"Dün o kadar keyifliydim. O kadar güzeldi ki. Televizyon başında ışıklar, büyülü atmosfer. Taraftarın görüntüsü. Başkan konuştuğu an bütün neşem gibi. 'I Love You Alex' demeyen taraftar yok. Herkes Alex'ci. Taraftar heykel dikti. Bu yıl Alex yoktu ama Aziz Yıldırım'ın bu 6. şampiyonluğu. En kritik yıllarında Alex hep cankurtarandı. Takım ve Aziz Yıldırım Alex öyleydi. O demeliydi ki "Brezilya'da olan ve bizi televizyon başından izleyen eski futbolcular için haydi beraber söyleyim, 'I Love You Alex' diye berabere bağırsaydı? Ben söylüyorum deseydi?" Herkes sevinirdi, keyif alırdı.

Bizim başkan bu. Bugün üzerinde yer alan stresi unutmayalım ama doğru yapmadı, olmadı. Keşke o tarzda bir konuşma olmasaydı.

1996'da şampiyon olduğumuzda, Altay maçı, veda maçında sahaya indim. 'Bütün şampiyonluğu benden biliyorsunuz. Ali Şen başkan Fenerbahçe şampiyon. Halbuki yönetimde Şadan Kalkavan işi bitirdi, çalımı ben atıyorum' dedim. Kahramanları başka."

"Fenerbahçe'nin 19. şampiyonluğu. Öyle bir kutlama yaptılar ki, dünyada bir kulüp şampiyonluğu kazandığı zaman, taraftarı, bütün sezon çalışan gazetecisi, profesyonelleri, amatörleri, kongre üyesiyle şampiyonluk böyle kutlanır gösterdiler. Barcelona, Manchester, Real Madrid dahil böyle bir kutlama olmamıştır. Hepsini tebrik ediyorum.

Fenerbahçe ilk defa şampiyon olmuş gibi kutlama yapmıyor. Fenerbahçeliler ne oluyor, dünya şampiyonu olmuş gibi düşünülmesin. Bu yıl ayrı, zor bir yıldı. "

"Bu yıl aslan payını üç kişide görüyorum. Sonra futbolcularda. Bunlarda sırasıyla Aziz Yıldırım, Yüksel Çağlar ve Ersun Yanal'dır. Burada Yüksel Çağlar'ın çok ciddi bir payı var çünkü Ersun Yanal'ı o bu takımın başına getirdi. Ersun Yanal takımı kendine has oynattı, Kocaman'ın devamını getirmedi. Ne de başka bir kulüpten örnek aldı. Bildiğini yaptı. Futbolcuların takımın ferdi olduğu sürekli 'Biz 24 kişiyiz' diyerek vurgu yaptı. Ersun Yanal bu sezon şampiyonluğun yönetimden sonra en büyük mimarlarından."

"Fenerbahçe Kulübü yöneticilerini tebrik ediyorum. Etnetesandı, 50 yıldır bu kulübün her şeyini bilen biri olarak şunu diyebilirim yöneticilerin yarısını tanımıyorum. Hem heyecanı azaltmadılar, hem de başkanın yanında oldular. Yönetim kurulu üyelerinin hiçbiri ters olarak ortaya çıkmadı. Teker teker alınlarından öpüyorum.

Zor yıl demekte kastım şu aslında. Sezon başında kötü başladı. Esas saha dışı olaylardan, yenilen darbelerden 'herkesin gözünde olan bu futbolcuları takım haline' sokan kişi Ersun Yanal'dır."

"Ersun Yanal'ın kulübe gelişi de şık değildi. Yedekte beklettiler. Sezon sonu da aynı durum. Ersun'un adı Mersun soyası da Manal olsaydı. İngiliz, İspanyol, İtalyan olsaydı ligin bitimine üç hafta değil ligin bitimine 6 hafta kala şampiyon olacağı belliydi. Mukavalesine madde koyardı. Sözleşmesi uzardı. Gelecek yıl maaşı da iki katına çıkardı. Yöneticiler de 'Ne adam ilk yıl geldi şampiyon yaptı. Futbolcuların performansını yükseltti' derlerdi. Mersun Manal'ı ne gece kulübünde gördük, ne başka bir yerde gördük diye 6 ay öncesinde kapısını çalıp yöneticiler sözleşme yapmak isterdi. Ersun, Türk olduğu için bugünkü yönetim bunu yapmadı.

Son dönemlerde başarıyla ilgili yönetimin Ersun Yanal'la igili yorumu yaklaşımı çok hoş değil bunlar Ersun'un gururuyla oynamadır Ersun hocanın gururuyla oynamasınlar. Bence Fenherbahçe yönetimi aldığı maaşın bir o kadarını zam yapsınlar. Ersun'la Üç yıllık da sözleşme yapmalılar."

"Bu sene Fenerbahçe'de en büyük pay Ersun Yanal'dır. Oyuncu olaraksa hepsi. Yanal'ı çok farklı yere koyuyorum. İlk defa camiaya geliyor. Karışık bir yıl. Zor bir başkan. Sinirli, stres içinde olan biri. Bunlara rağmen takımı bunlardan uzak tutacak, hem de konsantrasyonu sağlayacak, politikaya karışmayacak. Bu teknik direktörlükten öte çok başarılı bir yöneticiliktir. Yılın antrenörü Ersun Yanal'dır." (Sporx)