci yarıda özellikle hücum bölgesinde forma giyen Nonda ve Elano gibi oyuncularda yorgunluğun baş göstermesi Galatasaray'ın geriye çekilmesine sebep oldu. Manisaspor Yaser, Simpson, Ergin Keleş gibi oyuncularla Sarı-Kırmızılı takımın kalesinde etkili olmaya çalıştı. Hızlı ataklarla gol arayan Sarı-Kırmızılılar 65'te Kewell ve 71'de Nonda ile skoru değiştiremedi. Manisaspor ise baskılı oyununu 82. dakikada golle süsledi. Güven'in pasında arka direkte topla buluşan Simpson düzgün bir vuruşla takımına beraberliği getirdi: 1-1. Karşılaşmanın son dakikalarında G.Saray'ın baskısı sonuç vermeyince maç 1-1 sona erdi. Levent Tüzemen (Sabah): Geciken hamleler Elano'nun ilk onbirde oynaması için önce takım arkadaşlarının güvenini kazanması gerekir. Ribery, Galatasaray'a geldiğinde önce takım arkadaşlarına kendini kabul ettirmişti. Hakan Şükür Ribery için, "Balık gibi ele avuca sığmıyor, müthiş futbolcu" yorumunu yapmıştı. Elano bu fizik gücüyle ve çakılı oyun anlayışıyla, sorumluluk taşının altına elini sokmayarak, kaçak oynayarak, ikili mücadeleye girmeyerek Galatasaray'da forma giyemez. Çünkü Galatasaray, Manisa kalesine yüklendiğinde sürekli Kewell'ın bölgesinden hücum etti. Rijkaard talimatlarını takıma Kewell'la yolladı. Kewell takımın oyun lideri gibi oynadı. Müthiş çalıştı, kanat değiştirip golü attı. Galatasaraylı hiçbir oyuncu "Elano'nun bölgesinden oynayalım" düşüncesiyle hareket etmedi. İyimser gözle bakarak, Elano'nun Brezilya Milli Takımı'nda sağ tarafta oynadığını, Galatasaray'da ise ortada veya solda oynadığı için verimli olmadığını söylüyordum. Rijkaard nihayet Manisa maçında Keita'yı kesip Elano'yu sağda oynattı ama yine verim alamadı. Çünkü Brezilyalı oyuncunun koşacak, mücadele edecek hatta ayakta duracak hali yoktu. Ayhan'ın oyundan çıkarken gösterdiği tepki doğruydu, çünkü ilk çıkması gereken oyuncu Elano'ydu. Futbolcu kendinin ya da başka oyuncunun saha içinde nasıl oynadığını görüyor. Üstelik Ayhan iyi oynuyor, top tutuyor ve yerini kaybetmiyordu.. Linderoth girdikten sonra Ayhan'ın görevini yapamadığı için orta sahada oluşan boşluğu Manisalı oyuncular çok iyi kullandı ve Galatasaray'ın üzerine kolay gelmeye başladı. Rijkaard 70 dakikada sabrederek bence Elano'ya fazlasıyla şans verdi. AYHAN'IN ÇIKMASI HATAYDI G.Saray karşısında fizik ve mücadele gücü müthiş bir Manisaspor buldu. Temposu yüksek, kaliteli bir oyun izledik. Manisa oyun disiplininden hiç kopmadı. G.Saraylı futbolcular rakip kaleye yüzlerini dönmekte zorlandı. Manisa sahanın her yerine bastığı için G.Saraylı oyuncular ayağa isabetli pas oyununu sahaya yansıtamadı. G.Saraylı oyuncular liderlik konusunda eline geçirdiği fırsatı harcadı. Rijkard'ın, Keita'yı geç geldiği için disiplin adına yedek soyundurması ne kadar doğruysa, Elano'yu erken oyundan almaması ve Ayhan'ı çıkarması büyük hataydı. Bu yanlış ve geç hamlelerin bedelini G.Saray ödedi. Osman Tanburacı (Yeni Şafak): Bağıra bağıra liderlik gitti Üç orta sahan varsa golün az olur! Golün az olunca da iki puanın işte böyle bağıra bağıra gider! Manisa'nın golü 81'de geldi. O ana kadar Galatasaray guguç oynadı! Rijkaard'ın forvetinde Elano, Nonda, Kewell birbiriyle ancak rakip hata yaparsa görüşebiliyor, aralarında 20'şer metre var. Manisaspor da akıllı savunma yapıyorsa bekle ki hata yapsınlar Galatasaray da gol atsın! Nitekim Kewell'ın golü rakip hatasından geldi. Sonrası hüsran! Üç orta saha ile ba-şa-ra-maz-sın! Rijkaard inandığı futbol felsefesine ters düştü. Onun çağdaş görüşü zengin forvetti. Topa ne kadar çok hükmederse o kadar çok gol pozisyonu