Antrenörlük kursu için bulunduğu
İstanbul'da
Alman Bild gazetesine açıklamalarda bulunan Ümit, ''Ben Köln'lüyüm'' dedi.
İstanbul ve Köln'ün ortak yönleri olduğunu belirten Ümit,
Boğaziçi ile Ren nehri arasındaki benzerliği buna örnek gösterdi.
Her iki kentteki
futbol taraftarlarını da ''çılgın'' olarak nitelendiren Ümit, ancak İstanbul'daki karmaşada yaşamanın zor olduğunu ve bir an önce Köln'e dönmek istediğini belirtti.
Köln'ün güzelliklerini öven Ümit, ''Çocuklarıma nerede yaşamak istediklerini sordum. Bana 'Köln' diye
cevap verdiler. Köln'de
yabancı olduğumuzu hiç hissetmiyoruz. Köln taraftarlarının bana sahip çıkmasını da hiç unutmayacağım'' dedi.
FC Köln'ün alt sıraları hak etmediğini de savunan eski
futbolcu, ''İkinci ligde bile 50 bin taraftarı olan bir kulüp
UEFA kupası için mücadele etmeli. Aileler çocuklarına maça gitmeleri için ek
harçlık bile veriyorlar'' diye konuştu.
Ümit'in, Fenerbahçeli Deniz Barış'a ait Josefine kafetaryasına ve yat limanındaki Jardin adlı restorana sık sık gittiği belirtilen gazete haberinde, Ümit'i bir manavdan
alış veriş yaparken ve restoranda yemek yerken gösteren fotoğraflar da yer aldı.