Atıf Keçeci (Zaman): Kayıpla Başladılar
Son
şampiyon Beşiktaş,
Turkcell Süper Lig'in açılış maçını Büyükşehir Belediye
spor ile oynadı. Siyah-Beyazlı
takımın seyircisi
Atatürk Olimpiyat Stadı'na olan
ulaşım zorluklarından dolayı tribünleri boş bırakmıştı. Ancak taraftarların her şartta takımının yanında oluşunu bilenler bu durumu biraz da yitirilen heyecana bağlıyorlardı.
Hazırlık maçlarındaki
Kartal'ın kadrosunda tek değişiklik
Bobo'nun yerini
Holosko'ya bırakmasıydı. Bir de iki maç ceza alan tecrübeli file bekçisi
Rüştü Reçber, yerini Hakan Arıkan'a bırakmıştı. Siyah-Beyazlı takımın oyun anlayışı daha önceki maçlardan farksızdı. Kanatlardan iki bek bindirmelerle geliyor ve
kale içi ortalar yaparak pozisyon oluşturma düşüncesi devam ediyordu. Bu anlayışta stoperlerin ileri çıkışlarında kademe anlayışı zafiyeti yaşandığından rakibin kontrataklarında defans sıkıntılı anlar yaşıyor.
Mert Nobre ve Holosko ikilisi kale önü pozisyonlarını cömertçe harcadılar. Kartal'ın aradığı gol, onsekiz dışından
kalecinin uzanamayacağı sağ köşeye şık bir vuruş yapan yeni
transfer Michael
Fink'ten geldi. Geçen
sezonun son maçının golünü bir defans oyuncusu
İbrahim Toraman atarken, bu kez yine bir defans adamı
Michael Fink ilk golü kaydetti.
Büyükşehir'in beraberlik golü Beşiktaş defansı hakkında söylenenleri teyit eder nitelikteydi.
İbrahim Akın önce
Ernst, sonra
Yusuf Şimşek ve sonrasında
Ferrari'yi göstere göstere çalımlayarak skoru 1-1'e taşıdı. Bu pozisyonda ilk müdahalenin
İsmail Köybaşı'ndan gelmesi doğru olandı; ama
genç futbolcunun ileri çıkıştan geriye çabuk dönememesi koruduğu alanda boşluk oluşturdu.
AHMET ÇAKAR: DENİZLİ HAZIR DEĞİL(SABAH)
Geçen hafta Süper Kupa'da gördük,
Nihat Kahveci hiç hazır değil. Dün gece de oyuna ikinci yarıda giren Bobo ve Nihat takımın en kötüleriydi. Beşiktaş son 15 dakikadaki şuursuz
baskısı dışında hiç tat vermedi. Neredeyse tüm
kontrol Büyükşehir Belediye'nin elindeydi. Önce sol ve sağ kanat oyuncuları İsmail Köybaşı ve Erhan
Güven'den bahsedelim. Defansif yönleri iyi ama ofansa çıktıklarında yalnız kalıyorlar. Böyle olunca da Beşiktaş iki kanadı iyi kullanamadı. İlk yarıda Yusuf ve Tello çok aksadı. Sadece Büyükşehir Belediyesi çıkarken kaptırdıkları topta pozisyon buldu Beşiktaş. Eğer Holosko ve Yusuf'un herhangi bir
sakatlıkları yoksa onları çıkarmak hataydı.
HAŞMET BABAOĞLU: KANATLAR ÇIRPMIYOR(FOTOMAÇ)
Şampiyon Kartal, sezonun ilk uçuşunu Olimpiyat Stadı'nda gerçekleştirdi. Nasıl buldunuz Beşiktaş'ı? Süper Lig'in ilk maçında Beşiktaş'ın manzarası şöyle... Mustafa Hoca pek rastlamadığımız biçimde stresli, hatta sinirli... Sahanın ortası Ernst ve Fink'e emanet edilmiş ama kanatlar Allah'a emanet! Tello tatsız tuzsuz, üstelik iki toptan birini rakibe atıyor; Yusuf içeri girmeyi seviyor; İsmail ve Erhan henüz güven vermiyor.. Holosko yine boş alan buluyorsa koşuyor ve vuruyor ama yine gördük ki, ilk onbirde yer aldığında
rakip takım bunu çabuk kavrayıp önlem alıyor.. Oysa Nihat ve Bobo oynadığında, bu ikili rakip
savunma üzerinde en azından
psikolojik baskı yaratıyor.. Ha, unutmadan! Mustafa Hoca 10 numara arıyor ama bir de stoper baksa, iyi olacak! Toraman sakat,
Sivok ve Ferrari dışında stoper yok. Oysa
Şampiyonlar Ligi, sağlam stoper ister...
ERMAN TOROĞLU: O GOL DE OLMASA (HÜRRİYET)
Sezon başı
hazırlıklarında herkes attı, tuttu. Transfer bombaları vardı,
takımlar müthiş oynuyorlardı. İnanılmaz hazırlandılar lige. Dörde bölerlerdi, altıyla çarparlardı falan filan... Ama, iş puan mücadelesine gelince kazın ayağı öyle değil. Sezon başı olmasına rağmen mücadele kötü değildi. Kaliteli futbol var mıydı? Yoktu. Pozisyon var mıydı? Eh işte, yok gibi bir şey. Galip gelmeye mecbur olan takım kim? Beşiktaş. O zaman sahada rakibine bastıra bastıra oyunu kenara açacak, kaleye şut atacak, verkaç yapacak, topa vuracak takım hangisi olmalı? Beşiktaş. Bir tane düzgün vurdular. O da gitti gol oldu. Kaleci hatası var mı? Var. Maçın en güzel hareketi İbrahim Akın'ın attığı gol. Başlangıcından, bitimine kadar kalite ve kabiliyet akıyor. Şu gerçek de var.