yaratacağını bildiğinden; 4+6+0'la alan değiştiren, topla süratli oynayan, yaratıcı zekayı çokça kullanan isimlerle oynuyordu. Dün herkes yerinde çakılı kaldı, Kewell biraz seyirtti! Liderlik sevdalısı Galatasaray, Manisaspor gibi ligin vasat altı takımına karşı da üçlü forvetle oynayınca tempo düştü görüntü ağır çekime girdi. Elano da sağda 'süs bitkisi' gibi kaldı. Kewell soldan, Elano sağdan uzun menzil birbirlerine havadan indirme yaptılar. Bunun adı futbol değil. Kişisel becerilerle güzel hareketler gördük ama nafile! Kewell da yetmedi! Kewell da gol atmasına rağmen yüzde yüz iki gol kaçırdı. Arda ve Keita kenarda! Galatasaray forvetinde adam bolluğu var ama ne hikmetse Arda ile Keita kulübede, Elano sağ açık! Rijkaard da şaşırmış! Nonda zaten çabuk değil, onu kaleye yakın kullanacaksın. Bu görüntüde Nonda misafir sanatçı! Ayhan da zaten çaptan düşük nasıl gol atacak Galatasaray? Araya girip, hızla rakibin kalesine gidecek çabuklukta adam yok ki! Baroş olsa anlarım, Baroş yoksa forveti sürükleyecek çabuklukta adam gerek. Keita şart ama kim çıkacak? O da başka bir sorun. Rijkaard savunmasına güvenmediği için orta sahasından oyuncu çıkarıp forvetini artıramıyor. Yine Ayhan çıktı Linderoth girdi, forvet yine yalnız kaldı. Bereket Kewell golü atmış, derken Galatasaray kornerden golü yedi. Simpson'u geride unutan defans bedelini ödedi. Manisaspor'a bravo. Golden hiç ümidini kesmedi. İkinci yarı Galatasaray'dan fazla pozisyon buldular. Yaser, Ergin ikilisi epey zorladılar. Mehmet Nas ve Simpson çabuk oyunda Galatasaray'ı yaya bıraktılar. Son 15'te golden önce Keita girdi heyecan arttı, sağ kanat aktı skor yine değişmedi. Liderlik geldi gitti. Yazık! Bu futbolla olmaz, ııh! Turgay Şeren (Akşam): Orta sahanın ismi var cismi yok Galatasaray'ın orta sahasını şöyle bir isimleyelim; Mustafa Sarp, Ayhan ve Mehmet Topal. Bu üçlü Galatasaray'ın orta sahasında görevli. Yani top rakibin ayağındayken pres yapacak, kademeye girecek. Topu kazanırlarsa da; forvette oynayan arkadaşlarına özellikle Nonda'ya gol noktalarında kullanabileceği uzun paslar atacaklar. Ama bunlar hep sözde var. Aslan'ın orta sahası yazımın başında da söylediğim gibi ismen var, ne yazık ki cismen yok. Herhangi bir Manisasporlu futbolcu, özellikle Yaser, İlker, Burak ve golü atan Simpson, Galatasaray'ın üzerine geldikleri zaman iki takımın arasında orta alanda kocaman bir boşluk oluyor. Manisalı futbolcular istediği gibi topla oynuyor, paslaşıyorlar. Kaleci Franco'nun yanına kadar çok kez geldiler. Vuruşları gollük değil, topu auta atmakla sınırlanmıştı. Her iki takım da yedikleri gollerde büyük defans hatası yaptılar. Manisaspor'un yediği golde İlker, Eren'e bıraktı. Eren, İlker'e derken, Kewell aradan geldi, golü attı. Sonra da birbirlerine baka kaldılar. Gelelim Galatasaray'ın yediği gole. Kornerden gelen top, kaleci Franco'nun önünden resmi geçitten geçer gibi geçti, gitti. Simpson altı pas içersinden Franco ile Servet'in bakışları arasında skoru dengeledi. Galatasaray, büyük bir şans yakalamıştı. Lider olacaktı. Ama liderlik öyle lafla kazanılmıyor. Özellikle orta sahası ve defansındaki Servet, eski performansından çok uzaktalar. Galatasaray önce orta sahasındaki ismen olan fakat cismen hiç gözükmeyen boşluğu doldurmalı. Nasıl mı derseniz. Onu Rijkaard ile yardımcısı Neekens düşünmeli. Oyun tarzını değiştiren Sabri çok iyiydi. Sabri'yi hep eleştiriyordum. “Rakibe veya hakeme yanlış yapıyor” diye. “Sen topunu oyna” diye ısrarla yazdım. Yalnız ben değil, çok kişi Sabri'yi ikaz etti. Sabri akıllanmış, futbol oynuyor. Aferin Sabri.