Bu maçı önemli kılan,
Beşiktaş'ın
şampiyonluk yarışındaki durumunu netleştirmesi,
Eskişehir'in de kümede kalmasını belirlemesi olduğu kadar ev sahibi takımı çalıştıran ant-renörün Kara Kartal'ın
efsane futbolcularından biri olması şüphesiz.
Siyah-Beyazlı takımın tarihe geçmiş kaptanlarından
Rıza Çalımbay'ın çalıştırdığı Eskişehir, bu
sezon kadro eksikliği ve herkesin kabul ettiği
hakem hataları sebebiyle istediği noktaya bir türlü gelemedi. Bu şanssızlıkları göz önünde bulunduran Çalımbay, her ne kadar Siyah-Beyazlı camiaya yıllarını vermiş olsa da Beşiktaş'tan mutlaka puan almak zorunda olduklarını söylüyor.
Taraftarı ve camiasıyla her zaman Türk futbolunda farklı bir yere sahip olan Eskişehir de bu karşılaşmayı bekliyor. Biz de Çalımbay'la yaptığımız görüşmede takımın son durumunu ve şehrin atmosferini konuştuk.
Rıza Çalımbay, her iki taraf için de zor bir maç olacağını dile getiriyor. Kendilerinin puana ihtiyacı olduğunu, Beşiktaş'ın da aynı şekilde kazanma zorunluluğunu hatırlatıyor. Saha ve
seyirci avantajını kullanarak en az bir puanı hedefleyen tecrübeli
teknik adam, bunun ligin sonunda ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyor. Sadece kendileri için değil, ligin genelinin sürprizlere açık olduğuna değinen Çalımbay şöyle devam ediyor: "İki galibiyet aldığınızda bir anda yukarıya sıçrıyorsunuz. İlginç puan kayıpları herkesi şaşırtabiliyor. Biz bu sezon çok hakem hatası yaşadık. Umarım bunlar Beşiktaş maçında tekrar etmez. Hatalar sebebiyle şimdi kritik bir sınırda bulunuyoruz."
Beşiktaş'la Eskişehirspor'un 1981-82 sezonunda da bugünküne benzer kritik bir maç oynandığını hatırlattığımız Rıza Çılambay, o karşılaşmada kendisinin de
forma giydiğini anlatıyor: "Beşiktaş kazanırsa şampiyon oluyordu, Eskişehir kazanırsa kümede kalıyordu. Biz 2-1 öndeyken çıkan olaylar sebebiyle maç yarıda kaldı. Beşiktaş 3-0 hükmen galip gelerek 15 yıl aradan sonra şampiyon oldu." Şehirde o dönemki havanın olup olmadığını sorduğumuz Çalımbay, herkesin Beşiktaş'tan puan alacaklarına inandığına dikkati çekiyor. Centilmence ve iki takıma yakışır nitelikle bir 90 dakika olmasını diliyor. Sözü ligdeki 'tezgâh' dedikodularına getirdiğimizde Çalımbay net ifadeler kullanıyor: "Ben öyle şeyler bilmem; ancak bütün sezon boyunca
hakemler konusunda yaşadıklarımız ortada. Kimse ile ilgili bir art niyete sahip değiliz; fakat hakemler de bizi mahvetti. Kalan maçlarda böyle 'tezgâh' gibi laflar gündeme gelmez."
SİVASSPOR'UN BAŞARISI TAKDİRE ŞAYAN
Şampiyonluk yarışını değerlendirmesini istediğimiz Rıza Çalımbay, Beşiktaş ile Sivas'ı diğer rakiplerine oranla daha avantajlı buluyor. Sivasspor'un başarısının Türk futbolu adına çok önemli olduğunu vurgulayan Çalımbay, aynı potansiyelin Eskişehir'de de var olduğuna işaret ediyor: "Sivas'ın elindeki imkânlarla yaptıkları takdir edilecek bir durum. Eskişehir'de de futbol ve
taraftar adına bu hava var. Ancak biz geldiğimizde ne çalışacak doğru bir tesis ne de kadro vardı. Biz bir şeylerin altyapısını oluşturduk. Maddi olarak sıkıntıları hissettirmemeye çalıştık. Hakem hataları olmasa, daha da yukarıda olabilirdik. Yatırımlarla gelecek yıllarda bu potansiyeli kullanabiliriz."
Beşiktaş'tan devre arasında kiralanan Batuhan
Karadeniz ile Emre Özkan'ın
sözleşme gereği Siyah-Beyazlı takıma karşı oynayamayacağını açıklayan Çalımbay, geçtiğimiz günlerde kadro dışı bırakılan; ancak daha sonra affedilen Batuhan konusuna da değiniyor: "Batuhan
genç bir
oyuncu, öğrenmesi gereken birçok şey var. Onun yaptıkları affedilemez şeyler. Biz sahip çıkıp eğitmezsek kaybolur giderler. Şimdi verdiğimiz bu şansı iyi değerlendirmek zorunda."
Youla'nın tek derdi
İbrahim Toraman
Süper Lig'de yarın Beşiktaş'ı ağırlayacak Eskişehirspor'un golcü
futbolcusu Youla,
Türkiye'de kendisini en fazla zorlayan defans oyuncusunun İbrahim Toraman olduğunu söyledi. İbrahim'in kendini çok iyi tanıdığını belirten Youla, "Bana karşı hep sert oynuyor. O, beni çok zorluyor." dedi. Birkaç maç daha kazanmaları halinde ligde kalacaklarına işaret eden Gineli futbolcu, bir süre mücadele ettiği
Fransa ile Türkiye ligini de karşılaştırdı: "
Fransa ligi daha sıkıcı, yalnızca gol yememeyi düşünüyorlar. Türkiye'de ise hep hücum düşünülüyor ve daha zevkli maçlar oynanıyor."
TEMEL YİRMİBEŞOĞLU