Ceza alanı dışında bu hareketleri yaparsanız, sizi ikincide aşağıya indirirler. Ama, İbrahim Akın gibi kabiliyetli adamların, şahsi becerisi yüksek futbolcuların ceza alanı içinde bunları yapmaları gerekir. Nedeni de şu. Sen defans adamına göre daha önce düşünüyorsun. Tabiri caizse bu pozisyonlarda defans, forvet adamına gebedir. Yaptığı her harekete karşılık veremez. Bir yerde durmaya mecburdur. Hareket edemezsin. Kasılırsın. Dün gece de öyle oldu. İbrahim Akın, dört tane üst üste mükemmel hareket yaptı. İlk gelen topu çok zor pozisyonda stop edişinden, gol olana kadar.
RIDVAN DİLMEN: İSTATİSTİĞİ BOZMADILAR (MİLLİYET)
Birbirlerine bugüne kadar üstünlük kuramayan iki takım dengeyi sarsmadı. Zaten sahadaki oyuna bakıldığında aralarında bir fark da yoktu Sezonun ilk maçları için "zor olur" derler. Ancak baktığımızda
İstanbul Büyükşehir Belediye ile Beşiktaş 5. kez karşı karşıya geliyor. Bundan önceki iki maç berabere bitmiş, birer kez taraflar kazanmış. Attıkları ve yedikleri de aynı. Bir tanesi 106 yıldır mücadele ediyor, diğerinin üçüncü sezonu. Bir tanesi geçen yılın şampiyonu, diğeri son üç haftada küme düşmekten kurtulmuş.
Oyunu izliyoruz iki takım arasında hiçbir fark yok. Beşiktaş'ın gol pozisyonlarında iki fazlası var. Hoş Belediye'nin hiç yok ya... İkinci bir ayrıntı; Avrupa'da da ligler başladı. Maçı izlerken göz ucuyla da dün başlayan Bundesliga'daki
Wolfsburg -
Stuttgart karşılaşmasına bakıyorum. Tribünler tamamen dolu. Merak ettim,
Alman İkinci Lig'indeki maçlara baktım, onlarda da
iğne atsan yere düşmez. Bizde geçen yılın şampiyonu sezonu açıyor, hem de çok kaliteli yeni transferleriyle, tribünlerde altı bin kişi sayamazsınız. Ne yazık ki Türkiye'de
stat seyircisi yok. Beşiktaş, Belediye karşısına
Fenerbahçe maçındaki savunma ve orta sahası ile çıktı. Tek fark Bobo'nun yerine Hosolko ilk 11'deydi. Bir de mecburiyetten cezalı kaleci Rüştü'nün yerine Hakan görev aldı. İlk 15 dakika bol faullü geçti. Oyun bir türlü tempo kazanmadı. Fink ile öne geçen Beşiktaş beş dakika idare edemeyince Belediye ilk atağında beraberliği sağladı. Bu yüzden oyun disiplininden kopacak bir pozisyona düşmedi.
Sanlı Sarıalioğlu (Yeni Şafak): Akın Affetmiyor
İlk yarının bilançosu şöyle: Beşiktaş 3, 19, 20, 29, 37, 38. dakikalarda 6, Büyükşehir 24, 31. dakikalarda 2 pozisyona girdi. Devre 1-1 sona erdi. Bu istatistik acaba şunu mu gösteriyor. Beşiktaş çok iyi oynadı, mükemmel organizasyonlarla pozisyonlar buldu ancak son vuruşlarda beceriksizdi. Durum beceriksizlik dışında hiç de böyle değildi. Beşiktaş ahım şahım oynamadı. Büyükşehir savunma yapmasını bilmediği için Beşiktaş elini kolunu sallayarak pozisyonlar buldu.
İyi oynamamanın nedeni hiçbir oyuncunun etkin rol üstlenmemesiydi. Yusuf uzunca süre sol kanatta uyudu ve uyuttu.
Beşiktaş ikinci yarıya kulübedeki iki gol silahını (Bobo-Nihat) oyuna alarak başladı. Ancak bu ikiliyi Denizli çok yanlış kullandı. Şimdi soruyorum; Mustafa hoca Bobo'nun sol çizgide başarılı olamadığını bilmiyor mu? En son Süper Kupa maçında bunu görmedi mi? Bobo'dan sol kanat oyuncusu yaratılamaz. Nihat'ı da rakip kaleden uzakta oynatarak çok zor verim alabilirsiniz.
Fink golünü attı ancak onun dışında, özellikle de ofansif yönde, fazla bir şey yapamadı. Ernst çok koştu, çok çalıştı, o da üretken değildi. Nobre'nin yardımcısı yoktu. Tek başına kaldı. Bobo ve Nihat tek olumlu iş yapmadan maçı noktaladılar, resmen döküldüler.
Maçın sonlarına doğru Tello'ya yapılan hareket bana göre penaltıydı. Hakem nedense bunu görmezlikten geldi. Daha ilk maçlarda böylesine hayati yanlışlar yapılırsa devamında ne olur doğrusu bilemiyorum.