Gerçekten de izleyenlere harika bir maç izlettirdiler. Ligin tepesinde ve ligin en altında bulunan iki takımın mücadelesi ikinci devrenin keyifli geçeceğini ve oynanacak olan maçların mücadele yönünden üst düzeyde olacağını gösterdi. Umarım bundan sonra oynanacak olan maçlar bu maçta olduğu gibi bol pozisyonlu, bol gollü ve maçın son dakikasına kadar mücadeleyi bırakmayan takımların gösterisine sahne olur.
Maça gelince,
Fenerbahçe maça iyi başladı. Alex'in cezalı olmasından dolayı Fenerbahçe bu maça
Semih ve
Güiza'yı ikili forvette oynatarak daha önce hiç denemediği 4-4-2 sisteminde başladı. Anlaşılan
Daum, Alex'in olmadığı maçlarda bu sistemle oynaması muhtemel gibi görünüyor. Sahanın ağır olması ve yağan aşırı yağmurun sahanın bazı bölgelerinde su birikintileri oluşturması Fenerbahçe'nin ayağa pas yapma şansını elinden aldı. Buna rağmen ayağa pasla çıkmayı deneyen Fenerbahçe defansı yaptığı pas hataları yüzünden zaman zaman rakibine kontratak şansı verdi. Hata yaptığını anlayan Fenerbahçe defansı saha şartlarına göre oynamaya başladı. Defanstan uzun toplarla çıktı ama bu sefer Güiza ve Semih bu topları indirmede ve tutmakta başarılı değillerdi.
Santos ve Wederson kanadı zaman zaman işlese de
final paslarında başarıları yoktu. Sağ kanat ise ilk devre hiç çalışmadı gibi.
Emre Fenerbahçe'nin orta sahasında en çok çalışan ismiydi. Cristian ise Emre'ye ayak uyduramadı. Buna rağmen Fenerbahçe az da olsa maçı
erken koparacak pozisyonları bulmadı değil. Hele 35.nci dakika da Güiza öyle bir gol kaçırdı ki akla ziyan. Rakip Denizli
spor'un ise ilk devre de kayda değer bir gol pozisyonu yoktu.
Fenerbahçe ikinci yarıda taraftarının desteğini de yanına alarak ilk yarıya nazaran daha tempolu oynamaya başladı. Maçı kazanma ve liderliğini devam ettirme isteği Fenerbahçe'li oyuncularda üst düzeydeydi. Denizli Spor'un ligde kalması adına kazanması gereken bir maç olduğu için ortaya koyduğu mücadele maçı daha keyifli bir hale getiriyordu. Semih ve Güiza ile bir çok gol pozisyonu yakalayan Fenerbahçe takımı günün başarılı kalecisi Özden' e takılınca golü bir türlü bulamıyordu. Ta ki 77.nci dakikaya kadar. Andre Santos'un frikik atışını bu dakikaya kadar maçın adamı olan Özden'in hatasıyla yiyen Denizli Spor mücadeleyi bırakmayarak 5 dakika sonra beraberlik golünü yeni transferi Youla ile atmayı başarıyordu. Bu Denizli Spor'un maçta ki tek tehlikeli gol pozisyonuydu. Beraberlik golünü yiyen Fenerbahçe kazanma arzusunu son dakikalara yansıtınca Özer ve Güiza'nın attığı gollerle hak ettiği maçı kazanarak liderliğe devam diyordu.
FENER'E UCUZ KART İHANETİ
Bu önemli maçı kazanarak haftayı 3 puanla kapatan Fenerbahçe, gelecek hafta gideceği
Sivas deplasmanında, bu maçta sarı
kart görerek cezalı durumuna düşen Emre,
Lugano, Cristian ve Andre Santos gibi 4 önemli oyuncusundan yoksun olacak. Sivas maçı Fenerbahçe için bu eksikler yüzünden zor geçeceğe benziyor. Bu oyuncuların gördükleri gereksiz kartlar Fenerbahçe takımına pahalıya patlayabilir.
Lugano, Santos ve Cristian'ın aldığı kartlar sanki bilerek ve haftaya oynanacak olan Sivas maçına gitmemek için alınmış kartlara benziyor. Eğer bu böyleyse gerçekten de Fenerbahçe takımına ihanettir. Böyle olduğunu düşünmek istemiyorum ama Fenerbahçe'li bazı oyuncuların maç seçtikleri aşikar.
Emre hariç diğer oyuncuların aynı dilden ve aynı milletten olması da ilginç. Gerçekten de bu kadar
ucuz kart görmemeleri gerekirdi.3 kart sınırında olan 5 oyuncudan dördünün kart görerek cezalı duruma düşmesi tesadüf olmasa gerek. Aslında Lugano ve Santos'a verilen kartın rengi sarı değil kırmızı olmalıydı. Sivas maçı kaybedilirse bu oyuncular yüzünden kaybedilir. Bunun farkındadır sanırım ucuz kart sahipleri.
Hasan ÖZER