FLAŞ HABER: Galatasaray Başkanı Adnan Polat, yönetim kurulu üyeleri Mehmet Helvacı, Doğan Yalçınkaya ve Mehmet Eşkinat'ı istifaya davet etti. İŞTE POLAT'IN AÇIKLAMALARI; "Tüm Galatasaraylılara selamlar, sevgiler. Yoğun bir Ocak ayı yaşıyoruz. Hayatımın en yoğun olduğu 20 gün yaşadım. 11 Ocak'ta Ali Sami Yen'e veda ettik. 12 Ocak'ta yeni divan kurulu üyelerinin beraatlarını verdik. 15 Ocak'ta TT Arena'nın açılışı, sonra Antalya maçı. Ocak ayını ayrıca malum sıkıntılarla geçiriyoruz. Ben hukukun üstünlüğüne inanan bir kişiyim. Milletine ve devletine bağlı biriyim. Irk dil ve din önemli değildir. Siyasi görüşlere de saygı gösteririm. Kul hakkı yemekten korkarım . Ali Sami Yen'e kaçak girerek Galatasaraylılığım başladı. Yıllarca Ali Sami Yen tribünlerinde zamanımı geçirdim. Galatasaraylılığımı kimse ile tartışmam. Kimse bana Galatasaraylılığı ve taraftarlığını öğretemez. Özellikle dikkat ettiğim kendi kurallarım vardır. Her kararda 1. kural Galatasaray'ın menfaatleridir. Geleneklere bağlı hareket ederim. Birliktelik en önemli unsurdur. Herhangi bir yerden seslenirken 25 milyon Galatasaraylı'ya seslenirim. Ben Galatasaray'ı her zaman siyasetin dışında tutmaya çalışmışımdır. Galatasaray'ın içinde siyaset olmaz. Değişik inançlarda, ırklarda milyonlarca insan vardır. Galatasaray bir spor kulübüdür bu nedenle de siyaset üstüdür. Kimse Galatasaray'ın üzerinden siyaset yapmasın." 1996'DAN SONRA GALATASARAY'A GERİ GELMEYECEKTİM "1996'da Galatasaray'dan ayrıldım sonra da geri gelemeyecektim. 2006'da Özhan ağabey geldi ve beni tekrar geri çağırdı. Taraftar beni istedi, ben de işimi gücümü bırakarak buraya geldim. Mart ayında durum değerlendirmesi yapınca 20.45'leri kenara bırakınca Galatasaray'ın önünde 6 proje var. Bunları yaparsak Galatasaray geleceğe sağlıklı bakardı. İdari ve mali yapılanma. Bunun için de tüzüğün değişmesi gerekiyordu. Bizi uğraştırdı ama geçirdik. 5 sene uğraştı şirketler birleşti. Rakiplerimiz arkamızdan geliyor. Riva'yı ruhsatlı bir arazi yapmamız gerektiğine inandık. Orası artık ruhsatlıdır. Galatasaray'a artık hizmet veremeyen Ali Sami Yen'in kapatılması ve yeni stadın açılması gerekiyordu. 15 Ocak'ta da TT Arena'yı açtık. Gelir gider dengesinin oluşturulmasını da hallettik." TT ARENA G.SARAY'IN GELECEĞİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR "2006 Mart ayında göreve gelince Özhan ağabey beni karşına aldı ve sordu: Bu stat ne olacak? Karşılıklı konuştuk ve Hasan Doğan'ın da yardımı ile Başbakanımız ile görüşmelere başladık. Sonrasında da Özhan Bey başkanlıktan ayrılana kadar iş bölümü yaptık ve el birliği ile çalıştık. Özhan ağabey hasta olmasına rağmen bana stat konusunda bana hep yardımcı oldu. Bazen geldi bazen telefon etti. TT Arena, G.Saray'ın geleceği açısından en önemli projedir. Protokolün imzalandığı günden bu yana Sayın Başbakan, her talebimize yardımda bulundu. Her tıkandığında bize yardımcı oldu ve çözdü. Burada bu işi realize etmesi içinde TOKİ Başkanı'nı görevlendirdi. Tüm ilişkilerimizi Erdoğan Bey yaptı. Erdoğan bey bizimle birlikte mesai yaptı. O da projeyi sahiplendi. 