İşte Ali Koç'un açıklamaları
F.Bahçe'nın bu hafta yapacağı secimler konuşuluyor. Kongrenin F.Bahçe'ye hayırlı olmasını diliiyorum. Ben iki dönem yöneticilik yapma şerefine nail oldum son yönetim kurulunda affımı istedim. Özellikle 3 Temmuzda yönetici olarak yaşadım. Bu zorlu süreçte F.Bahçe'nin farkını yaşadı ve gurur duydum. Çok büyük sıkıntıları taraftarı sayesinde bu camia ekonomisini büyüterek devam etti. Kutsal F.Bahçe taraftarına teşekkür ederim.
Hepinizin bildiği gibi ayrıldıktan sonra hakkımda bir çok iddia ortaya atıldı. Gerçekmiş gibi pek çok konu vardı. Ama ben hiç bir açıklamada bulunmadım. Artık bazı bilgileri sizlerle paylaşıyorum.
Sizler bizden daha çok sağlıklı bir sonuca varacağınızı sanıyorum, Şansımla ilgili konuşmak istiyorum.
1907 F.Bahçeliler derneğinin tek bir amacı vardır. F.Bahçe'yi desteklemektir. Derneğin tüzügünde yazıldıgı gibi vizyon koymaya ve sorumluluk almaya bağlıdır. Pek çok yönetimlerde ve adayların oldugu zamanlar 1907 derneğinden adaylar olmuştur. Biz gelir geçeriz ama F.Bahçe kalıcıdır.
1907 olarak desteklenecek bir aday olması söz konusu değildir. Adaylar arasından bir adayı desteklemek doğru değildir. Amacımız sadece F.Bahçe kulübünü desteklemektedir. 1907, F.Bahçe kulübüne yıllarca hizmet etmiş bir kurumdur. Türkiye'deki stadların değişmesinde Fenerium tribününde sattığımız 5 milyonluk kombinelerde destek olmuştur.
3 Milyon TL basketbol şubesine katkıda bulunduk. 20 yılda kısaca yaptıklarımızı hatırlatırken 1907 dernegi F.Bahçe aşığı insanların olduğu bir kurumdur. Üyelerin belli bir adaya oy kullanacağı gibi haberler doğru değildir. 1907 derneği de serbest olarak oy verecektir. Derneğimiz hiç bir şekilde taraf tutmaz.
M.ALİ AYDINLAR İLE SORUNUM YOK
Benim bugüne kadar sayın M.Ali Aydınlar ile kişisel sıkıntım ve husümetim olmamıştır. Kendisinin F.Bahçe için en iyileri yapmasından şüphem yok. Kişişel sorunum olsaydı Avrupa Şampiyonu olan Voleybol takımımız için ilk tebrik ettiğim kişi M.Ali Aydınlar olmuştur.
TFF başkanlığı zor bir görev ve ağzınla kuş tutsan yaranamazsın. Birde şike süreci eklenince daha zor bir görev olmuştur. Ama hassasiyet ile görev sürdürülmüstür. Spor Kurumunun rolüyle işler yönetilseydi işler bu kadar karışmazdı. Alınan kararları ve sergilenen yönetim şeklini ele alırsak büyük yalnışlıklar ve hayal kırıklıkları yaşanmıştır.
3 TEMMUZ SÜRECİ
3 Temmuz sürecinin meydana geldiği şekilde F.Bahçelilere aktaracağım.
F.Bahçe ve ilgili kişilere yapılan haksız muameleyi anlatmıcam. 3 Temmuz Pazar günü dünya spor tarihinde eşi benzeri olmamış bir operasyon yapıldı. Operasyon içerisinde gizlilik olmasına rağmen gizlilik ihlalleri ortaya çıkmıştır. Basın yasağı dahi uzun süre getirilmedi.
Pek çok kere basın yasağı için başvurduk ama bunu başaramadık. Bu yasağın getirilmemesi benim operasyona farklı bir gözle bakmama neden olmuştur. Eğer bu yasak olsaydı ülkemizde yıllarca taraftarlar arasında nefret tohumları dikilmezdi. Uluslararası piyasada Türk futbolunun imajı kötü olmazdı.
Ben o zaman başkan olsaydım Adli birimlere gider gizlilik ihlalinin neden olması gerektiğini anlatırdım. Gerekiyorsa devletin en tepesine gider lütfen basın yasağı getirin der ve bunun için mücadele verirdim.
F.Bahçe kamuoyu önünde suçlu olarak görünmüştür. Bazı rakiplerimizin tutumu, medyada F.Bahçe düşmanlığı hem TFF'yi hem de UEFA'yı baskı altına almıştır. Basın yasağı olsaydı bunların hiç biri olmazdı. Sayın M.Ali Aydınlara bu durumu sorun.
