İstanbul Aydın Üniversitesi'nde gerçekleştirilen ''Lider Yönetici ve Transfer Politikaları'' konulu panele katılan
Ali Şen, başarı beklenen ortamda başarıyı
vaat eden kişinin bunu gerçekleştiremediği takdirde gitmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
''Böyle yapmazsa gitmeye zorlanır.
Başarı gelmezse mendil sallanır. Kaç kişinin bunu seslendirdiği önemli değildir. Bu
Real Madrid'de de böyledir. Kimse bunu dillendirenlere bir avuç
taraftar diye bakmasın. Şampiyonluk beklenen ve bunun sözünü veren başkandan başarı beklenir. Büyük kulüplerde başarı gelmezse ya başkan, ya antrenör, ya da takımın
yıldız oyuncusu gider. Büyük kulüplerde antrenör değiştirmek doğaldır. Başarı getirmeyen başkanın da görevini bırakması doğaldır. Bırakmazsa istifaya zorlanır.
Süleyman Seba gibi bir dev geldi. 'Ahmet Dursun, Seba gitsin' denildi. Süren, en başarılı başkandı, kimse 'Yeniden başkan olsun' demedi.''
Ali Şen, geçmişte takımı
şampiyon yapan Brezilyalı
teknik adam Perreira'nın neden gönderildiği sorusunu ise ''Perreira başarılıydı. Yakın dostumdur. Dün
akşam da başkana
tavsiye ettim, Aragones gitsin, Perreira gelsin diye. Perreira'nın ayrılma nedeni eşinin
göğüs kanseri olmasıdır. İnşallah tekrar gelecek. Bütün mesele güven ilişkisine bağlı'' diye yanıtladı.
Bir Başkan Kendi Taraftarlarıyla Zıtlaşmamalı
Ali Şen, öğrencilerden birinin, mayıs ayındaki kongrede ağırlık koymasını istemesi üzerine ''Bizim kulüpte olanlar
Galatasaray veya
Beşiktaş'ta olanlardan farklı değil. Bir başkan kendi taraftarlarıyla zıtlaşma hakkına sahip değil. Başkan da, taraftar da, antrenör de hata yapabilir. Birbirlerine karşı
sabırlı davranmaları gerekir. Bu olmazsa
kavga öfkeye, öfke de kaosa götürür. Bu hafta çok rahat bir şekilde stada gidin.
Perşembe günü bu konuyu başkanımla konuşacağım'' diye konuştu.
Şen, ''Taraftar her kulübün velinimetidir. Başkanın veya
yöneticilerin her grupla, gazeteci, taraftar ve diğer gruplarla ilişkisi iyi değilse onun yöneticiliği iyi değil demektir. Başkanlığa
aday olduklarında basınla yakın olanlar başkan olduktan sonra basından kaçıyorlar'' dedi.
Başkan adaylarının başkanlığa
rant ve ün için aday olduklarını söylediklerini dile getiren Ali Şen, ''Bu doğru değildir. Büyük kulüp başkanlığı fedakarlık ister.
Allah onlara sabır versin. Tüm taraftarların yönetime ve başkana saygılı olması gerekir. Sıkıntıya ve gürültüye kimse talip olmak istemez. Yöneticilerin ayrıca bilgili, kültürlü ve zeki olması gerekir'' diye görüşlerini aktardı.
Sivasspor'u Kutluyorum
Ali Şen, üstün performans sergileyen Sivasspor'u da elde ettiği başarılardan dolayı kutladı.
Ligde mücadele eden 4 büyük kulübün her
sezon şampiyonluk iddiasıyla mücadele ettiğini hatırlatan
Fenerbahçe Kulübü'nün eski başkanı, şunları söyledi:
''Bu da ligin kalitesini aşağı çektiği gibi Avrupa'da ön plana çıkmayı engelliyor. Bunu bu yıl Sivasspor yıktı geçti. İnanılmaz başarı elde etti. Başarıda payı olanları
tebrik ediyorum ve inanılmazı gerçekleştirmelerinden dolayı çok sevinçliyim. Ayrıca 20
Mayıs'taki
UEFA Kupası finalinde en büyük dileğim finalistlerden birinin Galatasaray olmasıdır.'' Türkiye'de holiganizmin hiçbir şekilde zarar verici boyutlara ulaşmadığını savunan Şen, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Rekabetin olduğu yerde didişme vardır. İyi ki var. 1924 yılında Galatasaray-Fenerbahçe maçından sonra
Atatürk bir yemek veriyor.
Yemekte 3 Galatasaraylı, 2 Fenerbahçeli oluyor. Kendisi 'Ben de Fenerbahçeliyim. Üçe üçüz' diyor. En çok
küfür yiyen kulübün başkanı olarak, hiçbir şekilde taraftarlardan yanlışlık görmedim. Taraftarlarımızın iyi yolda olduğunu görüyorum. Umutlu olduğumu belirtmek istiyorum. Son yıllarda Türkiye'deki holiganizmin sınırı aşmış, şiddete doğru gittiği düşüncesine katılmıyorum.''
Eski
İstanbul Üniversitesi Rektörü ve Beşiktaş Kulübü
Kongre Üyesi Mesut Parlak da Türkiye'de
futbolun çok önemli bir oyun olduğunu,
Futbol Federasyonu ve kulüp başkanlarının bunu doğru yönlendirmesi halinde Türkiye'nin önünde kimsenin duramayacağını söyledi.