15 Ocak bizim için çok önemli bir gündü. Stat bize 20 Aralık'ta teslim edilmedi. Firma ile içeride birlikte çalıştık. Her programı 15 Ocak'a göre yapmıştık. En büyük korkumuz İstanbulluların yaşadığı Olimpiyat sıkıntısıydı. Ulaştırma Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü hep beraber ciddi bir şekilde bu açılışa hazırlandık." BENİM İÇİN ERDOĞAN BAYRAKTAR'LA OLAN KONU KAPANMIŞTIR "Bu açılışa ilgili organizasyonu yaparken şöyle bir yol tuttuk. Biz 18 bin kombine sattık. Kombine yetişmediği için davetiye gönderdik. Galatasaray camiası hep birlikte bir araya gelsin. Üyelerimizin hepsine 2 kişilik bilet gönderdik. Bunlar da 17 bin kişiydi. Toplan 35 bin kişi etti. Bu stadın yapımı için emek harcayan hangi kurum varsa onları buraya davet ettik. Varyap işçiler için 1500 bilet istedi biz de verdik. Orada muhteşem bir görüntü vardı. Açılışa başbakanımızı davet ettik. O da sağ olsun geldi. Biz de o gün oldukça yorgunduk. Stat dolup oradaki şovlar başlayınca başbakanın gelişinden 2 saat önce orada görev yapan aşırı derecede güvenlik vardı. Oradaki emniyet müdürlerinden biri bana “Davetlilerin dışında içeriye 300'ye yakın bir sızma olmuş . Bunlara eylemci mi bilemiyoruz.” Başbakan gelene kadar büyük endişe yaşadık. Başbakan'ın gelmesinden sonra yaşanan ıslıklanmalarda doğal şeyler oldu. Erdoğan Bayraktar'ın konuşması sırasında ciddi bir protesto yükseldi. Konuşma orada yapılmaması gereken, ses tonu, üslup ile misafirleri irite etti ve tepki koydular. Bu doğal bir şeydir Bayraktar dün beni aradı ve “Sayın başkan, nasıl bir Galatasaraylı olduğumu biliyorsun, ben çok üzgünüm, ben ,ilk kez böyle bir toplum karşısında konuşuyorum. Ben orada yanlış yaptım. Ben kötü bir şey söylemek istemedim. Olay çok farklı yöne gitti. Ben Galatasaray taraftarından ve camiasından özür diliyorum” dedi. Benim için Erdoğan Bayraktar ile olan konu kapanmıştır. Protestolar Başbakanımızı da çok üzdü. Yüzünün şekli değişti. Bakanlarla konuştu “Bu ortamda daha fazla bulunmayalım” dedi ve kendisini bakanlarla birlikte yolcu etti." BİZ KİMSEYİ İHBAR ETMEDİK "Başbakan çok üzüldü, benimde hayatımdaki en üzücü anlardan bir tanesiydi. Misafirimize ev sahipliği yapamadık. O gece biz uyumadık. Ertesi gün toplandık. Orada da bir açıklama yapmamız gerekti. Keşke yazılı yapsaydık. Bu içeri sızan kim olduğu bilinmeyen kişilerle ilgili bir söylem yaptım. Ben o yorgunlukla protestocular dedim. Sonra kendimi sorgulayınca yanlış söylediğimi fark ettim ve internetten düzelttim. Ancak demokrasinin içinde insanların protesto hakkı vardır. Biz hiçbir zaman onların peşine düşmedik, kimsenin ismini emniyete vermedik. Davet edilenlerin davetiyeyi de kime verdiğini bilmiyoruz. Öyle bir portre çizildi ki biz onları sanki ihbar ediyoruz. Biz ne yaptığımız ve söylediğimiz iyi biliyoruz. Ali Sami Yen'e 47 yılımı verdim. Taraftarı kışkırtıp, kendine nema çıkartmak isteyen bir çok insan var. Bunların hiçbiri benim gözümü korkutamaz. Ben asla taraftarıma söz söyletmedim. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir taraftar benden zarar görmedi. Pazar günü seni protesto edeceler diyorlar. Bizi edecekse Galatasaray taraftarı protesto etsin." YAPILAN SÖYLEMLER BİZİ ÇOK ÜZDÜ "AKP'liler bir şeyler söyleyeceğim… Galatasaray'a karşı yapılan söylemler bizi çok üzdü. Galatasaray 25 milyona sahip bir kitle. Galatasaray itilip kakılacak bir camia değildir. Kongre üyelerine şunları söylüyorum: Biraz susun. Bizi yıpratmak isteyenler kulübe zarar veriyor. Biraz sükunet lazım. Bizi değerlendirmek istiyorsanız 45 gün sonra gelin kurula, bizi eleştirin. Biraz sessiz kalınması lazım. Galatasaray'da ağabey dediklerimiz var. Kendisini derin Galatasaray olarak ilan edenler var. Sanki G.Saray'ın oyları bunları hipoteki altında. Etrafa ağır ağabey görüntüsü veriyorlar. Yol haritamız belli olmuş durumdadır. Tüm eksikler tespit edildi. 68 sayfalık eksik not alındı. Yavaş yavaş gideriliyor. Biz stadı almadığımız için fazla bir şey yapamıyorum. Herkes Özhan ağabeyi her zaman kendilerine prim kullanmaya çalışıyor. Adamı mezarında rahat bırakın. Biraz bize zaman verin. Acele etmeyin. Bu stat da en büyük emeklerden birini Özhan Canaydın verdi. Pazar günü Özhan Ağabeyin büstü konuyor. Gitmem için her kafadan ses çıkıyor. Ben Galatasaray Başkanıyım ben kimseyi dinlemem. Benimle ilgili bazı şeyler söylüyorlar. Ne ben ne de ailem. Biz devletle hiç iş yapmadık. Bizim devletle ticari işimiz olmadı. Ben tabii hatırlarsanız Rusya senaryosu vardı. Ben yenilerini de bekliyorum. Getirin cevabını alırsınız. Biz büyük yatırımların hepsini bitirdik. Konsantre olabileceğim bir dönemim var. Ben bazı şeyleri biliyorsam bu takımı bazı yerlere getireceğim. Ben futbolu biliyorum. Futbolun üzerine daha fazla mesai vereceğiz. Futbol bir fenomen. " TRANSFERLER BİTMEDİ "5 transfer sözü verdik. Transfer bitti mi hayır bitmedi. Hakkını veren bu takımda olacak." 3 YÖNETİCİYİ İSTİFAYA ÇAĞIRIYORUM "2005 – 2006 yıllarını herkes unuttu. En kötü başkan ben oldum. Bankaların çek ve kredi vermediği dönemleri biraz hatırlayın. Bana delirdin mi diyenler etrafta ahkam kesiyorlar. Krizli bir dönem oluştu. Açılıştan sonraki tek kelime bu krizi yarattı. Sıkıntılı günlerde herkesin ne olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Yönetim Kurulu'nda 2. başkanım şunları söyledi. “Biz ibra olmayacağız, erken seçime gidelim.” Ben im ibra olup olmamak gibi bir derdim yok. Sanki yolsuzluk yapmışız gibi ibradan korkuyorlar. Divan Kurulu'nun bilmediği bir şey yok. Biz doğruları üyelerin önüne koyarız. Galatasaray sahibi Genel Kurul'dur. Ruhu da taraftardır. Bana böyle bir öneri ile geliyor. “Bu olmazsa imza kampanyası yaparım” diyor. Şunu anlamsı lazım ki; kimse Galatasaray'ı tehdit edemez, şantaj yapmaz. Mehmet Halvacı, Doğan Yalçınkaya, Vedat Eşkinat'ı ,istifaya davet ediyorum. Galatasaray için hep yumuşak davrandım. Ancak unutmayın Galatasaray'ın başkanı da bir aslandır. Kader birliği yaptık Halvacı ile. Bu noktadan sonra beraber olmamız söz konusu değil. Bugün içerisinde bana istifalarını getirsinler. Galatasaray tarihinde olmadığı kadar speküle ediliyor. Siz e sözünü verdiğimiz her şey tamamlandı. Galatasaray olduğundan daha güçlü bir konumda. Taraftar o takıma destek vermezse, o takımdan bir şey olmaz. O statdan ayrılırken beni ıslıklayanlar, Servet gol attı diye ona küfür edemezler. Bu Galatasaraylılık değildir. Zaman birlik beraberlik zamanıdır. Eleştirilen sürekli ben ve yönetimim. 20 senedir yapılmayanları biz 3 yıl da yaptık. Benden daha iyi biri ortaya çıkarsa kenara çekilir ve ona destek olurum."