TFF'nin verdiği etik kurulu raporu malesef UEFA'nın temel dayanağı olmuştur. M.Ali Bey 21 Temmuz'da nasıl bu denli yanlı bir rapor vermiştir. F.Bahçe'nin kaderi ne şiş yansın ne kebap durumundan dolayı bu etik rapor yüzünden belirlenmiştir.
Kozmik odada etik kurulu raporu hazırlandı. Neden bu odada hazırlandı. Çünkü gizli kalması istendi. Peki nasıl oldu da medyaya sızdı. Bu odada bir medya mensubu vardı ve basına sızdı.
Doğal olarak M.Ali Aydınlar'ın üstünde bir baskı oluştu. Bu baskı neydi. Siz üzerinizde F.Bahçe forması çıkaramadığınız için ülkeyi riske atıyorsunuz durumuydu. Platinin düşünce buydu. Ve Aydınların sık sık dile getirmesi bu nedenleydi.
15 ağustosta verilen bu etik rapordan sonra UEFA topa sokuldu ve olağanüstü davranmasının nedeni TFF'deki bazı üyeler neden olmuştur. Rapordan bir kaç gün sonra UEFA müfettişi savcılardan bilgi aldı ve ülkemiz küçük düşürüldü ama TFF sanki bu olayı bir methiye gibi gösterdi. Halbuki TFF, UEFA'ya sen kimsin niye buraya geliyorsun benim polisim var savcım var diyemedi.
Türk futbolunu temsil eden kişilerin UEFA'ya hesap soracağına bunları yapması insanın gücüne gidiyor. Bir kaç ay sonra bu müfettiş yalancı konumuna sokulmuştur. Hangisi doğru bu gerçek ortaya çıkacaktır.
UEFA niye topa girdi. Muhattap olduğu kişiler F.Bahçe'nin şike yaptığını düşündüler. Yüzde bir bile şike yapmama olasılığının olmadığını yazdı. Siz gidiceksiniz ben karar alamadım diyeceksiniz tabiki gelir UEFA karar alır. UEFA'ya değil muhattaplarına kızalım.
Müfettişin ayırılmasından sonra meşhur İnfantino mektubu bize ulaştı. 24 Ağustos'ta F.Bahçe'nin Şampiyonlar Liginden men edildiğini öğrendik. Spor hukukunda bir ilk yaşandı. Resmi prosedür işletilmeden hiç bir savunma alınmadan F.Bahçe cezalandırıldı. Bunun hesabını er geç birileri verecektir.
Bu dönemde UEFA'nın çok ciddi süreç hatası yaptığını düşünen avukatlar yerel mahkemeye gitmemizi düşündüler ama biz futbol mahkememizi seçtik. Önemli oyuncularımızı elimizden çıkardık onlar yerine başka oyuncuları aldık. Yarım puanla şampiyonlugu kaçırdık ve ekonomik olarakta zarar gördük.
O dönemin TFF Başkanı iyi niyetli çalışmış olabilirler ama UEFA'ya karşı dik duramayarak onların kurallarına karşı gelemeyerek Türk futbolunu koruyamamışlardır. Sayın Aydınların ilk günden F.Bahçe'nin suçluluğunu kabul etmiş ve objektifliğini kaybetmiştir.
O sezon nasıl şampiyonlugunu kazandığımızı bilirken TFF Başkanı spor hukukunun belirlenmis sürecini uygulamak yerine zararın neresinden dönersek dönelim mantılığıyla hareke etmiştir.
Neden her olay F.Bahçe'nin etrafında döndü onu da sorun M.Ali Aydınlara.
Sayın Aydınların ilk günden izlediği yol haritası F.Bahçenin her olayda alehine karar çıkmasında rol oynamıştır. Siz gizlilik ihlalini yapacaksınız adil bir yargılama için dua edeceksiniz bu olmaz. Sayın Aydınların spor hukuku konusunda yetersiz ve bilgisiz olması bu konuda önemli bir noktadır. Sen müfettişini yollama diyememiştir UEFA'ya. Senin muhattabın benim dememiştir. Kararsızdır ve gel gitler yaşamıştır. Liglerin ertelenebileceğini söyledi sonra vaktinde başlayacak dedi. Sıcaklardan dolayı başlamaz dedi. Kendi istifasında da ettim dedi etmemedim dedi. Hangi ruh halinde o işi yönetmeye çalıştığını anlatmaya çalışıyorum. Medyayla çok konuştu ve kendisiyle çelişkiye düştü.